Meral Akşener: Gerekirse Afrin'e gidecekmiş, gidemez! Saray'ı bırakmaktan korkar!
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İzmir İl Başkanlığı binasının açılışında yaptığı konuşmada, "Gerekirse gideceklermiş. Kardeşim gerekirse değil haydi bakalım kalkın beraber gidelim, Afrin’de yiğitliğiniz görelim sizin. Gidemezler. Biri sandalyesini bırakmaktan diğer sarayı bırakmaktan korkar. " ifadelerini kullandı.
İYİ Parti İl Başkanlığı binasının önündeki alana, miting öncesi dev Atatürk ve Meral Akşener posterleri asıldı. Partililere de Türk bayrağı, İYİ Parti flaması ve Akşener’in fotoğrafının bulunduğu atkılar dağıtıldı. Alana sığmayan vatandaşlar çevredeki restoran ve kafeleri doldurdu. Miting öncesi İYİ Parti'nin il yöneticisi Mehmet Ağırbaş kalabalığa seslendi, ardından hep bir ağızdan 10'uncu Yıl Marşı ile İzmir Marşı söylendi. Programa İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray, Genel Başkan Yardımcısı Müsavat Dervişoğlu ile genel başkan yardımcıları, İl Başkanı Yıldırım Ulupınar, il yöneticileri, ilçe teşkilatlarının başkanları ile temsilcileri, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Daha sonra kürsüye gelen İYİ Parti Lideri Meral Akşener, il binası önüne kurulan platformdan İzmirlilere seslendi ve güvercin uçurdu. Akşener, "Efe İzmir, Ege’nin incisi İzmir, dağlarında çiçekler açan İzmir, Atatürk’ümüzün adını mücevher taşa yazan İzmir, işgalcilere karşı tek kurşunu atıp şehit olmayı göze alan Hasan Tahsin’in İzmir’i; İzmir’de olmaktan, cesur insanlarıyla birlikte olmaktan duyduğum heyecanı, mutluluğu ve onuru paylaşmak isterim. Her birinizi ayrı ayrı en derin saygı ve sevgiyle selamlıyorum" dedi.
MERAL AKŞENER: 'CUMHURİYETİN BEKÇİSİYİZ DİYORSUNUZ'
İzmir’e her geldiğimde inancının ve ümidinin arttığını belirten Meral Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah İzmirlilerden razı olsun. İzmir, sahte Atatürkçülere, sahte kabadayılara 'Yeter söz İzmir’indir' diyen İzmir’dir. Allah sizleri var etsin. Allah sizleri her daim mutlu, mesut ve muzaffer kılsın. Siz ki Zübeyde Hanım’ın yetim Mustafa’sına sahip çıktınız. Siz yetim Mustafa’nın validesine sahip çıktınız. Size söz veriyorum. Aynı sizin sahip çıktığınız gibi yetim Mustafa’nın kurduğu Cumhuriyete sonuna kadar, neye mal olursa olsun sahip çıkacağımıza ve onun arkasında dimdik duracağımıza söz veriyoruz. Cesur İzmir, tehdide pabuç bırakmayan İzmir, hakarete dimdik ayağa kalkıp cevap veren İzmir, onurlu bir şekilde demokrasi kurallarına uyarak dimdik ayağa kalkıp 'dur' diyen İzmir. Aynı Çanakkale Savaşı esnasında 'Dur yolcu' denildiği gibi, dün 'Dur yolcu' dediniz, bugün de 'Cumhuriyetin bekçisiyiz' diyorsunuz."
MERAL AKŞENER: 'SİZİN ADINIZA PARTİYİ KURDUK'
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisini vuruşa vuruşa kurduğunu belirterek, "Biz İYİ Parti olarak bir yola çıktık. Kesinlikle dönmemek üzere. Bir kişi kalsak bile dönen namerttir. Ben evlad-ı fatihan torunuyum. Bizim kızları bilirsiniz. 25 Ekim’de partimiz kuruldu. Ama bu partiyi kuran sizsiniz. Milletimiz kurdu. Bize de dediniz ki 'Bu partinin başında bekçilik yapın'. Biz de 'Amenna' dedik. Biz ve arkadaşlarımız bekçilik yapıyoruz. Parti kuruldu. Bu partiyi kurdurmazlar denildi. Türkiye nasıl bir yönetimle yönetiliyor ki bir siyasi partinin kurdurulmayacağına insanlar inanabiliyor. Ama vuruşa vuruşa sizin adınıza İYİ Parti’yi kurduk biz" dedi.
MERAL AKŞENER: 'HADİ ORADAN BE!'
Partisinin seçime giremeyeceği yönündeki iddialara da yanıt veren Meral Akşener, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi deniliyor ki bunları seçime sokmazlar. El mi yaman bey mi yaman. Buradan haykırıyorum. Hadi yüreğiniz yetiyorsa İYİ Parti’yi seçime sokmayın. Köteksiz köy bulup değneksiz gezmek. Bugüne kadar iktidar partisi genel başkanı rakiplerini kendi seçti ve top oynadı. Bugün bu konforu bitmiştir. Seçemediği ve kontrol edemediği bir rakiple ve rakipler ordusuyla karşı karşıya. Bir baktık saray koalisyonu kurulmuş. Kendilerine yerli ve milli diyorlar. Ne kadar acı. Referandum sürecinde Hayır'cılara birlikte 'Hain' dediler. Hayır kampanyasında yer alanları Apo’nun peşinden gitmekle suçladılar. Halbuki kendileri Apo ile masaya oturmuşlardı. Oslo sürecinde Türkiye’yi PKK’ya peşkeş çekmişlerdi. Ve saray koalisyonunun küçük ortağı Allah indinde yemin etmişti. Oslo sürecinde 'megri' şarkılarının söylendiği süreçte Habur rezaletinde demişti ki 'Adalet ve Kalkınma Partisi PKK’dan daha tehlikelidir, hesap sormazsam namussuzum'. Büyük ortak da 'Bunlar kandan beslenir, Fatiha bilmezler' demişti. 'Bunlar kafatasçı vamipirdirler' demişti. Karşılıklı hakaretlerin sonucunda baktık saray koalisyonu kuruldu. Bunlar yerli ve milli; biz hain, hadi oradan be!"
MERAL AKŞENER: 'TÜRKİYE NEDEN KONUŞAMIYOR?'
Akşener, İzmir’deki yoğun kalabalık için, "Bir il binası açılışı yapıyoruz bir miting havasındayız. Günlerce hazırlığı yapılan bir miting için bile böyle olmaz. Sizin kararlılığınız bize güç ve kuvvet veriyor" diye konuştu ve iktidarı hedef aldı. Akşener, "Bugün Türkiye’ye baktığınız zaman, konuşamıyor. Türkiye problemlerini çözecek sonuçlar üretemiyor. 10 senedir büyük bir baskı var. Adaletin cenaze namazının kılındığı, hâkimlerin korkutulduğu bir süreçten geçiyoruz. İYİ Parti bu yola çıktı. Birincisi konuşan bir Türkiye gerçekleştirmek için. Türkiye konuşacak. Sorunlarına çözüm bulacak. TBMM an itibarıyla fiilen ortadan kalkmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin grubundaki milletvekillerinin iradesi yoktur. En küçük konuda karar veren tek kişiyle karşı karşıyayız. Bunun adı tiranlıktır, diktatörlüktür. Diktatörler önce kendileri korkar. Kendileri korktuğu zaman insanları korkuturlar. Ama bir gün birileri 'korkmuyoruz' dediği zaman tüm korkular biter. Cesaret bulaşıcıdır" ifadelerini kullandı.
MERAL AKŞENER: '15 GÜNDE BİR KONUŞACAĞIM'
Akşener, cumhurbaşkanı seçildiğinde gerekmedikçe konuşmayacağını belirterek, "Allah’ın izniyle cumhurbaşkanlığı seçimini alacağız, iktidar olacağız. Ama size söz veriyorum: Gerekmedikçe konuşmayacağım. Her bir konuda size çemkirmeyeceğim. Siyasetçilere küfür, hakaret, iftira etmeyeceğim. 15 günde bir ancak konuşacağım. Çok konuşanlardan bıktık, usandık. Türkiye elbette parlamenter sisteme geçecek. Hukukun üstünlüğü tesis edilecek. Yargı bağımsızlığı tam bir şekilde yeniden gelecek. Türkiye üreten bir ülke olacak. Tarımıyla, sanayisiyle, hayvancılığıyla birbirine entegre olmuş, üreten uluslararası arenada rakebet eden bir ülke haline gelecek" dedi.
MERAL AKŞENER: 'SİZ KEPÇEYLE VEREN ÇAY KAŞIĞIYLA ALAN BİR ŞEHİRSİNİZ'
Akşener, zaman zaman İzmir’de tartışma konusu olan hükümet tarafından cezalandırılma konusuyla ilgili de açıklama yaptı ve şunları söyledi:
"Siz kepçeyle veren çay kaşığıyla alan bir şehirsiniz. Devlet hazinesine katkınız 36 milyar olurken aldığınız para bir onda yedidir. Cezalandırılan İzmir. Pamuğuyla meşhur, en iyi kumaşın dokunduğu İzmir. Osmanlı’da bile sanayisiyle bilinen İzmir. Sanayi gitti. Pamuk gitti. Ekip biçilen alanlar düştü. Turist alan İzmir. ABD, Avrupa ve komşularımızla olan ilişkilerimizden dolayı bir yılda 330 bin yabancı turist eksik gelmiştir. Böyle bir İzmir. Türkiye’nin en büyük katma değerini üreten şehirlerimizden İzmir. İzmir’in sorunlarını, fırsatlarını da biliyoruz. İYİ Parti ile birlikte şehir şehir, ilçe ilçe projelerin yapıldığı yeni bir bakış açısıyla buluşacaksınız. İYİ Parti iktidar olacak. İzmir başta olmak üzere o şehrin imkânları fırsatları üzerinden değerlendirmeler yapılıp projeler üretilecek. Lüzumsuz, saymadan öğretmen yetiştiren fakülteler açtınız. Onları tayin edemiyorsunuz. Niye okuttunuz kardeşim? Niye bu çocukları iş bulacak insanlar halinde sağlamadınız? Kendi çocuklarınızı ABD okullarında çuvalla para vererek okuttunuz. Bu memleketin çocuklarını işsizliğe mahkûm ettiniz. Sorular çalındı. Kendi çocukları iş bulduğu için o çalıntı sorularla istihdam edilenlere hiçbir şey yapılmadı. Şimdi yeni bir üçkağıt çıkardılar. KPSS sonrası 95 puan almış gençleri sözlü sınava alıyorlar. Orada 20-30 puan veriyorlar ve o gençler tayin edilemiyorlar. Buradan size söz: İş başına gelir gelmez mülakat sözlü sınavını ortadan kaldıracağız."
'TÜRKİYE BUNLARI KONUŞABİLSEYDİ BUGÜN ORADA OLUR MUYDUK?'
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, konuşmasının devamında Zeytin Dalı Harekâtı'na değinerek şöyle konuştu:
"Üç ilimizde sormuştum. Amerika’ya terörist dedin, Osmanlı tokadı attın. Türkiye Cumhuriyeti Amerika ile dost mu düşman mı? Bunu bir söyle de bilelim. Ortada söylem çok ama somut bir şey yok. Eğer biz düşmansak Kürecik ve İncirlik’i kapat dedik. Amerika Dışişleri Bakanı geldi. Tutanak tutulmadı. Bir görüşme oldu. Hangi sonuç çıktı belli değil. PKK ile YPG’yi dövüştürelim demiş Amerika. Gerçekçi bir durum değil. Buradan uyarıyorum. Eğer o anlaşmada Fırat’ın doğusundaki kuşak bir devlete dönüşecekse bununla ilgili söz verdiyseniz ensenizde olacağız. Nereye kaçarsanız oraya kadar kovalayacağız. Bugün Afrin’deyiz. Elbette ki bir zorunluluktu. Şanlı Mehmetçiğimizin arkasındayız. Ama 'Türkiye bunları konuşabilseydi bugün Afrin’de olur muyduk?' sorusunun cevabını vermek zorundalar. AK Parti Genel Başkanı bu sorunun cevabını vermek zorundadır."
'GEREKİRSE DEĞİL HAYDİ BAKALIM KALKIN BERABER GİDELİM'
Akşener, siyasetçilerin "Gerekirse Afrin'e gideriz" yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Gerekirse gideceklermiş. Kardeşim gerekirse değil haydi bakalım kalkın beraber gidelim, Afrin’de yiğitliğiniz görelim sizin. Gidemezler. Biri sandalyesini bırakmaktan diğer sarayı bırakmaktan korkar. Tayyip Bey diyor ki 20-25 şehidimiz var. Rakam değil, can, hayat, annenin çocuğu, kadının kocası, çocuğun babası… Ve siz onu bir rakam olarak görüyorsunuz. Benim bekam her şeyin üstündedir. Sarayda oturmak için her şeyi yaparım demenin sonucudur. Dış politikayı çukura ittiler. Ordumuz onu canıyla kanıyla o çukurdan çıkarmaya çalışıyor. Aynı 15 Temmuz’da yaptıkları ihanetin sonucu gibi. Yeter kardeşim düşün yakamızdan. Bu kadar aldatılan insanlar için kitaplar dolusu tanımlamlar var. Böyle bir şey olabilir mi? Sürekli kandırılıyorsunuz. Askerin belini kırdınız. Genelkurmayı terörist yaptınız. Sonra ben yapmadım FETÖ yaptı dediniz. Siz o davanın savcısı değil miydiniz? Zekeriya Öz’e zırhlı araç verdiniz mi? Verdiniz. Önce siz aldandınız, sonra bu milleti aldattınız. FETÖ, Apo, PKK, Merkel’i, Obama, Trump aldattı. Yeryüzünde sizi aldatmayan kim var? Bu kadar aldatılarak orada oturmaya devam ediyorsunuz. Oturur. Çünkü hiçbir bedel ödemiyor. Millet olarak siz bedel ödüyorsunuz arkadaş sarayda oturuyor. İYİ Parti ile bu işe 'Dur' diyoruz. İster 2018, ister 2019’da yapılacak seçimde hem iktidarı hem cumhurbaşkanlığını sizlerin inayetiyle alacağız."
'PKK'LI DEĞİLSE NİYE 1 YIL YATTI? PKK'LIYSA NİYE SALINDI?'
Hükümetin dış politika uygulamalarını da eleştiren Akşener, şunları dedi:
"Ege’deki adalar için ‘Evet işgal edildi ama bizim zamanımzda değildi’ denildi. Osmanlı ecdadıyız diyorlar ya. Ecdat mezardan çıksın bunların hepsini kovalar. Yalvarıyorum. Allah aşkına 100 sayfa tarih oku. Tarihimizi dizilerden öğreniyor. Fatih Sultan’ın dünyaya medeniyet getirme tasavvurundan haberi yok. Özellikle Orta Doğu’da Abdülhamit’in vizyonunu okumamışlar. Atatürk’ten zaten hoşlaşmıyorlar. Atatürk de yok. Bunların dış politikasında aziz İzmirliler ne var biliyor musunuz? Para var zaten. Kahire öğretisi dediğimiz gruplarla kurulan ideolojik birliktelikler var. Bu kafadan kurtulmaları mümkün değil. Dış politikada faydalı bir iş yapmaları imkânsız. Merkel’le konuşuldu. Tak dedi, bizimkiler şak diye yerine getirildi. Bir gazeteci niye tutuklandı belli değil. Niye serbest bırakıldı belli değil. Uçakla uçtu gitti. Ben cumhurbaşkanı olduğum sürece bu arkadaş yatacak. Elimizde belge var, PKK’lı diyordu. Peki Merkel görüşmesi sonrası ne oldu? Soru şu: Kişi PKK’lı değilse bu kişi niye 1 yıl yattı? PKK’lıysa niye salındı? Biz manda devleti miyiz? Müstemleke miyiz? Ey Türk milleti manda devleti olmamak için kan akıttın. Buna evet der misin? Buradan uyarıyorum: Mehmetçiğin canı kanı pahasına ABD ile anlaşıp operasyonu yarıda bırakmayın. Afrin zorunluluktur gideceksiniz, Membiç zorunluluktur gideceksiniz, Fırat’ın doğusu zorunluluktur gideceksiniz. O kendisi gidemez."
'İZMİR SİZDEN BİR ŞEY RİCA EDİYORUM; GEREĞİNİ YAPACAK MISINIZ?'
Akşener, İzmir’den bir isteği olduğunu söyledi ve "Biz buraya cesaretimizi giyip geldik. Siz dantelli kefen giymezsiniz. Ey aziz İzmir sizden bir şey rica ediyorum. Kapı kapı, ev ev, ilçe ilçe dolaşacaksınız. Herkese dokunacaksınız. İYİ Parti’yi tercihinize, teveccühünüzle ve gayretle iktidar edeceksiniz. Ve ben sizden bunu istiyorum. Yerine getireceğinize de inanıyorum. Gereğini yapacak mısınız?" diye sordu. Akşener, kalabalıktan 'Evet' yanıtını aldı. Akşener daha sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın kabrini ardından da Latife Hanım Anıt Evi’ni ziyaret etti.
İZMİRLİLERİN İLGİSİNDEN MEMNUN
İzmir'de partisinin il başkanlığı binasının açılışından sonra Karşıyaka ilçesine giden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın kabrini ziyaret ederek, dua etti. Akşener daha sonra Latife Hanım Köşkü Anı Evi'ne geçerek partililer ile birlikte odaları tek tek gezdi.
Zübeyde Hanım'ın ömrünün son günlerini geçirdiği ve vefat ettiği yapı olması nedeniyle manevi değeri büyük olan Latife Hanım Köşkü hakkında yetkililerden bilgi alan Akşener, burada yaptığı açıklamada İzmir'e defalarca geldiğini ancak bugün karşılaştığı ilgiden son derece memnun kaldığını anlattı. Özellikle il başkanlığı binasının açılışında gördüğü kalabalığın kendisini heyecanlandırdığını ifade eden Akşener, "Burada kendimi çok mutlu hissediyorum. Bizim için sadece İzmir değil esas olan Türkiye'dir. İnşallah ilk seçimlerde başarıyı yakalayacağız. Buna inanmasak OHAL şartlarında bu yürüyüşü başlatmazdık" diye konuştu.
Akşener, Latife Hanım Köşkü Anı Evi'nden sonra Karşıyaka Çarşısı'nı dolaştı. Yolda yürürken özellikle kadınların sevgisiyle karşılaşan Akşener, cep telefonlarıyla fotoğrafını çekmek isteyen vatandaşları da geri çevirmedi. Meral Akşener, ardından, 20 Şubat 2015'te PKK'lılar tarafından Ege Üniversitesi'nin kampüsü içerisinde bıçaklanarak öldürülen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Ülkücü genç Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun mezarını ziyaret ederek, dua etti.