Kılıçdaroğlu'na linç girişimi: Çubuk Başsavcısı'nın dosyası açılmadan rafa kalktı

Kılıçdaroğlu'na linç girişimi: Çubuk Başsavcısı'nın dosyası açılmadan rafa kalktı
Barış Pehlivan, bugünkü yazısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 21 Nisan 2019'da Ankara'nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit Piyade Er Yener Kırıkcı'nın cenazesinde linç girişimine ilişkin bilgilere yer verdi.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugünkü köşe yazısında Halk TV çıkışında saldırıya uğrayan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'dan yola çıkarak 2018 yılında Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'ta uğradığı saldırıyı kaleme aldı.

Pehlivan'ın yazısında ilgili bölüm şöyle oldu:

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’ya Halk TV çıkışında yumrukla saldıran Sinan Oral tutuklandı.

Ve yine Çubuk anımsandı. Nasıl hatırlanmasın! 2019’da CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yapılan linç girişimi yeni bir dönemin başlangıcıydı.

Kılıçdaroğlu için “yakın!” diyenler, onu öldürme çağrısı yapanlar, yumruk atanlar bir gün dahi cezaevini görmemişti.

CHP’nin avukatlarından Celal Çelik’i aradım. Saldırıya dair davayı sordum.

Azmettiricilerinin sorgulanmadığını, örgütlü suç olmasına rağmen ağır ceza yerine asliye mahkemesinde yargılama yapıldığını ve halen kayıp faillerin olduğunu hatırlattı.

Bir de...

Osman Sarıgün’dü Kılıçdaroğlu’na yumruk atan. Çubuk Cumhuriyet Başsavcısı Mesut Güler, “tutuklama sebepleri bulunsa bile” demiş, ancak “sağlık durumunu” dikkate alarak o saldırganı serbest bıraktırmıştı. 

Meğer CHP de bunun üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) başvurmuş. Parti, başsavcının siyasi yaklaşım sergilediğini ve görevini kötüye kullandığını madde madde belirtmiş. Hakkında disiplin ve ceza soruşturması başlatılmasını talep etmiş. 

Duydum ki sonuç şu: 

Önce, Kılıçdaroğlu’na yumruk atanı özgürlüğüne kavuşturan başsavcıya ödül verildi. Yargıtay Savcılığı’na atandı. Sonra, bu karara imza atan HSK, ödül verdiği başsavcı hakkındaki şikâyet dosyasını daha açmadan rafa kaldırdı. İşleme bile koymadı. 

Unutmayalım: Gün gün artan bu saldırılar ve cezasızlık, Türkiye’de bir şeylerin örülmeye başlandığının en büyük işareti.