İshal, Kusma, Karın Ağrısı... Aciller Bu Şikayetlerle Doldu Taştı

İshal, Kusma, Karın Ağrısı... Aciller Bu Şikayetlerle Doldu Taştı
Hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte bazı salgın hastalıklarda da artış görülüyor. Son günlerde artan vakalarla kendini gösteren bağırsak enfeksiyonları, her yaştan insanı tehdit ediyor. Aciller ishal, kusma, karın ağrısı şikayetleriyle doldu taştı.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte bazı hastalıklarda da artış görülüyor. Özellikle son bir haftadır acil servislerde en sık görülen vakalardan biri de bağırsak enfeksiyonları.

Dr. Fatih Emre Uzar ve Dr. Bengisu Ay, bu enfeksiyonların neden arttığını ve korunma yollarını açıkladı.

Bağırsak enfeksiyonları, her yaştan insanı etkileyebilen bir sağlık sorunudur. Genellikle karın ağrısı, ishal ve kusma gibi belirtilerle kendini gösterir.

Enfeksiyonların artmasındaki en önemli nedenlerden biri ise iyi yıkanmamış yiyecekler ve sıcak havalarda yiyeceklerin hızlı bozulmasıdır.

karin-agrisi-og-banner.webp

KUSMA VARSA ACİLE GİDİN

Temizliğinden emin olunmayan havuzlar da bu enfeksiyonların yayılmasında rol oynayabilir. Özellikle kusmanın eşlik ettiği bağırsak enfeksiyonlarında acile gitmekte vakit kaybedilmemeli. Kusmaya evde müdahale edilemez ve bu durum metabolik sendromlarda artışa yol açabilir.

Uzmanlar, bu enfeksiyonlardan korunmak için hijyenin çok önemli olduğunu vurguluyor.

Çocukların yetişkinlerin gözetimi altında olması ve hijyen eğitiminin tam olarak verilmesi önleyici adımların başında geliyor.

İYİ YIKANMAMIŞ YİYECEKLER

Sabah'tan Aybike Şahin ve Duygu Aksoy'un haberine göre Dr. Fatih Emre Uzar, enfeksiyon belirtileri ve bulaş yolları ile ilgili; "Karın ağrısıyla başlayan bağırsak enfeksiyonları,genellikle ishal ve kusmanın eşlik ettiği vakalarla kendisini gösteriyor. İyi yıkanmamış yiyeceklerin yanı sıra sıcak havaların yiyeceklerin hızlı bozulmasına yol açması da bu enfeksiyonların artışındaki en önemli nedenlerden biri olarak öne çıkıyor" açıklamasında bulundu.

karin-agrisi11.jpg

Uzm. Dr. Bengisu Ay, "Kusma ve ishale bağlı sıvı kaybından en çok 5 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü erişkinler etkilenir. Yaşlılar sıvı kaybı olduğunda böbreğin az çalışmasına bağlı durumlardan daha çok etkilenirler, bunun yanında gelişebilecek bir ateş durumunun da eklenmesi sıvı kaybı olarak değerlendirdiğimiz dehidratasyon bulgularının ağırlaşmasına sebep olabilir. Küçük çocuklarda bağışıklık sisteminin tam gelişememiş olması ve vücut yüzeylerinin daha küçük olması gibi nedenlerle sıvı kaybından yaşlılara benzer şekilde daha çok etkilenirler" dedi.