Kılıçdaroğlu: Sonbaharda erken seçime gidilebilir

Kılıçdaroğlu: Sonbaharda erken seçime gidilebilir
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen AKP 7. Olağan Kongresi'nde önlemleri hiçe sayan görüntülere tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV’de “Çalar Saat” programına katıldı.  Pandemi nedeniyle insanların zor durumda olduğunu, yurttaşın burnundan soluduğunu, özellikle esnafın perişan vaziyette olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ama diyoruz, biraz sabır… Biz bu işi çözeceğiz” dedi.

Son günlerde gündeme gelen kabine değişikliği iddialarına ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, "Valla ne yaparlarsa yapsınlar, hiç kimse bunların kongreleriyle ilgilenmedi. Bu bakanların bir işlevi var mı? " dedi. 

Kılıçdaroğlu, AKP'nin 7. Olağan Büyük Kongresi’nden basına yansıyan görüntülere ilişkin ise şunları söyledi:

“Kahveciyle konuşuyorsun dükkanını kapatmış. Yan yana gelebilirsiniz ama kağıt oynamak yasak. Sokaktaki insana, kahvedekine, arabadakine ceza kesiliyor. Son bir ayda 254 bin 317 kişiye ceza kesilmiş. Peki bu (kongredeki) insanlara ne yapacaksınız? Bir iktidar halka söylediğiyle kendi yaptığı arasında 180 derece fark yaratırsa o iktidar güven vermeyen iktidardır. Vatandaş görüyor tabii bunu. Görmemesi mümkün değil. Şikayet ediyor. Bu 254 bin kişiye kesilen cezanın tamamını biz iade edeceğiz. Sağlık Bakanı, doktor... Herkese söylüyor tweetler atıyor. Söyleyen kim, doktor... Yapmayan kim, doktor olmayan birisi. Sormak lazım, sağlık konusunda yetkili doktor mudur, yoksa bu alanda hiçbir şey bilmeyen birisi midir?"

"Kendi vatandaşımıza saygı duyduk"

"Biz böyle bir kurultay yapmadık . Kendi vatandaşımıza saygı duyduk. Sağlık konusunda ne gerekiyorsa yaptık. Bu nedir Allah aşkına? Bu yatay çekim falan değil. Olacak şey değil. İnsana değer vermiyorlar. Bana değer vermiyorsun, kendine seçmenine değer ver. İnşallah bunların tamamı aşı olmuştur. Çocuklar var mesela. Yazıktır, günahtır... Bari çık Sağlık Bakanı ile konuş. Böyle bir toplantı yapılabilir mi diye ve bunlar Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetiyorlar. Asıl şaşırtıcı olan bu. "

Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları ise şöyle oldu: 

"Bazı mahallelerin nüfusu ilden büyük"

Adamların dünyadan haberi yok, muhtar dünyasından haberi yok. Bazı mahallelerin nüfusu ilden büyük. Bayburt merkezinden büyük mahalle var. Oradan çok daha büyük olan bir muhtarlık tek başına mahalleyi yönetiyor, bu muhtarın bir yardımcısı bile yok. Vekillerin danışmanları var...  Erdoğan ne derse desin, muhtara hem bütçeyi hem de yardımı vereceğim. 

CHP sağa kaydı eleştirilerine yanıt verdi

Parti adı üstünde Cumhuriyet Halk Partisi, benim değil halkın partisi. Yok sağa kaydı yok sola kaydı bunların tamamı asparagas. Cumhuriyet Halk Partisi, geniş kitlelere açılıp bütün sosyal kimliklerle ilişki kurduğu anda rahatsızlıklarını dile getiriyorlar.

21. yüzyılın Türkiye'si 18. yüzyılın kavramlarıyla yönetilemez. Türkiye Cumhuriyeti'nde 21. yüzyılın sorunlarını çözmek için yeni kavramlar bulmak zorundayız. 21. yüzyılın temel kavramı demokrasidir, sağ sol kavramları yok burada. Biz demokrasiyi savunuyoruz, birileri de otoriter meseleleri.

"Cuma günü 450 milyon doları kim aldı?"

Şimdi, en büyük voleyi vuranlar dolarcılar ve tefeciler. Yani bu işin zarar göreni sizsiniz, benim, emeklidir, esnaftır, köylüdür toplumun her kesimi zarar görüyor. Ama bir avuç insan bundan kar ediyor. Bu manipülasyondur. Naci Ağbal görevden alındı, 450 milyon dolar el değiştirdi. Birileri dolar aldı ucuzdan, artınca sattı. 

128 milyar dolar da aynı şekilde satıldı. Merkez Bankası parayı satarken ihale açıyor, dolar satacağım diyor. 128 milyar doları kime sattı, yayınlamıyorlar.  Niye yayınlamıyorlar? Birilerine kaynak aktarılıyor. Cuma günü bir günde 450 milyon doları kim aldı? 

128 milyar dolar milletin hazinesindeyse, göstersinler Merkez Bankası'ndan... Kime verdin sen bu 128 milyar doları? Kime sattın bu parayı?

Kabine değişikliği

Valla ne yaparlarsa yapsınlar, hiç kimse bunların kongreleriyle ilgilenmedi. Bu bakanların bir işlevi var mı? Bunlar bakan değil, bunlar seçimle gelmiş insanlar değil, atanan devlet memuru bunlar. Bakanların da suçu yok. Saray'dan gelen talimatı yapıyor. Tek adam hükümeti var. Her şeye bir kişi karar veriyor zaten. Devlette istişare kalmadı. 

"Erken seçime gitmek zorundalar"

Sonbaharda erken seçime gidilebilir. Götüremezler, bakın gecikilen her gün sıradan vatandaşa ağır maliyetler yüklüyorlar. Dolar bu kadar indi çıktı... Seçime gitmek zorundalar, gitmezlerse bu toplum çok daha ağır maliyetler ödeyecekler. Devlet böyle mi yönetilir? 

Gezi Parkı

Taksim alanını yeniden halkın gezebileceği kültürel bir alana dönüştürmek istiyor Ekrem Bey. Şimdi, 'biz nasıl engelleyebiliriz' arayışı içindeler. Devlet kinle intikamla yönetilmez. Bunlar kötü bir şey yapıyorsa zaten halk cezasını verir bir daha seçmez. Ama bunlar iyi şeyler yapıyorlar.  

"Bahçeli'nin hoşuna gitsin diye yapıyorsunuz"

Muhalefet muhalefetle niye uğraşsın. Bizim görevimiz, ülkeyi kim yönetiyorsa, kaynakları kim kullanıyorsa, oturur masaya yatırırız onun üzerinden eleştiri yaparız. HDP ayrı parti biz ayrı partiyiz. Yanlışı olursa söyleriz. Meclis Genel Kurulu'nda yeri geldiğinde gerekli açıklamayı yaparım. Onlar istiyor ki, biz muhalefet birbirimize girelim ittifakı bozalım. HDP ittifakta yok, dört partiyiz biz; Demokrat Parti, Saadet Partisi, İYİ Parti ve CHP. 

Siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Diğer partilerin de kapatılmasını istemeyiz. Zorla partiyi kapatmak istiyorlar. Niye zorla yapıyorsunuz bunu? Bahçeli'nin hoşuna gitsin diye yapıyorsunuz bunu. Bahçeli teslim almış bunları.

Etiketler :