Washington Post’tan Sedat Peker analizi: Türkiye, donup kaldı

Washington Post’tan Sedat Peker analizi: Türkiye, donup kaldı
Washington Post gazetesi, suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları ve itiraflarıyla ilgili bir analiz yayınladı. Gazete, Peker’in ifadelerine ilişkin, “Nedeni ne olursa olsun, hükümetin suçlamalardan kaçınması gittikçe zorlaşıyor” yorumunda bulundu.

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları ve itirafları, Türkiye’nin gündeminde yer aldığı kadar dış basına da yansımayı sürdürüyor. New York Times, Le Monde tarafından yapılan haberlerin ardından Washington Post’ta Peker’in açıklamalarını konu alan bir analiz yayınladı.

“Bir gangsterin online itirafları Erdoğan'ın hükümetini sarsıyor. Türkiye, donup kaldı” başlığı kullanılan haberde, Soylu’nun videoların baş karakteri olduğu ifade edildi.

Peker’in videolarda geveze, tehditkâr ve biraz da ihtişamlı göründüğü belirtilen haberde, tespihler ve kitaplar gibi düzenlenmiş aksesuarlar ile düzenli bir otel odasına dikkat çekildi.

Peker’in iddialarıyla ilgili, "Türkiye'de organize suç ve siyasetin bağlantıları hakkında anlattığı hikâyeleri, bugünlerde Erdoğan'ın hükümetine gürleyen ve tehlikeli bir biçimde yaklaşan deprem etkisi yaratıyor" ifadeleri kullanıldı.

Sansasyon yarattı

Washington Post, “Dubai'de sürgünde yaşayan hüküm giymiş bir suç patronu Peker, bu ay YouTube kanalında yayınlanan videolarda, mevcut ve eski Türk yetkilileri, onların akrabalarını ve diğer önemli isimleri cinayet komplosu, tecavüz ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi ağır suçlara dahil ettiğini” belirtti.

Analizde, “Türkiye, iddialar ve yer alan isimler nedeniyle donakaldı. Sansasyon yaratan videoların her biri milyonlarca izlendi ve heyecanla bekleniyor” denildi.

Geçmiş ile bugün

Peker’in çamur tufanı, Erdoğan hükümeti için bir krize yol açtı, soruşturma taleplerini getirdi ve hatta Peker'in videolarının yıldızı olan İçişleri Bakanı'nın istifasını isteyen çağrılara yol açtığının altını çizen Washington Post şu ifadelere yer verdi:

“Suçlamaların hiçbiri Peker'in "Tayyip Abi" dediği Erdoğan'ı doğrudan ilgilendirmiyor. Ancak gangsterin iddiaları, hükümetin, Türkiye’nin geçmiş dönemlerini karakterize eden türden yeraltı bağlantılarından kurtulduğuna dair söylemlerin altını oydu.

Haberde, iddialar, ekonomik krizin ve koronavirüs salgınının ortasında popülaritesini kaybeden cumhurbaşkanının sıkıntılarını daha da artırdı yorumunda bulunurken krizin süreceğinin altı çizildi.

Susurluk vurgusu

Gazete tarafından Susurluk olayı da hatırlatılarak, “Analistler, videoların yalnızca Türkiye’nin yeraltı dünyasıyla siyasetçiler arasında dirençli bir bağa yönelik korkuyu perçinlediğini söylüyor. Bu fenomen, yirmi yıldan uzun bir süre önce bir skandal sırasında halka yansımıştı. Susurluk olarak bilinen olay, 1996'da Türkiye'nin batısında meydana gelen ölümcül bir araba kazasından sonra ortaya çıktı. Hükümlü bir eroin kaçakçısı, bir parlamento üyesi ve bir polis memuru da dahil olmak üzere - yeraltı dünyası ile devlet arasındaki ilişkileri ve hükümetin sağcı ölüm mangalarını kullanmasını ortaya çıkardı” denildi.

Peker, yeni bir olgunun ürünü

Analizde, “1990'ların sonlarında öne çıkan Peker, aynı zamanda daha yeni bir olgunun da ürünü” denilerek şu hatırlatmalarda bulunurken “49 yaşındaki Peker, "suç örgütü kurmak" da dahil olmak üzere hapis cezasına çarptırıldı. 2014'teki son tahliyesinden sonra, Erdoğan'ın partisi için düzenlenen mitinglere katıldı. Takım elbise giyen bir iş yöneticisi ve ateşli bir hükümet destekçisi imajı çizdi. Peker, 2016 yılında, Barış Akademisyenlerine akademisyenlerini tehdit eden bir açıklama yaptı” denildi.

Analizde ayrıca “Peker’in, son videolarında takım elbise yerine tercihini açık beyaz yakalı gömleklerden yana koyduğu” belirtilirken, “Monologları ise teatraldir; dramatik kreşendolar, uzun duraksamalar ve manik kahkahalar içeriyor. Oturduğu bir masa, Leon Trotsky ve Bob Dylan ve Mario Puzo'nun kitaplarıyla süslenmiştir” ifadesi kullanıldı.

'Kendi rolünün itirafları'

Gazete, “Peker'in iddialarını bu kadar zarar verici kılan şeylerden biri, güçlü şahsiyetler adına suç eylemlerini gerçekleştiren kendi rolünün sözde itiraflarıdır” yorumunda bulundu.

Videoların baş karakteri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu oldu” denilen analizde, “Peker, ikisinin bir ilişkisi olduğunu ve İçişleri Bakanı’nın kendisine bir koruma görevlisi sağlamak da dahil olmak üzere mafya patronunu koruduğunu iddia ediyor. Soylu, geçen hafta devlet televizyonuna çıktığı sırada Peker'e koruma sağladığını yalanladığının” altı çizildi.

Peker, ilk videolarından birinde AKP'li milletvekili Tolga Ağar'ın iki yıl önce intihar olarak bildirilen olayda ölü bulunan bir kadın gazeteciye tecavüz ettiğini iddia etti. Susurluk olayında gözden düşmüş eski İçişleri Bakanı’nın oğlu olan Ağar, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada suçlamayı "iftira" olarak nitelendirerek yalanladı.

Suç örgütü liderinin itiraflarını hatırlatan gazete, “Bir başka videoda Peker, 2015 yılında adı açıklanmayan bir AKP milletvekilinin talebi üzerine Hürriyet gazetesinin bürosuna saldırıda bulunduklarını iddia etti.

Pazar günü yayınlanan son videoda, eski Başbakan Binali Yıldırım'ın oğlunun Venezuela'dan Türkiye'ye kokain getirme amaçlı bir kaçakçılık planına karıştığı öne sürülüyor” dedi.

Washington Post, son olarak Peker'in açıklamalarına ilişkin, “Nedeni ne olursa olsun, hükümetin suçlamalarından kaçınması gittikçe zorlaşıyor” değerlendirmesinde bulundu.