Narin cinayetinde en güçlü delil hangisi? Baro Başkanı açıkladı
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında ikinci duruşma, 26 Aralık’ta görülecek.
Güneydoğu Ekspres’ten Faruk Balıkçı ve Sertaç Kayar’ın haberinde yer alan bilgilere göre, Diyarbakır Barosu Başkanı Abdülkadir Güleç, baronun duruşmaya nasıl hazırlandığını ve en çok neyden şüphelendiklerini, neyin daha fazla dikkatlerini çektiğini açıkladı.
Narin Güran cinayetinde yeni detaylar ortaya çıktı
Narin soruşturmasında yeni gelişme. Kanada'ya gönderildi
“DİYARBAKIR BAROSU ZIRHLI ARAÇLARLA HAYATINI KAYBEDEN ÇOCUKLARIN DOSYASINI TAKİP ETTİ”
“Diyarbakır Barosu, Narin dosyası ile daha fazla görünür oldu. Ne diyorsunuz?” sorusuna Güleç, “Diyarbakır Barosu eskiden beri bu tür dosyalara zaten ilgiliydi. Ama bu Narin dosyası, sadece bölgemizde gündem olmadı. Aynı zamanda Batı yakası da çok yakından ilgilendi. Tüm Türkiye kentlerinde gündem olması sebebiyle Diyarbakır Barosu daha çok görünür oldu. Oysa, Diyarbakır Barosu buna benzer birçok dosyayı geçmişte takip etti. Hatta çok daha kritik dosyaları takip ettiğini biliyoruz. Diyarbakır Barosu zırhlı araçlarla hayatını kaybeden çocukların dosyasını da takip etti. Maalesef o zırhlı araçlar ile yaşam hakkı elinden alınan çocukların dosyasına bu kadar ilgi olmadı. Biz, çocukları ayırmıyoruz. Çocuk sonuçta çocuktur. Evrensel haklar tüm çocukları için geçerlidir.
Yaşam hakkı elinden alınan Bölgemizde birçok çocuklarının davasını takip ettik. Kazaya maruz kalan zırhlı araçlarla hayatını kaybeden çocuklar için de bu haklar geçerlidir. Narin için de geçerlidir. Bir başka çocuk içinde geçerlidir. Kamuoyunun buna ilgi göstermesi çok önemli. Ama isteriz ki bütün çocuklarla ilgili istismar dosyalarından, çocukların yaşam hakkı elinden alınan bütün vakalara toplum ilgi, duyarlılık göstersin. Diğer ucu belki güvenlik birimine dokunan, devlete dokunan dosyalarda da duyarlılık gösterilsin. Biz Diyarbakır Barosu olarak bu ayırımı gözetmeksizin mağdur edilmiş aileler ve çocukların yaşam hakkı elinden alınan davaları üstleniyoruz. Birkaç gün önde İstanbul’daydık. Yeni doğan bebekler çetesinin duruşmasındaydık. İki gün katıldım. Çocuk hakları merkezimizden 2 avukat arkadaşımız davayı halen takip ediyor.” yanıtını verdi.
15 AVUKAT DAVAYI TAKİP EDİYOR
Diyarbakır Barosu 15 avukatın davayı takip ettiğini söyleyen Güleç, “Narin dosyasına Baro yönetiminden 2 avukat, çocuk hakları merkezi koordinatörü 2 avukat ile birlikte toplan 15 arkadaşımız dosyayı takip ediyor. Çok iyi hazırlanmışlar. İlk duruşmada sizlerde tanıklık ettiniz. Arkadaşlarımız 26 Aralık’ta yapılacak duruşmayla ilgili halen dosya ile ilgili çalışmalar yürütüyor.” dedi.
"BÜTÜN YENİ İDDİALARLA İLGİLİ DOSYAYI TEKRAR İNCELİYORLAR"
26 Aralık tarihinde yapılacak duruşmaya nasıl bir hazırlık yapıldığı sorusuna Güleç, tekrar delillerin değerlendirildiğini belirterek başladı. Ortaya atılan iddialar olduğunu, yanlış bilgilendirmeler ve dezenformasyonların olduğunu ifade etti. Yeni yeni iddiaların da söz konusu olduğu belirtildi. Konuyla ilgili Güleç, “Bunlarla ilgili incelemeler yapıyorlar. Herkes dosyaya vakıftır. Son duruşmadan sonra ortaya çıkan bazı görüntüler var onunla ilgili araştırmalar var. Bütün yeni iddialarla ilgili dosyayı tekrar inceliyorlar. Ve duruşmaya hazırlık için daha fazla etkin olmak için sağlıklı bir yargılamanın ortaya çıkması ve adaletin tecellisi için hazırlık yapıyorlar.” dedi.
“DOSYADA ÇOK GÜÇLÜ DELİLLER VAR”
“Narin davasında en çok neden şüpheleniyorsunuz?” sorusuna ise “Güran ailesinin fertleri adeta ‘üç maymunu’ oynadılar. Halbuki ortada Narin’in cansız bedenine ulaşıldı. Buna dair kimsenin bir şey bilmemesi mümkün değil. Ama herkes susmayı tercih etti. Adeta olayın aydınlatılmaması için bir çaba içerisine girdiler. Orada bir direnç var. Bana göre en dikkat çekici nokta, yargılama sırasında bazı sanıkların konuşabileceğini, itiraf edebileceklerini düşünüyordum. Maalesef gerçekleşmedi. Ama bu demek değildir ki dosyada başka delil yok. Dosyada çok sağlam güçlü deliller var. Yeni görüntüler var. Savcılığın tespitleri var. HTS kayıtları var. Ciddi deliller var. Tanıkların yanlış yönlendirildiği konusunda ciddi kanıtlar var dosyada” dedi.
KİMİN ÖLDÜRDÜĞÜ ORTAYA ÇIKACAK MI?
“Narin’in neden ve kimin öldürüldüğü ortaya çıkacak mı?” sorusu üzerine ortaya çıkarılacağına inandığını söyleyen Güleç, “Mahkeme olayın aydınlatılması için doğru yöntem uygulayarak hakikate ulaşma gibi bir amacı var. Herkesin böyle bir amacı var. Yargılama sırasında hakikatin ortaya çıkacağına inanıyorum. Henüz birinci duruşma yapıldı. Farklı deliller ortaya çıkabilir. Dara-2 kamerasından söz ediliyor. Belki ayrıntılı daha uzman bilirkişinin marifetiyle tespit edilebilir. Önümüzdeki duruşmada biraz daha somutlaşabilir.” dedi.
“İŞKENCE BAŞVURUSU OLMADI”
“Güran ailesinden sanıklar işkence gördüklerine dair Baro’ya herhangi bir başvuruda bulundu mu?” sorusunu yanıtlayan Güleç, “Nahit başkan baroya başvurabilmelerini önerdi. Ben de bir daha söylüyorum. Böyle bir iddiaları varsa baroya müracaatları olursa biz bunun takipçisi oluruz. Daha önce de söyledik. O işkenceye maruz kalan kim olursa olsun ona bakmayız, onun kimliğine bakmayız. İşkence bir insanlık suçudur. Herkese karşı işlenebilir. Diyarbakır barosu asla tarafsız kalmaz. İşkence mağdurunun yanında yer alır. Bizim bir gündemimizde işkenceye karşı mücadele etmektir. Ama bize henüz yapılan bir başvuru yoktur.” dedi.
“DARALTILMIŞ HTS KAYITLARININ YANILMA PAYI YÜZDE SIFIR”
HTS kayıtları ile ilgili açıklamalarda bulunan Güleç, HTS kayıtları sayesinde bir kişinin nerede bulunduğunun ortaya çıkacağını söyledi. Ayrıca, “Daraltılmış HTS kayıtlarında ise sizin orada bulunduğunuz tespit ediyor. Yeni bir delil etme yöntemdir. Ancak siz hangi odadasınız, hareket halinde misiniz, durgun musunuz onu bile tespit ediyor. Çünkü birden fazla baz istasyonu vardır. Bulunduğu noktanın koordinatlarını alarak mukayese gerçekleştiriliyor. Çünkü Arif Güran’ın evinin koordinatlarını gidip tespit edilip bu mukayese yapılmış. Son bir yıldır çok yaygın olmamakla birlikte birkaç dosyada da kullandık. Ve yanılma payı yüzde sıfırdır. Bana göre HTS kayıtları ile daraltılmış HTS kayıtları biri birinden ayrı tutulmalıdır. İlk defa narin dosyası ile ilgili kamuoyu da daraltılmış baz çalışmasıyla ilgili bilgi sahibi oldu.” dedi.
“NEVZAT DAHA ÇOK ŞEY BİLİYOR OLABİLİR”
*Nevzat Bahtiyar ile ilgili de açıklamalarda bulunan Güleç, avukat değiştirme ve yeni iddialar olduğu konusunda ise, “Bize gelen bir şey yok. Ama bu kamuoyunun beklentisidir. Ben de bir beklenti içerisindeyim. Olabilir. Nevzat Bahtiyar 3 kez ifade değiştirdi. Demek ki Nevzat, Narin’i aldı götürdü. Bu tespit edildi. HTS kaydı da doğruluyor. Beyanını da doğruluyor. Nevzat daha çok şey biliyor olabilir. Yeni bir avukatla kendi menfaatine olan gerçeği açıklayabilir. Bu nedenle yeni bir avukat üzerinden farklı beyanı da olabilir. Yada hatırlamıyorum, bilmiyorum dediği bir şeyi biraz daha detaylandırabilir.” ifadelerini kullandı.
Kaynak:Güneydoğu Ekspres