İsmail Saymaz
İstanbul'u zorla alan, Türkiye'yi kaybeder
Vaziyet anlaşıldı.
Görünen o ki Cumhur İttifakı, 2022'de Türkiye'yi erken seçime götürecek. Anketlerde Erdoğan'ın en güçlü rakiplerinden biri olarak görünen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, demokrasi dışı yöntemlerle bu yarışın dışında bırakılmak isteniyor.
Ne şekilde mi?
İBB'de terörle iltisaklı olduğu kişilerin işe alındığı suçlaması üzerinden.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bütçe görüşmeleri sırasında İBB'de 33 bin kişinin işe alındığını, bunlardan 12 binini incelediklerini, 455'inin PKK, 80'inin DHKP/C, 20'sinin MLKP ve 2'sinin MKP'den kaydı olduğunu savundu. Toplamda 557 terör bağlantılının İBB'de çalıştığını öne süren Soylu, "Diğerlerinin kayıtlarını gönderebilirim" dedi.
İmamoğlu'dan Soylu'ya mektup
İmamoğlu, 15 Aralık günü Soylu'ya mektup göndererek, şunları yazdı:
"Belediyemizin tüm çalışanlarının zan altında kalmaması, gerek adli gerekse idari iş ve işlemlerin yürütülmesini sağlayabilmemiz ve gerekli başkaca önlemler alabilmemiz bakımından, 557 kişiye ait kayıtlar ile bakılacak dosyalarda olumsuz bir kaydın varlığının tespiti halinde gereğini yapabilmemiz bakımından ivedi şekilde gönderilmesini bilgilerinize arz ederim."
Gönderildi mi?
Bir yanıt verildi mi?
Hayır.
İşe alınan kişi sayısı: 21.179
Erdoğan, 23 Aralık'ta topa girip "Çoğu kim, ne olduğu belli olmayan, bir kısmı terör örgütleriyle iltisaklı 45 bin kişiyi belediyeye doldurdular" dedi.
Oysa Soylu, 33 bin kişiden söz etmişti.
Her neyse...
İmamoğlu, bir gün sonra Erdoğan'a da mektup yolladı.
Mektupta, 24 Haziran 2019-15 Aralık 2021 arasında 21.179 kişinin işe alındığını ifade etti.
İşe giriş-işten çıkış tablosunu verdi.
Memur, işçi ve sözleşmeli personel alımı | 1600 |
Taşeron personel geçişi | 2000 |
İştiraklere | 17.579 |
Tabloya göre:
- 1600 memur, işçi ve sözleşmeli personel alındı.
- 2000 taşeron personel geçiş yaptı
- İştiraklere 17.579 işçi alındı.
Öte yandan İBB'den 15.117 işçi çıkarıldı.
Liste şöyle:
- 3792'si emekli oldu.
- 3449 mevsimlik işçinin süresi doldu.
- 3060'ı istifa etti.
- 3400'ü işten çıkarıldı. Buna 31 Mart-23 Haziran 2019 tarihindeki iki seçim arasında alınan 1600 işçi de dahil.
- 1416'sı tayin, disiplin, askerlik, evlilik ve ölüm gibi nedenlerle gitti.
Emekli | 3792 |
Süresi dolan mevsimlik işçi | 3449 |
İstifa | 3060 |
İşten çıkarma | 3400 |
Tayin, disiplin, askerlik, evlilik ve ölüm | 1416 |
'Sizi yanıltıyorlar'
İmamoğlu, Soylu'ya hitaben mektup yazdığını ancak bugüne değin yanıt alamadığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanım, kayıtlarımızın tamamen şeffaf olduğu, bilgi ve belgelerimize istediğiniz zaman ulaşabileceğiniz gerçekliği karşısında, belirttiğiniz rakamlar ve diğer hususlarda şahsınızın yanıltılmış olduğu düşünülmekle beraber toplumsal barış ve huzurumuzun temini ile çalışanlarımızın haksız şekilde zan altında kalmaması adına ve başkanlığımızca gereğinin yapılabilmesi için yazımızın İçişleri Bakanlığımızca cevaplandırılması hususunu takdir ve tensiplerinize arz ederim."
Erdoğan, dün adını anmadan İmamoğlu'na yanıt verdi.
"Şimdi utanmadan sıkılmadan bana mektup gönderiyor, böyle bir şey yok diye" dedi.
İçişleri'den özel teftiş
Dünkü son gelişme İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye özel bir teftiş başlattığını açıklaması oldu. Daha önce varlığı iddia edilen 577 terör iltisaklı kişi ile "ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı olduğu yönünde ihbar, şikayet ve tespitler üzerine özel teftiş başlatılmıştır" denildi.
Bakanlık "Kambersiz düğün olmaz" diye düşündüğü için olsa gerek FETÖ'cülerin de işe alındığını savunuyor.
Diğer terör örgütlerinden söz ediyor.
Kim kaldı ki...
Boko Haram, Tamil Gerillaları veya Japon Kızıl Ordusu'ndan başka?
Terörist gassal!
Yine bu açıklamada, Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) referansıyla kimi PKK'lıların İBB'ye yerleştirildiği iddiasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesindeki iddiaların da özel teftiş kapsamında olduğu belirtiliyor.
Kürt din adamlarının kurduğu DİAYDER'e yönelik operasyon altı ay önce yapıldı. Başkan E.B. dahil sekiz kişi tutuklandı.
E.B.'nin ifadesine göre İBB ile ilgili iddialar şunlar:
- M.İ. adlı imamın gassal (cenaze yıkayıcı) olarak işe girmesine derneğin referans olması ve maaşından kesinti yapılması.
- Derneğin dağıttığı takvimin masrafının İBB tarafından karşılanması.
- İBB'den 300 adet 100 TL'lik alışveriş kartı alınması.
İçişleri Bakanlığı, ne zamandır mahkemelerin yerine geçerek, yargı yetkisini kullanıyor?
Bir mahkemenin suç görüp görmeyeceği belli olmayan iddialar ne hakla teftiş kapsamına alınıyor?
Bakanlık istihbarat notlarına dayanarak, 577 sabıkasız vatandaşı teröristlikle itham ediyor.
İBB'nin Genişletilmiş Bilgi Taraması yapma yetkisi yok ki, adli sicil kaydı dışında sorgulama yapabilsin.
Bu kişiler o ki suçluydu...
O ki dağ kadrosundaydılar...
Dağdan inerken, İstanbul'da yıllar yıllı yaşarken fark etmediniz de İBB'de parklarda ağaç budarken mi anladınız?
Post-modern darbe
Erdoğan'ın bitmek ve geçmek bilmez İstanbul ağrısı 23 Haziran'dan beri sancıyor.
İBB'nin kaybedilmesi, Erdoğan'ın çiğnediği "CHP üç koyunu güdemez" sakızını çöpe attı. İmamoğlu, engellemelere rağmen İstanbul'u başarılı şekilde yönetiyor. Seçmen beğenisi, aldığı oyun üzerinde seyrediyor. Bu bir.
İBB'nin el değiştirmesi ile iktidar dar gelirlileri yardım ağıyla kendisine bağımlı kılma imkanını kaybetti. TÜGVA ve TÜRGEV gibi Erdoğan Ailesi'nin vakıfları ile İlim Yayma ve ENSAR gibi yandaş örgütlerin hortumları kesildi. Etti mi iki.
Üçüncüsü, kara propagandaya rağmen İmamoğlu ve Mansur Yavaş, seçildiği günden beri Erdoğan'ın önünde görünüyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday gösterilirse İmamoğlu'nun ilk turda açık farkla kazanacağı tahmin ediliyor.
İmamoğlu, bu yüzden rekabetten düşürülmek isteniyor.
Böyle bir operasyon, terör iltisaklı işçi çalıştırdığı iddiaları ilkin kampanyaya, ardından soruşturmaya dönüştürülerek yapılabilir. İBB'yi kazanmak için binlerce Mehmetçiğin katilini TRT'ye çıkarmayı ve Apo'dan mektubu getirmeyi vicdanlarına sığdıranlar bir Kürt cenaze yıkayıcısı ile İmamoğlu arasında iltisak kurmaya kalkışabilir. Kim bilir, belki de İBB'ye kayyum atarlar.
AK Parti'nin iktidarda kalmak için sözde hukuki, fakat gerçekte demokrasi dışı yöntemlere başvurması mümkündür.
Sonra mı?
23 Haziran'da yaşadık ve gördük: İmamoğlu'ma yönelik post-modern darbeyi halk püskürtür.
İstanbul'u alalım derken Türkiye'yi kaybederler.
Belediye başkanlığı yapmasına izin vermeyecekleri İmamoğlu, günün sonunda cumhurbaşkanı olur.
MetroPOLL'e göre Yavaş ve İmamoğlu, Erdoğan'ın açık ara önünde
MetroPOLL yılın son anketini tamamladı. Araştırmada, bu pazar seçim olması halinde tercihin ne olacağı soruldu.
Kararsızlar dağıtılmadan önceki oranlar şöyle: AK Parti yüzde 23.9, CHP yüzde 20.3, İYİ Parti yüzde 10.5, HDP yüzde 8.8, MHP yüzde 3.9, DEVA yüzde 1.9
Araştırmada kararsız ve cevapsızlara "Mevcut partiler arasından birini tercih etmek zorunda kalsanız hangisini tercih ederdiniz?" sorusu yöneltildi. Bu soru üzerine kararsızlardan bir kısmı yanıt hakkını kullandı. Yanıtlar ışığında tablo şöyle şekilleniyor:
AK Parti yüzde 26.2, CHP yüzde 21.4, İYİ Parti yüzde 10.9, HDP yüzde 9.1, MHP yüzde 4.2, DEVA da yüzde 2.2
Kararsızlar, protesto oy ve 'cevap yok' oransal olarak dağıtıldığında ise AK Parti yüzde 33.2, CHP 27.1, İYİ Parti 13.8, HDP 11.5, MHP 5.3, DEVA 2.8
Yavaş ve İmamoğlu açık ara önde
Olası cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'la yarışan Yavaş açık ara önde görülüyor. Yavaş yüzde 54.4 oy alırken, Erdoğan yüzde 32.9'de kalıyor. Fark yüzde 21.5!
Erdoğan ile İmamoğlu karşı karşıya gelince akıbet değişmiyor.
Erdoğan yüzde 36.6, İmamoğlu yüzde 48.7 oy kazanıyor. Fark yüzde 12.1!
Katılımcıların yüzde 52'si Erdoğan'ın kaybedeceğini, yüzde 44'ü kazanacağını düşünüyor.
Bugün seçim olsa Erdoğan'a oy verecek olanlar yüzde 29.8'de kalıyor. Yüzde 46.9'u başka adaya vereceğini belirtirken, yüzde 16.6'sı Erdoğan dışında birisine verebileceğini söylüyor.
Yüzde 56.9'u erken seçim isterken, yüzde 40'ı "Hayır" diyor.