Pestisit düzenlemesi Resmi Gazete'de! Tonlarca meyve sebze geri gönderilmişti
Tarım ve Orman Bakanlığı, Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin yeni düzenlemeleri Resmİ Gazete’de yayımladı.
Değişiklikler, 27 Eylül 2021 tarihinde yayımlanan yönetmeliğe eklenen geçici maddeler ve eklerde yapılan düzenlemeleri içeriyor.
Yılbaşına günler kala Fransa'dan Türkiye'ye geri gönderildi
Yönetmeliğe eklenen Geçici Madde 2 ile pestisit kullanımının sonlandırıldığı tarihten önce üretilmiş gıdaların, raf ömrü boyunca piyasada bulunabileceği belirtildi.
Ancak, pestisit kullanımının sonlandırıldığı tarihten sonra üretilen gıdalar için belirli kalıntı sınırlarına (LOD değeri ya da 0,01 mg/kg) uyum zorunluluğu getirildi.
Uyum süresi: Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren üç ay içerisinde düzenlemelere uyum sağlanması gerekiyor. Bu tarihten önce yürürlükte olan hükümlerle üretilen gıdaların ise raf ömrü boyunca piyasada kalabileceği ifade edildi.
Resmİ kontroller: Kontrollerde üretim tarihine dair geçerli bir belge sunulamaması durumunda, yeni düzenlemeler esas alınacak.
PESTİSİT NEDİR? ZARARLARI NELER?
Pestisitler, tarım ürünlerini zararlı organizmalardan korumak için kullanılan kimyasal maddelerdir. Bu maddeler, böcekler, yabancı otlar ve mantar gibi ürünlere zarar verebilecek unsurları yok etmeyi hedefler. Doğru kullanılmadığında hem çevre hem de insan sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir.
Aşırı pestisit kullanımı, tarım ürünlerinde kalıntı bırakarak insanların bu kimyasalları tüketmesine neden olur. Bu durum uzun vadede kanser, hormonal bozukluklar ve sinir sistemi hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Pestisitler toprağı, su kaynaklarını ve ekosistemi kirleterek doğal yaşamı tehdit eder.
Uzmanlar, pestisit kullanımında uluslararası standartlara uyulmasını ve güvenilir analiz yöntemleriyle kalıntı seviyelerinin kontrol edilmesini öneriyor. Pestisit kalıntısı, bir üründe kilogram başına maksimum 0,01-0,05 miligram arasında olmalıdır. Bu sınırların aşılması halk sağlığı için büyük risk oluşturur.
Daha güvenli bir tarım için biyolojik mücadele yöntemleri ve organik üretim teşvik edilmeli. Bu, hem çevre hem de insan sağlığı için daha sürdürülebilir bir yaklaşım sunar.