İBB'nin kurban bağışı kampanyasına engel: İmamoğlu, Erdoğan'a seslendi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Vakfı'nın kurban bağışı toplamak için devletten izin talep ettiğini, ancak hiçbir gerekçe sunulmadan talebin reddedildiğini sosyal medya hesabından bir video yayımlayarak duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen İmamoğlu, "Gelin, İçişleri Bakanı'nın 132 bin 50 ailemizi üzecek kararını ortadan kaldırtın" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bağlı 30 yıllık İstanbul Vakfı 2020'de düzenlenen kurban bağışı kampanyasıyla yaklaşık 12 milyon liralık bağış sayesinde, 132 bin 50 aileye 1 kilogramlık konserveler halinde kurban eti dağıtılmıştı. Kampanyaya 8 bin 246 hayırseverin katılmış ve bin 178 büyükbaş hayvan kesilmişti.

2020'de izin var, 2021'de yok

İstanbul Vakfı bu yıl da “Kurban Bağışı Kampanyası” düzenlemek üzere izin almak için 27 Nisan'da İstanbul Valiliği'ne başvurdu. Aynı kampanyaya 2020'de izin veren İstanbul Valiliği, bu yıl izin vermedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabı Twitter'dan yayınladığı videoda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek isyan etti.

İmamoğlu "132 bin aileye bu kötülüğü neden yapıyorsunuz? Aklını, vicdanını, insanlığını yitirmemiş devlet görevlilerine sesleniyorum; bu yanlıştan bir an önce dönmelisiniz" notunu düşen İmamoğlu, "İhtiyaç sahibi 132 bin ailenin evine bir kilo kıyma girmesine gönlü razı olmayan, onların bayramda yüzünün gülmesini istemeyen bir kişi var o da İçişleri Bakanı" ifadelerini kullanarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. 

İmamoğlu, paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı:

"Kıymetli vatandaşlarımız, bugün size üzülerek vicdanımı sızlatan bir konudan bahsedeceğim. Son derece hassas ve ulvi bu konuda bile kişisel ihtirasların devlet aklının nasıl önüne geçtiğini inanın anlayamıyorum. Birkaç gündür çok düşündüm ama sizlerle paylaşmayı değerli buldum. 

İstanbul Vakfı'nın amacı

"Anlatayım ve lütfen beni dikkatle dinleyiniz. 90 yılında kurulan İstanbul Vakfı'nın amacı şudur; İstanbul'un ve İstanbulluların ortak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak. İşte bu amaçla vakfımız geçen yıl kurban bağışı toplamak için devletimizden izin istemiş ve bu izin verilmiştir. Yüzlerce hayırsever kurban ibadetini belediyemizin güvencesi ile bu şekilde yapmış ve bağışlar neticesinde İstanbul'da 132 bin 50 ihtiyaç sahibi ailemizin evine bir kilogramlık kavurma ve kıyma girmiştir.

'Hayır, sen kurban bağışı toplayamazsın' dendi

"Tüm dağıtım ve bağış hesabını da eksiksiz devletimize sunduk. Bu kurban bayramında da bu ulvi amaçla yola çıktık. İstanbul Vakfı'mız yine devletimizden bağış toplamak için izin istedi. 27 Nisan gününden beri tam 2 ayı aşkın süredir bekletildi ve sonunda bu hayırlı yola çıkmamız için vakfımıza izin verilmedi. 'Hayır, sen kurban bağışı toplayamazsın' dendi. Hiçbir gerekçe yok. Bu kararı anlamakta güçlük çekiyoruz. İnanın devletimizin pek çok kıymetli devleti yöneticisinin de bizim gibi düşündüğünü biliyorum. Bir kişi hariç o da İçişleri Bakanı. İhtiyaç sahibi 132 bin ailenin evine bir kilo kıyma girmesine gönlü razı olmayan, onların bayramda yüzünün gülmesini istemeyen bir kişi var o da İçişleri Bakanı. Şimdi bu tavrı anlamak mümkün mü? Geçen yıl izin verilen vakfın kusuru yok. Geçen yıl neyse bu yıl da aynısı uygulanacak. Neden? Allah aşkına neden?

'132 bin aileye bu kötülüğü yapıyorsunuz?'

Bir cümle bile gerekçe yok. Ne var? Sadece bir kişinin kişisel ihtirası var. Ne yazık ki kini mi var, öfkesi mi var ya da başka bir hesabı mı var çözemiyorum. Onun için birkaç gündür bu haberi alır almaz ne yapayım diye düşünüyorum. Bu kişinin kötülük ettiği ne benim, ne de Büyükşehir Belediyesi. Ne benim siyasi geçmişim, ne de partim ne de başka bir şey. 132 bin aileye bu kötülüğü yapıyorsunuz. Çok ama çok düşündürücü. Bu engellemeye rağmen ben yola çıkmayı istedim ama endişe duydum. Bu endişe ya da korku kimseden değil. Bağış almaya başlayınca daha önce olduğu gibi hesapların bloke edilebilecek olması. Onunla da mücadele ederiz ama bu sefer durum farklı. Bağışçı vatandaşlarımızın kurban ibadetlerini yerine getirememiş olması beni çok derinden düşündürdü. Biz inançlı insanlarız. Tam da böyle bir engele vesile olmaktan elbette çok korkarız.

Erdoğan'a seslendi

Kimseyle kavga etme, dirsek savaşı yapmak bir derdimiz yok. Hala umutlu olmak istiyorum. Bu bir kişinin kararının gözden geçirilmesini ve devletimizin doğruyu bulmasını arzu ediyorum. Gelin, İçişleri Bakanı'nın 132 bin 50 ailemizi üzecek kararını ortadan kaldırtın. Devletimizin tüm birimlerine, kurumlarına, vicdan sahibi yöneticilerine sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, gelin inancımızın ve insanlığın yanında durun. Her şeyi siyasete bir şekilde karıştırmaktan vazgeçin. 

 

Etiketler :