Köpeği sever gibi yapıp boğarak öldürdüler. Görüntüler şoke etti
Mersin’de 'Gece' isimli 2,5 aylık Pomeranian türü köpeği sever gibi yaparak kucaklarına alıp boğarak öldürdükleri iddia edilen 2 kız çocuğunun görüntüleri şoke etti.
SEVER GİBİ GÖRÜNDÜLER
Görüntülerde yoldan geçen iki kız çocuğunun, cep telefonu satışı yapılan iş yerinin kapısına tasmayla bağlanan küçük köpeği önce severek yaklaştığı daha sonra kucaklarına aldığı görülüyor. Köpeğin sahibi genç kızlardan köpeği sevdikleri için şüphelenmiyor.
Kameraya ve dükkanda bulunanlara yakalanmamak için kızlar sürekli yüzlerini gizleyerek, arkalarını dönüyor.
ÖLDÜRÜP EL SALLADI!
Görüntülerde çocuklardan birinin ölen köpeği yere bırakarak, dükkandan çıkarken köpeğe el salladığı görülüyor.
10 GÜN ÖNCE SAHİPLENMİŞ
Köpeğinin yerde hareketsiz yattığını fark eden işletme sahibi Şahin A., küçük köpeği vakit kaybetmeden veteriner hekime götürdüğünde öldüğünü öğrendi. Polise giden Şahin A. 10 gün önce sahiplendiği köpeğinin ölümüne sebep olan iki çocuk hakkında şikayetçi oldu.
Sosyal medyada paylaşılan videoda yaşananlara tepki yağarken, emniyet güçleri ve vali göreve çağrıldı.
Öte yandan, hayvan hakları savunuları sokak köpeklerini sahiplendirerek hayatta kalmalarını sağlamaya çalışmaya devam ediyor.
SOKAK KÖPEKLERİNİN ÖLDÜRÜLMESİNİN YOLUNU AÇMIŞTI
Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeler içeren ve kamuoyunda tepkilere neden olan 17 maddelik "Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" 28 Temmuz'da (2024) sabaha karşı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşmış, teklifin 5. maddesi, sokak köpeklerinin öldürülmesinin yolunu açmıştı.
TARTIŞMALI 5. MADDE NASIL DÜZENLENDİ?
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'ndaki görüşmelerde 5. Madde, AKP'nin önergesiyle verilen değişiklikle kabul edilmişti. Teklif metninden “ötanazi” ifadesi çıkarılmış ancak sokak köpeklerinin Veteriner Hizmetleri Kanunu’ndaki esaslara göre öldürülmesinin yolu açık tutulmuştu.
5. Madde, değişiklik önergesiyle şu şekilde düzenlenmişti:
“Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 9’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır.
"Yerel yönetimler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkilidir.”
5996 sayılı kanunun 3. fıkrası şöyle:
"(3) Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak,
a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,
b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,
c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır."
Yeni kanunla kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak; "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.
Belediyeler de 31 Aralık 2028'e kadar barınaklar kurmak ve "rehabilitasyon" işlemlerini gerçekleştirmekle yükümlü olacak.
Belediyelerin, sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için, kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'ini kaynak olarak aktarmaları gerekiyor. Bu oran, büyükşehir belediyeleri için ise binde 3 olacak.
Belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40'ını geçemeyecek.