Niğde'de engelli çocuklara işkence. Valilik açıklama yaptı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde 9 yaşındaki M..’nin hayatını kaybetmesiyle büyük bir skandal açığa çıktı. Söz konusu merkezde, engelli çocukların işkence ve eziyet gördüğünün ortaya çıkmasının ardından açılan davada 14’ü tutuklu olmak üzere 26 kadın bakıcı yargılanıyor.
NİĞDE VALİLİĞİ AÇIKLAMA YAPTI
Yaşanan skandala ilişkin Niğde Valiliği yazılı bir açıklama gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, “Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde koruma altında olan engelli M.Ç. adlı çocuğumuzun 22 Temmuz 2024 tarihinde vefatıyla ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın açıklaması yapılması ihtiyacı doğmuştur.” ifadelerine yer verilirken 9 yaşındaki M.Ç.’nin söz konusu tarihte kötüleşerek hastaneye sevk edildiği ancak bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadığı belirtildi.
Söz konusu açıklamada, “M.Ç. adlı çocuğumuzun otopsi raporunda epilepsi hastalığı ve gelişen komplikasyonlar sonucunda vefat ettiği, travmatik bir etkiden dolayı olmadığı belirlenmiştir.” ifadeleri kaydedildi ve yaşanan olayın ardından Valilik tarafından çocuğun bakım sürecinde ihmal olup olmadığının tespit edilmesi için soruşturmacı görevlendirildiği ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Bakanlığı’ndan müfettiş talep edildiği ifade edildi.
“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU”
“Merkezin geçmişe yönelik güvenlik kamera kayıtları incelenerek vefat eden ve adı geçen bakım merkezinde hizmet sunulan (15) çocuğumuz ile (1) yetişkin engelli vatandaşımıza yönelik kötü muamele ve mahremiyet ihlali tespit edilmiştir.” açıklaması yapılırken 16 personelin görevden uzaklaştırıldığı ve Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi.
İSMAİL SAYMAZ KÖŞESİNE TAŞIDI
Gazeteci İsmail Saymaz, Halk TV’deki köşesinde söz konusu bakım merkezinde çocukların maruz bırakıldığı işkenceye yer verdi. Hazırlanan 103 sayfalık iddianamede, bakıcıların, çocukların boğazlarını sıktığı, itip kaktığı, yerlerde sürüklediğine yer verildiğini aktaran Saymaz, “Merdiven altlarında bekleme cezaları verdiler, üzerlerine kapıları kilitlediler, aç bıraktılar, önlerinden yemeklerini alıp çöpe attılar, çırılçıplak soyup topluca yıkadılar.” ifadelerini kaydetti.
9 yaşındaki Mustafa Çelik'in hayatını kaybetmesi ile ortaya çıkan olaya ilişkin hazırlanan iddianameden bazı bölümler şöyle:
"Soruşturma kapsamında merkeze ait 101, 110, 111 ve 112 numaralı evlerin kamera görüntüleri incelendi. Görüntülerde 15 çocuk ve bir yetişkinin eziyete uğradığı saptandı.
-S.K. adlı bakıcı yerde yatan Çelik’i ayağından tutarak, mutfak kapısına sürüklüyor.
-T.D. adlı bakıcı Çelik'i sandalyeye itekliyor. Çocuk kendisinde değil. Bakıcı çocuğu yedirmeden mutfaktan çıkarıyor.
-Çelik, sandalyeden düşüyor, masanın altında hareketsiz halde yatıyor. Bakıcılar müdahale etmiyor. 26 dakika sonra bakıcı N.Ö., Çelik’i kıyafetinden çekerek götürüyor.
-Ş.B. adlı bakıcı yerde yatan Çelik’i ayağıyla itip buzdolabını açıyor.
-Çelik sandalyede dengede duramayıp yana kayıyor. N.Ö. adlı bakıcı kafasına yumrukla vurarak, çocuğu doğrultuyor.
-S.B. ve Ş.B. adlı bakıcılar yemek yedikten sonra kalanını çöpe döküyor. Çelik’e yemek vermiyorlar.
-Bakıcı Ş.B., Çelik’in boğazını sıkıp sandalyeye itekliyor. Çocuğa yedirmeden çorba ve yemeği çöpe döküyor.
-Ş.B. adlı bakıcı Çelik’i kucağında getirerek, sert şekilde yere vuruyor. Ayaklarından sürükleyerek salondan çıkarıyor.
101 numaralı evin giriş katında Çelik’in odasını gösteren ve ses kaydı yapan kameraya göre:
-C.Ç. adlı bakıcı Çelik’e 'Salak, geri zekâlı, aptal, önüne bak' diyor.
-T.Y. adlı bakıcı Çelik’i kollarından tutup itekleyerek getiriyor. 'Gebermiyorlar' diyor. C.Ç. adlı bakıcı bebek alt bezi ile Çelik’in yüzüne vuruyor.
-T.Y. adlı bakıcı Çelik’i tek kolundan çekerek kaldırıp odasının zemine bırakıyor. Çocuğu ayağı ile kapı önünden itekliyor.
-S.B. adlı bakıcı odada Çelik varken, içeriye ilaç ile giriyor ve 'Yut belanı s…, şurdan sokar, şurdan çıkarırım, o… ç…' diyor.
-Ş.B. adlı bakıcı evden çıkarken yerdeki Çelik’e tekme atıyor.
Çelik’in öldüğü gün.
-Saat 16:55’de Çelik odasına giriyor.
-Ş.B. adlı bakıcı Y. adlı bir çocuğa 'Gelirsem senin belanı s…' diyor.
-S.B. adlı bakıcı 'A… k… çocuğu, gel buraya' diye bağırarak, çocuğu sırtından tutup odaya itekliyor.
-S.B., 'Mustafa nerde' deyip Çelik’in odasına yöneliyor. Çelik kapının arkasında düşüyor. Yatar vaziyette olduğunu bakıcı fark ediyor. 'Kalk lan' diye bağırıyor. Çocuğu itekleyerek içeri giriyor. Çelik, tepki vermiyor. S.B., çıkıyor. S.B. ve Ş.B. adlı bakıcılar odada temizlik yapıp çıkıyor.
-Ş.B., Çelik’in odasına 17:25'te giriş çıkış yapıyor.
-S.K. adlı çocuk mutfaktan banyoya koşarak geçiyor. S.B. adlı bakıcı, 'Belanı s…' diye bağırıyor. Yedi-sekiz tokat sesi geliyor. Çocuk çığlığı ve ağlama sesleri geliyor. S.B., 'Ebeni s…, o… çocuğu… Tokat manyağı yaparım seni' diyor.
-Saat 20.10’da odadan çıkan C.K. adlı bakıcı 'Mustafa ölmüş' diyor. Görevli koşarak gelip 'Musti!' diye sesleniyor. Ve 112’yi arıyorlar."