Kenanoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Alevi kurumlarında yıllarca yöneticilik yaptığını, cemevlerinin statüsü konusu üzerinde çalıştığını anlattı.

Cemevlerine ibadethane statüsü verilmemesi sorununu sadece mevcut iktidara bağlamanın haksızlık olacağını, bu konunun daha eskiye dayandığını belirten Kenanoğlu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit döneminde, 2002'de bir Bakanlar Kurulu kararıyla cemevlerinin, ibadethane statüsü dışında tutulduğunu kaydetti.

"Diyanet; demokratik, laik ülkelerde olmaması gereken kurumdur"

Kenanoğlu, birçok konuda hızlı şekilde kanun değiştiren iktidarın, konu cemevlerine geldiğinde bu Bakanlar Kurulu kararına dokunmadığını ifade etti. Cemevlerinin ibadethane olup olmamasının ne Diyanet İşleri Başkanlığının ne de Sünni din insanlarının yetkisinde olduğunu savunan Kenanoğlu, "Diyanet, demokratik, laik ülkelerde olmaması gereken kurumdur. Devletin dini kurumu olmaz. Nerede ibadet edip etmeyeceğimize Diyanet ya da Sünni din alemleri asla karar veremez. Cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşması için bir yasa değişikliğine ihtiyaç var. TBMM'nin bu konuda görev üstlenmesi gerekir." dedi.

Kahire'de AA çalışanlarına gözaltı olayı

Anadolu Ajansı (AA) çalışanlarının Mısır'da gözaltına alınmasını ve bu baskını kınayan Kenanoğlu, basının her koşulda özgürce çalışmasının sağlanmasını istedi. Kenanoğlu, Türkiye'deki iktidarın bu konuda ders çıkarması, Türkiye'de muhalif basına yönelik baskıların sonlandırılması gerektiğini söyledi.