Peker, Soylu'nun 'tanıdığı' Reşat Fazlıoğlu’yla görüşmesini paylaştı

Suç örgütü lideri Sedat Peker, 'Bir Gram Namusun Varsa İstifa Edersin!' başlığıyla yeni yayımladığı videosunda; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "Tanırım, arkadaşım" dediği Reşat Fazlıoğlu’yla telefon görüşmesini paylaştı.

Sedat Peker, daha önce Soylu'ya yönelik "Reşat Hacıfazlıoğlu’yla HTS kayıtlarını neden çıkarmıyorsun? Seninle konuştuktan sonra neden peki beni arıyordu?" demişti. 

YouTube'da yayımladığı son videosunda ise Reşat Hacıfazlıoğlu’yla, Soylu hakkında yaptığı telefon görüşmesini yayımladı. 

Görüntülü telefon görüşmesi Sedat Peker'in Süleyman Soylu'nun kendisine "pislik" dediğini hatırlatmasıyla başlıyor.

Videoda Reşat Fazlıoğlu telefonu "Reisim ne yapıyorsun" diyerek açıyor. Peker ise Soylu'ya yönelik "Yav bizimki ne yapıyor?" diye sormasının ardından Hacıhafızoğlu ise "Ben de bugün şaşırdım, anlamadım ki. Burada çok sıkıştırdılar onu." diyerek karşılık veriyor. Peker, böyle bir açıklama beklediğini belirterek "Abi pislik demesi oldu mu?" diye soruyor. Hacıhafızoğlu ise "Onu ağzından kaçırdı herhalde. Ahmet abiyle görüştüm (Soylu'nun yardımcısı işlerini hep o yapıyor) 'öyle bir şey yapması mümkün değil ağzından kaçırdı herhalde' dedi" diyor. 

Peker ise "Abi sen Ankara'ya git bu işi toparla. Biz bu adama güveniyoruz. Bütün onun düşmanlarını diskalifiye ettik. Abi pislik olur mu ama? Bizim kız çocuklarımız var, okula gidiyorlar. Pisliğin oğlu diyecekler. Tamam suç örgütü anladık da" sözleri üzerine Hacıhafızoğlu, daha önceki sözlerini tekrarlayarak, "Nasıl öyle bir şey söyledi ben ona şaşırdım" diyor. 

Peker ve Fazlıoğlu arasında geçen konuşma şöyle:

Peker: Bizimki ne yapıyor?

Fazlıoğlu: Şaşırdım ben de ya. Burada çok sıkıştırdılar onu.

Peker: Anladım abi sıkıştırdılar ama açıklama yaptı. O pislik oldu mu ya.

Fazlıoğlu: Onu ağzından kaçırdı sanıyorum ya.

Peker: Abi tweet yazmış.

'Abi sen Ankara'ya git bu işi toparla'

Fazlıoğlu: Onu ağzından kaçırdı reis biz onu bugün Ahmet abiyle konuştuk. Ahmet abi onun yardımcısı beraber onunla. Diyor ki mümkün değil öyle bir şey yapmaz.

Peker: Abi sen Ankara'ya git bu işi toparla biz bu adama güveniyoruz. Bu adamın yüzünden bu kadar şey yaptık. Bu adamın düşmanlarını diskalifiye ettik. 

'Üstüne geldiler'

Fazlıoğlu: "Evet evet. Burada çok üstüne geldiler ama sanıyorum..."

Peker: Ama pislik olur mu abi bizim kız çocuklarımız var okula gidiyor o çocuklar. Onu ben konuşacağım onunla, ben de şaşırdım. Babasıyla, Hasan abiyle konuşsana abi.

Fazlıoğlu: Hasan abi hasta ya yürüyemiyor çok rahatsız Hasan abi. Yarın öbür gün bir gelir buraya ya bir görüşeceğim onunla. Bakayım da...

Peker: Abi bizim Berat Bey'e olan şeyimiz onun yüzünden biliyorsun.

Fazlıoğlu: Biliyorum biliyorum bilmez miyim abi. Ben de hayret ettim yani bu kadar kendisini taşıyan bir adama öyle nasıl bir kelime kullandı şaşırdım ya.

'Bu adamın gençliğinden beri emeğimiz var'

Peker: Eniştesiyle bir konuşacaktım da bu şarkıcı olan var ya ona ben yardımcı olmuştum. Buna diyecektim git bir konuş niye böyle yapıyor diye. Ya abi bu adamın gençliğinden beri emeğimiz var.

Fazlıoğlu: Abi biliyorum Ağar'a karşı nöbet tuttuk biz 6 ay ya. Babasından böyle bir şey gelmez babası da hiç şey yapmaz yani babası seni de sever.

Peker: Abi biz Hasan abiyle 91'de ilçe başkanıydı 30 sene oldu neredeyse..."

Fazlıoğlu: "Biliyorum ayrı bir sevgisi var sana Hasan abinin... Ben şey düşünüyorum, yukarıdakinin bastırmasıyla senin aranı açmak için mi oldu? Böyle bir şey olduğunu düşünüyorum. Üzerine aşırı derecede gelindi.

Peker: Abi pislik ne demek ya. Ufak kız çocuğumuz okula gidiyor böyle olur mu ya. Tamam bize iyiliği var tamam. Biz de ona dostluk yaptık yani abi durup dururken heriflerle düşman olduk ya. Ona inandık dedi böyle böyle. O yapıyor dedi.

'Ağar'la olması mümkün değil'

Fazlıoğlu: Ağar'la olması mümkün değil.

Peker: Öbür konuda da ne dedi biz ona inandık. Damat bey konusunda...Akrabaları ne diyor abi Süleyman Bey'in orada.

Fazlıoğlu: Ya hepsi seni haklı görüyorlar. Sana bir haksızlık... Hatta onun bir yakınıyla görüştüm çok şaşırdık diyor böyle bir şeyin olmasına.

Peker: Gençliğinin başından emek verdik o bizim dönüş biletimizdi!

Fazlıoğlu: Ben ona soracağım bunu, cevabını vereceğim ona...

Peker: Yakışmadı de ona. 30 senedir sana iyilik yapmaya de, babanla başladık dostluk yapmaya iyilik yapmaya sana iyilik yaptık bu olmadı de abi.

Fazlıoğlu: Yarından sonra bakacağım ona. Kesinlikle ben senden çok daha rahatsız oldum ya. Yani onun öyle şey yapması çok yanlış yani, onu nasıl yaptığını da anlamış değilim ama. Yarından sonra bir bakacağım ona, neticeye vardıracağım onu, nasıl ağzından öyle bir şeyi kaçırdı, nasıl yaptı. Var mı orada bir sıkıntı reis?

Peker: Abi bana sıkıntı önemli değil. Ne fark eder, ömrümüz cezaevinde geçti abi, bize işkence mi yapacaklar ya? Bize sorun yok ama çocuklarım. Kız çocuğum konusundaki hassasiyetimi biliyorsun abi da. Kız çocuğumuz için dünyayı ateşe verdik herif bize pislik diyor ya. Böyle olur mu abi ya? Namuslu adam böyle bir şey yapar mı ya?

Fazlıoğlu: Yapmaz, yapmaz.

'20 küsür senedir emeğimiz var'

Peker: Vallahi namussuz bu adam ya! Abi sen bu adamın yanına gitmedin mi? Bizim çocuklar gitmedi mi? Sokmuyorlardı illere siz gittiniz, siz gittiniz da. 20 küsür senedir emeğimiz var, 30 küsür senedir aileye emeğimiz var.

Fazlıoğlu: Biz Mehmet Ağar'ın dayısı yapacaktı şey orada, başkan yapacaktı, biz orada Savaş 6 ay durduk orada, senden yardım istedik o zaman çektirdik oları geriye. Bilmez mi onları ya, bana yalvarıyordu böyle ara ara ara diye. Ama böyle zaman değiştiriyor mu adamı ne yapıyor bilmiyorum ki artık. Ben de şaşırdım. İki günden beri...

Peker: Neyzen baba bu milletvekilleri için bir mebus şeyi var, bizim tam Süleyman arkadaş için söylemiş onu. Böyle olmaz abi ya?

Fazlıoğlu: Bunu mu söylemiş ona?

Peker: Bizim geri dönüş bitemizdi o ya, o kadar emeğimiz var ona ya.

Fazlıoğlu: Haklısın, bu konuda hak veriyorum sana ya.

Peker: Allah ne isterse o olacak abi, ben sabaha kadar bir düşüneyim. Abi sinirlenir ona dalarsam hakkını helal et, Allah'a emanet ol abi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne demişti?

"Geçen seferki meselem apayrı bir meseledir. Geçen seferki meselem toplum sağlığıyla ilgili. Ben açıyorum zaten yargının önünü. Yargının önünü açmışım. İddialar araştırılır, bir noktaya gelinir. O zaman ben kimseyle mücadele etmeyeyim arkadaş, Murat Karayılan bana diyor ki bu adam bizi tahriş ediyor. PKK'nın üst düzey yöneticileri diyor ki Türkiye'nin erken seçime gitmesi lazım. Diyorlar ki bitiyoruz, nefes almamız lazım. Bir taraftan PKK, bir taraftan FETÖ... Benim istifa edebileceğim tek bir dayanak, bir şey bulsanız... Sizle de ilgili iddialar var. Bu size işinizi doğru iddialar olsa, inansanız, mesleğinizi yapar mısınız? Ben organize suç çeteleriyle mücadele edeceğim, onlardan biri diyecek ki şöyle şöyle bir şeyi var, dönüş biletim... Reşat Hacıfazlıoğlu'nu tanırım, niye tanımam. Ben akrabası olduğunu düşünmüyorum. Bunlar herkesi kendi yakını, akrabası... Burada herkes birbirini tanır. Tanıyıp tanımamak önemli değil, girdiğin ilişki önemli. Bir tek kişi benim organize suç örgütleriyle veya yer altı örgütleriyle bir tek ilişkimi ortaya koysun ya...