Hataylı depremzede: Kadere yok, tedbirsizliğe itirazımız var
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Hatay’da dinlediği bir depremzede, “Tabii ki herkes elinden geleni yapıyor, kimseyi şikayet etmiyorum ama ilk 48 saat kimse gelmedi. Gelse dahi 10 apartmandan birine geldi… Binada bağıra bağıra insanlar öldü, kurtaramadık. Allah’tan gelene itirazımız yok, kaderimize de itirazımız yok; tedbirsizliğe itirazımız var” dedi.
Ömer Fethi Gürer, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen ve 10 ilde yıkımlara yol açan deprem sonrası Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de depremzedeleri ziyaret ederek sorunlarını dinledi.
Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Ericek köyünde incelemelerde bulunan Gürer, “En çok can kaybının olduğu yerlerden birisi. Hayvanların da yer altında kaldığı, bazılarının da parçalandığı bir süreç. Bazılarının 100’den fazla hayvanı telef olmuş. Can kaybı 100’ün üzerinde. En büyük zarar gören köylerden birisi” dedi.
'Binada bağıra bağıra insanlar öldü, kurtaramadık'
Göksun’dan sonra Hatay’a geçen Gürer, burada da depremzedelerle bir araya geldi. Bir depremzede, Gürer’e şunları söyledi:
“Biz İstanbul depremine hazırlanmış olsaydık, sadece senaryo değişmiş, olsaydı böyle olur muydu? Tabii ki herkes elinden geleni yapıyor, kimseyi şikayet etmiyorum ama ilk 48 saat kimse gelmedi. Gelse dahi 10 apartmandan birine geldi. Hem derinliğiyle hem şiddetiyle dünya tarihindeki en büyük deprem. Hayatımda şunu biliyorum; zayıflar şikayet eder, güçlüler çözüm üretir. Ben, zayıf insanlardan nefret ediyorum. Önce kendimize bakacağız. Biz, neyi eksik yaptık? Biz, kendimize bu soruyu sorup cevap verebiliyorsak sorun yok. Binada bağıra bağıra insanlar öldü, kurtaramadık. Allah’tan gelene itirazımız yok, kaderimize de itirazımız yok; tedbirsizliğe itirazımız var. Yönetilecek insanlar ülkeyi yönetirse durum bu olur. O da bizim hatamız, oyu biz verdik. Kimseyi şikayet etmiyorum, suçlu biziz.”
'04:17’de deprem oldu, ertesi gün akşam ekip geldi'
Gürer, Hatay’da depremzede çadırlarını da ziyaret etti. Burada dinlediği bir depremzede de Gürer’e şu sözlerle dert yandı:
“Her şeyimiz gitti, bittik biz. Antakya diye bir yer kalmadı ne yazık ki. Bu müteahhitlerden hesap sorulmalı, bu sistemden hesap sorulmalı. Biz, bu hayata bir kere geliyoruz, insanca yaşamak için geliyoruz. Biz emeğimizle evimizi aldık, içinde anı biriktirdik şu anda onunla birlikte yok olduk. Biçareyiz. Acılar çektik, komşularımızın üstünde ağladık. Yan komşumun eşiyle birlikte cenazesi ortada kaldı. Saat 04:17’de deprem oldu, ertesi gün akşam bir tane ekip geldi.”
