İktidara 'Tozkoparan' çağrısı: Geleceklerini almayın

İktidara 'Tozkoparan' çağrısı: Geleceklerini almayın
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İstanbul Tozkoparan Mahallesi kentsel dönüşüm mağdurları ile birlikte CHP Genel Merkezi önünde yaptığı açıklamada, iktidara; “Onları muhatap alın. Karşınıza almayın, yanınıza alın. Ve bir an önce oturup, uzlaşın. Evlerini, yaşamlarını, geleceklerini ellerinden almayın” çağrısı yaptı.

İstanbul'un Güngören ilçesinde bulunan Tozkoparan Mahallesi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile riskli alan ilan edilmiş, mahallede 900 hanenin olduğu alan kentsel dönüşüm projesine girmişti. 

Kat tapuları olan mahallelinin evlerini yıkıp, yeni ev yapacağını söyleyen TOKİ, Emlak Konut, Çevre Şehircilik Bakanlığı ve özel şirket, mülk sahiplerinden yeni evler için en az 180 bin lira ücret istiyor. 

Mahalleli, yaşadıkları durumu mahkemeye taşırken, Danıştay hala mahalleye dair kararını vermedi. Danıştay savcısı, mahalledeki 14 binadan alınan örneklerin, tüm binaları kapsayamayacağı, bu nedenle bakanlığın verdiği raporun bilimsel olmadığı yönünde görüş bildirmişti. 

Karar çıkmamasına rağmen, belediye ve şirket, mahallede yıkıma başlamak istiyor. Mahallelinin elektrik ve doğalgazı kesilirken, mağdur vatandaşlar, Danıştay'ın hızlı karar vermesi için bugün (5 Temmuz) Danıştay önünde eylemdeydi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İstanbul Tozkoparan Mahallesi kentsel dönüşüm mağdurları ile birlikte CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı yaptı. Özkoç, şöyle konuştu:

'180 bin lira borçlanacaksınız' diyorlar: Ben gittiğimde oradaki binaların elektriği, doğal gazı kesiliyordu. Yani, devlet yaşam imkanlarını ellerinden alarak, evlerini boşaltmak için, fiili bir uygulama içerisindeydi. İnsanlar bana dedi ki, ‘içeride Covid’li, engelli, kanserli hastamız var’ dedi. Titreyerek, ağlayarak anlatıyorlardı. Devlet vatandaşını bu noktaya getirir mi? Devlet getirmez ama, devleti yöneten iktidar getirebilir. İktidar milletten yana değil de ranttan yanaysa bunu yapabilir. Onlara bir muvafakatname imzalatmaya çalıştılar, sözleşme değil. ‘Bunu imzalayacaksınız, çıkacaksınız kiraya yerleşeceksiniz, tekrar ev sahibi olabilmek için 180 bin lira borçlanacaksınız, bunu enflasyon oranında artıracağız, tekrar ancak öyle ev sahibi olacaksınız’ diyorlar. Oysa onların evi vardı. İktidar, ‘biz buraya öyle binalar yapacağız, kar edeceğiz, rant elde edeceğiz’ diyordu. Birden Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri aklıma geldi, diyordu ki ‘her kent rant yaratır, bu rant paylaşılabilir ama kim tarafından? Rant iktidar sahibi ve yandaşları tarafından mı, halk tarafından mı, millet tarafından mı paylaşılmalıdır? Halk tarafından paylaşılmalıdır.’

Sonuna kadar yanlarındayız: Arkamda gördüğünüz arkadaşlarım, sadece aileleri için tekrar evlerinin borçlanmasına karşı çıkıyorlar. Haksızlar mı? Evleri varken şu anda evleri ellerinden alındı. Orada oturuyor yaşlılarına, hastalarına bakıyorken; elektrikleri, doğal gazları kesildi. Şimdi evleri yok. Şimdi umutları da ellerinden alınmak istiyor. ‘Bir muvafakatname değil, sözleşme imzalayalım, başımıza ne geleceğini görelim, riskli alanın bilimsel dayanağı yok, ne olacağı kaç tane bina yapılacağı belli değil’ diyorlar. Geleceklerini şeffaf şekilde görmek istiyorlar. 180 bin lira borçlanacak halleri yok. Kimin var? Şimdi evleri hiç hesap verilmeden, sorulmadan alınmaya çalışılıyor. Sonuna kadar yanlarındayız.

Geleceklerini almayın: Bu arkadaşlar kimseden bir şey istemiyorlar. Sahip oldukları şeyin kendilerine hakkıyla iade edilmesini istiyorlar. Yaşlılarıyla hastalarıyla mağdur bırakılmasın istiyorlar. Bu sürecin ne kadar süreceğini ne kadar dışarıda kirada kalacaklarını ve binanın ne zaman kendilerine teslim edileceğini bilmek istiyorlar. Orada uygarca kendi geleceklerini sürdürmek istiyorlar. Şimdi onların ellerinden bu hakkı almak isteyen iktidara seslenmek istiyorum. Danıştay’ın önüne gittiler. Ne için? Hak, hukuk, adalet için. Onlar CHP’nin önüne geldiler. Hak, hukuk, adalet için. Buradan iktidarın yetkililerine sesleniyorum. Yapmanız gereken te şey. Bir sözleşmeyi önlerine koyun. Haklarını anlatın. O sözleşmede onları borçlandırmayın. Çünkü onların evleriyle ilgili borçları yok. Yerinde dönüşüm yapın. Engelli ve hasta vatandaşlarımıza öncelik tanıyın. Bitirme süresini, bu sözleşmeye koyun. Nasıl yapılacağını, ne kadar süreçte bitirileceğini bildirin. Onları muhatap alın. Karşınıza almayın, yanınıza alın. Ve bir an önce oturup, uzlaşın. Yerel yönetimleri dışlamayın, milleti dışlamayın, insanları dışlamayın. Vergilerini ödediler, askerlik görevlerini yaptılar. Kendi alın terleri ile ev sahibi oldular. Evlerini, yaşamlarını, geleceklerini ellerinden almayın.