İsmail Saymaz
Prof. Uğur Şahin: Omicron'dan korkmaya gerek yok, üçüncü doz aşı koruyor
Aydın Doğan Vakfı tarafından bu yıl 25'incisi verilen Aydın Doğan Ödülü, Covid 19'a karşı BionTech aşısını geliştiren bilim insanları Özlem Türeci ve Uğur Şahin'e layık görüldü. Almanya'nın Mainz şehrindeki törenden önce Türeci ve Şahin'e iki soru yönelttim. İlki, Güney Afrika'dan yayılan 'Omicron' varyantına ilişkindi. Şahin, "Panik olmaya, aşırı korku hissetmeye gerek yok. Çünkü aşımız, bulaşa karşı koruma sağlıyor. İkincisi, bağışıklık hücreleri ağır hastalık seyrine karşı koruyor. Üçüncü aşı oldukça iyi bir koruma sağlıyor" dedi. Ayrıca 5-11 yaş grubuna yönelik aşılarının Sağlık Bakanlığı'nca istenip istenmediğini sordum. Yanıt: "Henüz sipariş yok."
Ödül töreni Almanya'da
Mainz Hilton Oteli'nde düzenlenen ödül töreninde Aydın Doğan'ın eşi Sema Doğan, kızları Vuslat Doğan Sabancı, Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Begümhan Doğan Faralyalı ile eşi Ahmet Faralyalı hazır bulundu.
İşadamı Aydın Doğan, salgın şartlarından ötürü katılamadı.
Konuklar arasında şu isimler vardı: Frankfurt, Düsseldorf ve Mainz başkonsolosları Erdem Tunçer, Ayşegül Gökçen Karaarslan ve Sedat Turan; Rheiland Pfaltz Eyaleti'nin Sekreteri Heike Raab, Alman Basın Ajansı DPA'dan Micheal Bauer, UNESCO Almanya Başkanı Prof. Maria Bohmer ve eski Yeşiller Partisi Milletvekili Özcan Mutlu.
Türkiye'den gazeteciler Ertuğrul Özkök, Mehmet Yakup Yılmaz, Sedat Ergin, Fikret Bila, İsmail Saymaz, Özlem Gürses, Doğan Şentürk, Murat Yetkin, Deniz Zeyrek, Taha Akyol, Elif Çakır ve Nagehan Alçı töreni izledi.
'Milyonlarca hayat kurtardılar'
Açış konuşmasını yapan Vuslat Doğan Sabancı, Türeci'nin kızlar için ilham kaynağı olduğunu vurguladı. Çiftin önceki bilim insanlarının ulaştığı başarılardan yararlanarak ve bilginin sırrını ileri taşıyarak, milyonlarca hayatı kurtardıklarını kaydeden Sabancı, şöyle devam etti:
"İnsanlığın esenliği için yapılacak bir çalışma varsa, tam da bunun gibi, bilgi tabanı oluşturmak için çalışmaktır. Onlara büyük bir minnet borcumuz var. Milyonlarca insana sağlık bahşetmekle kalmadılar. Aynı zamanda günümüzün muazzam büyüklükteki zorluklarıyla mücadelede insanlığın ulaştığı noktaya dair hepimize umut verdiler."
Ardından Sema Doğan, çifte ödülü takdim etti.
'Ne kadar çok aşı bulunursa mutlu oluyoruz'
Türeci, yaptığı konuşmada, "23 ay önce küresel bir tehditle karşı karşıya kaldığımızın bilincine varmıştık. Bu açıdan ufak bir katkımız olduğu için gurur duyuyoruz. Biz diğer aşı üretenler için de bunu hissediyoruz. Ne kadar çok aşı bulunursa bir o kadar mutlu oluyoruz. O kadar daha iyi mücadele ediliyor, o kadar daha mesafe kat ediliyor" dedi.
Şahin ise ödülleri kabul etmeden önce araştırma yaptıklarını fakat Aydın Doğan Vakfı için tereddütsüz "Evet" dediklerini kaydederek, şunları söyledi:
"Vakfın kendi için öngördüğü değerler bizim benimsediğimiz değerleri temsil ediyor. Yani, yaşam kalitesinin yükseltilmesi, kültürel ve sosyal kalkınma açısından gençlerin eğitimi... Tam da bizim kalbimizde paylaştığımız değerler."
Türeci ve Şahin, konuşmalardan sonra salonda gezdi, davetlilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi.
İsmail Saymaz'dan iki soru
Türeci ve Şahin, ödül töreninden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bu çerçevede iki soru yönelttim.
İlki şöyle:
"Omicron adlı yeni varyanttan söz ediliyor. Aşınız virüsün ilk varyantına göre hazırlanmıştı. Acaba Omicron'da sonuç verir mi? Buna dair bir çalışmanız var mı? Ya da aşıyı yeni varyanta göre güncelleyecek misiniz?"
Şahin, şu şekilde yanıtladı:
"Aşımızın yeni varyanta karşı ne derece koruma sağladığına dair henüz veri toplamış değiliz. Bu açıdan iki seçeneğimiz var: Birincisi, Omicron'un ne derece aktive olduğunu ve aşının ne tür koruma sağlandığını laboratuvarda araştırmalarla ortaya koyabiliyoruz. İkincisi gerçek hayattan edinilen bilgiler oluyor. Yani aşılanmış kişilerde bu varyantla temas halinde ne tür tepkiler geliyor? İki hafta içerisinde daha çok bilgi edineceğiz. Panik olmaya, aşırı korku hissetmeye gerek olmadığını düşünüyoruz. Çünkü aşımız iki güzide koruma sunuyor. Birincisi bulaşa karşı koruma sağlıyor. İkincisi, bağışıklık hücreleri de ağır hastalık seyrine karşı koruyor. Ağır hastalık seyri ne? Hastaneye yatma oranı ve yoğun bakıma alınma olasılığı. Bu ilk kez karşılaştığımız bir varyant değil. Üçüncü doz aşı oldukça iyi bir koruma sağlıyor."
Türkiye, sipariş vermedi
Ardından ikinci sorumu sordum. Sorum şöyle:
"5-11 yaş arası çocuklarda üçte bir oranına indirilen aşınız ABD'de onaylandı. Ancak Türkiye'ye henüz gelmedi. Sağlık Bakanlığı sizinle temas kurdu mu?"
Şahin, "Türk makamlarının yakın bir zaman içinde bu yaş grubu için geleceklerini düşünüyoruz. Ancak güncel bir sipariş yok" dedi.
Üçüncü doz 20 kat daha fazla ve yüzde 97 koruyor
Ardından diğer gazeteciler sorularını sıraladı. "Avrupa'da vaka sayıları artıyor. "Siz öngörmüş müydünüz?" sorusu üzerine Şahin, şöyle yanıt verdi:
"Öngörülmüştü. Almanya'da aşı olmayanların oranı yetişkinlerde yüzde 15-20 kadar. Çocuklar aşılanmadı. Bundan ötürü üstesinden gelinemedi. Almanya'da aşı olmayanlarda hastalık seyri, bulaşma ve yoğun bakıma alınma oranı, aşı olanlarla kıyaslandığında sekiz kat fazla. Üçüncü dozla 20 kat daha çok ve yüzde 97 koruma sağlanıyor. Üçüncü doz ikinci dozdan ne kadar süre sonra yapılmalı? Almanya'da beş, İngiltere'de üç ay sonra deniyor. Mümkün olduğu kadar çabuk olmalı. Şu an dördüncü dalganın içindeyiz. Üçüncü dozu tavsiye etmemiz Omicron'dan bağımsız. Temmuzda gerekliliğini vurgulamıştık. Geç davranıldı. Gidişata yetişmek gerekiyor."
"Seneye Türkiye'deyiz"
Türeci, 2012 yılından bu yana kanser aşısı araştırmalarında elde ettikleri deneyimleri pandemiye yansıttıklarını belirtirken, "Şimdi de Covid 19'da edindiğimiz bilgi birikimini kanser araştırmalarımıza yansıtabiliyoruz ki, bu harika bir şey" şeklinde konuştu.
Şahin, üretim tesisi kurma fikrini hayata geçirmek için gelecek yıl yazın Türkiye'ye geleceklerini anlatarak, şunları söyledi:
"Yenilikçi girişimlerimizin uygulaması Türkiye'de yapılabilir mi, Türk hastalar üzerinde denenebilir mi? Bunlar gerçekten desteklediğimiz ve olumlu bulduğumuz fikirler. Fakat pandemi bizi meşgul ettiği için buna odaklanmak durumundayız. Önümüzdeki sene yaz aylarında daha iyi değerlendirmelerde bulunabileceğiz ve Türkiye'ye gelmek istiyoruz. İşbirliğinde bulunmak ve görüşmeleri sürdürmek istiyoruz."