Özgür Özel'e saldıran Tengioğlu yıllar önce de bıçak zoruyla çocuğun parasını gasbetmiş
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldıran Selçuk Tengioğlu'nun işlediği suçlar saymakla bitmiyor.
Hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder için pazar günü Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) bir anma töreni düzenlenmişti. Törene katılan CHP lideri Özgür Özel, çıkışta Selçuk Tengioğlu'nun yakın mesafeden saldırısına uğramıştı. Saldırının ardından araya giren korumalar Özel'i uzaklaştırırken fiziksel saldırı gerçekleştiren Tengioğlu polislerce ambulansa bindirilerek olay yerinden uzaklaştırılmıştı.

Saldırının ardından Tengioğlu hakkındaki suç dosyaları ortaya çıkmıştı. İki çocuğunu katleden Tengioğlu'nun aile içi şiddet, cinsel taciz, esrar içmek ve satmak, polise mukavemetten birçok kez gözaltına alındığı ortaya çıktı.

Tengioğlu'nun 2001 yılında da Hatay’ın İskenderun ilçesinde o zaman 14 yaşında olan Yağız Kızılkaya'nın (38), boğazına bıçak dayayıp, cebindeki parayı gasbettiği iddia edildi.
Ankara'da 2019'da TAMGA Uluslararası Arama ve Kurtarma Derneği'ni kuran Yağız Kızılkaya, 6 Şubat depremlerinde ekibiyle 340 kişiyi sağ kurtardı. Cumhurbaşkanlığı tarafından devlet üstün fedakarlık madalyası ve nişanı verilen Yağız Kızılkaya, Özgür Özel'e saldırıyı gerçekleştiren saldırganı ekranlarda ve sosyal medyada görünce, 14 yaşındayken boğazına bıçak dayayıp, cebindeki parayı gasbedenle aynı kişi olduğunu fark etti.
Kızılkaya, 2011 yılında Hatay İskenderun'da yaşadığı olayı sosyal medya hesabından paylaşarak, şu ifadeleri kullandı:
"Yıl 2001, İskenderun Dumlupınar Mahallesi’nde yaşıyoruz. Evde annem, dayım ve bazı akrabalarımız vardı. Annem bakkala gitmemi istedi. Evin dış merdivenlerinden inerken, karanlık merdiven boşluğunda bir anda boynumda bir bıçak hissettim. Şok içindeydim. Benden paramı istedi. Sesimi çıkaramadım. 'Cebimde az param var, yukarıda yalnız yaşıyorum, daha fazlasını getireyim' dedim. 'Gelmezsen seni doğrarım' dedi. Cebimdeki küçük miktar parayı aldı. Yukarı çıkınca dayıma haber verdim. Yanıma kalın bir sopa aldım. Aşağı indiğimde sopayla vurmaya başladım. Dayım da aynı şekilde müdahale etti. Gürültüyü duyan komşular da çıktı. Yaklaşık 15 kişi şahsı etkisiz hale getirdik. Olay o gün orada kapandı. Yıllar sonra aynı kişinin 2 çocuğunu vahşice katlettiğini ve bugün ülkenin ana muhalefet liderine saldırdığını öğrenmek tarifi zor bir duygu. Verilmiş sadakam varmış"

"MADDE KULLANIYORMUŞ GİBİ CÜMLELERİ SÖYLEYEMİYORDU"
DHA'ya konuşan Kızılkaya, 14 yaşındayken yaşadığı bu olayı şöyle anlattı:
"Akşam saatleriydi hava sıcaktı. Annem misafirler için bakkaldan bir şeyler almamı istemişti. Ben de tabii aşağı doğru indiğim zaman merdivenimiz binanın dışından bir merdivendi. Dış kapıya çıkarken bir karanlık kör noktası vardı. O esnada tam dış kapıdan çıkarken boynumda bir bıçağın tutulduğunu hissettim. Bir kişi kolumdan tuttu. Yine kendisinin çok farklı bir lisanı vardı. Böyle sanki bir madde kullanıyormuş gibi tam cümleleri söyleyemiyordu. Bana 'parayı çıkar' dedi direkt. Ben de ‘Ne parası, ne diyorsun’ diye şok ve heyecanla o zaman bir panikledim. Tabii benden para istedi. O zaman cebimde çok az, bakkala götürdüğüm kadar para vardı. ‘Daha başka yok mu’ dedi. Ben de yukarıda olduğunu, alıp getireceğimi söyledim. Bana 'eğer getirmezsen senin boğazını burada keserim' dedi. Yukarı çıktım. Yaşadığım korkuyla o dönem evde misafir olan İskenderun'da bir devlet kurumunda koruma görevi icra eden dayım vardı. Dayıma durumu anlattım. Tabii olayın heyecanıyla aşağı indik. O esnada tabii kendisi profesyonel güvenlik görevlisi olduğu için elindeki bıçağı alarak olaya müdahale ettik. Şiddetin her türlüsünü kınıyorum; ama o dönemin şartlarında öyle bir olay yaşanınca kendimizi müdafaa etmek zorunda kaldık. Bu esnada komşularımız ve olayı duyan kişiler çıktılar ve bu kişi etkisiz hale getirilmişti o süreçte"

"KENDİ EVLADINA KIYAN BİZE NE YAPMAZ"
Kızılkaya, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldırın ardından şüpheli Selçuk Tengioğlu'nun eski fotoğraflarını ekranlarda ve sosyal medyada görünce çocukluk travmasının tekrarladığını söyleyerek, "O zamanki şartlarda hatırladığım kadarıyla ben bu şahsın bir madde bağımlısı olduğunu veya zihinsel bir hastalığa sahip olduğunu düşünmüştüm. O gün en büyük şansım bir devlet dairesinde profesyonel memur olarak güvenlik personeli olan dayımın olmuş olması oldu. Onun belki müdahalesiyle, bugün hayattayım diyebilirim. Çünkü bir cani, 'baba' diyemiyorum, kendi evladına anneler gününde kıyabiliyorsa bizlere neler yapmazdı? Bizler 6 yıldır yüzlerce hayat kurtaran bir arama kurtarma ekibiyiz. Önce insan ve insan hayatı olarak bakıyor ve mücadele veriyoruz. Umarım hiçbir siyasi partili, ülkemizde, Meclisimizde, halkın oylarıyla seçilmiş hiçbir siyasi bu tarz şiddete ve olaylara maruz kalmaz" diye konuştu.