Hatay'da HTŞ'ye tepki: Cihatçı bir devlet inşa ediliyor
Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, Suriye’de Arap Aleviler başta olmak üzere tüm azınlıkların tehlikede olduğunu belirterek “Antakya’nın yanı başında selefi cihatçı bir devlet inşa edilmektedir. Bu devletin pratiğinin ne olduğunu 13 yıldır deneyimleyen, gerici, katliamcı çeteleri desteklemeyen bütün halkların bir olması, bu olanlara güçlü bir itirazın örgütlenmesi, mahalle mahalle sokak sokak bu mücadeleyi büyütmemiz gerekmektedir” dedi.
Antakya Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, Suriye’deki Aleviler başta olmak üzere azınlıkların durumuna ilişkin Uğur Mumcu Bulvarı’nda açıklama yaptı. Platform adına konuşan Özgür Tıraş, Suriye’nin tarih boyunca farklı etnik, grup, inanç ve kültürlerin bir arada yaşadığı zengin bir ülke olduğuna dikkat çekti.
13 yıldır Suriye’de halkların direnişiyle tökezleyen emperyalist saldırganlığın, Filistin’de büyütülen soykırım ve Lübnan’a yönelik işgal girişimiyle Orta Doğu’daki direniş cephesini dağıtma planını devreye koyduğunu vurgulayan Tıraş, bugün Suriye’de yaşananlara alkış tutan, çetelerden medet umanların soykırımcı İsrail ve ABD’nin yanında saf tutmuş olacağının altını çizdi.
“EMPERYALİZM ÇETELERİN İMAJINI DÜZENLİYOR”
Suriye’deki çetelerin imajının emperyalizm tarafından yeniden düzenlenmeye çalışıldığını, yeni Şam yönetiminin liderliğini yürütecek olan Ebu Muhammed El Colani’nin eski El Kaide üyesi, IŞİD’in emiri ve El Nusra cephesinin kurucusu olduğunu belirten Özgür Tıraş, “Suriye’de gerçekleşen katliam ve soykırımların baş sorumlularından biridir. Colani’nin imajını tazelemek için birçok yabancı basın da röportajlara çıkarmıştır. Son olarak Türkiye’nin Şam’da Colani önderliğinde kurulan geçici hükümeti ziyaret etmesiyle ilk resmi devlet teması gerçekleştirilerek devletler arasında meşruluk zemini yaratılmıştır. Emperyalizmin ve tetikçilerinin demokrasisi, Vietnam kasaplığı, Afganistan, Irak işgali, Libya soygunu, IŞİD-HTŞ’nin Suriye’sidir” şeklinde konuştu.
“ARAP ALEVİLERE KARŞI KATLİAMCI TUTUM SERGİLENİYOR”
Adlarına Heyet Rahrir El Şam (HTŞ) ve Suriye Milli Ordusu (SMO) denilen çetelerin, bölgede yönetimlerinin tesisi bahanesiyle Suriye halklarına saldırı ve infazlar gerçekleştirdiğini ileri süren Tıraş, şunları söyledi:
“Şam’da Noel ağacını yakan cihatçılara karşı, Hristiyan halkının sokağa çıkarak direnişe geçmesinin hemen ardından Noel tekrar resmî tatil ilan edilerek halkın tepkisinin yatıştırılması hedeflendi. Arap Alevi halkının en önemli tarihi kişiliklerinden ve dini önderlerinden biri olan Hüseyin Bin Hımden El Khasibi’nin türbesinin yakıldığı ve orada görevli 5 insanın infaz edilerek üzerlerine basıldığına dair 1 ay önce çekilmiş olan görüntülerin medyaya yansıması sonrası Humus, Tartus ve Lazkiye başta olmak üzere birçok bölgede Arap Aleviler sokağa çıkarak direnişe geçti. Arap Alevilerin sokaklarda gerçekleştirmiş olduğu eylemler sonrasında HTŞ öncülüğündeki cihatçı çeteler İdlib’ten ve Azez’den yürüyüşlerin yapıldığı şehirlere takviyeler göndererek yapılan protestolara ateş açmış, Arap Alevilere yönelik katliamı büyütmüştür. Sermaye ve iktidar savaşlarını Arap Alevi azınlığın iktidarını yıkma gibi göstermeye çalışarak çarpık bir algı üzerinden meşruiyet kazanmaya çalışıyor; bugün de yalanlarla ürettikleri bu algı üzerinden genel olarak bütün azınlıklara ve özelde önceden iktidar oldukları iddiasıyla Arap Alevilere yönelik ayrımcı, katliamcı bir tutum içinde olmalarını meşrulaştırıyorlar. Saray rejimi emperyalist saldırganlığın ortağı olarak bu saldırganlığı desteklemek üzere 'iç cephenin örgütlenmesini' sağlamaya çalışmaktadır.”
“BU OLANLARA KARŞI MAHALLE MAHALLE ÖRGÜTLENME YAPILMALIDIR”
Uluslararası toplumun Arap Aleviler ve diğer halkların korunması için somut politikalar geliştirmeli ve uygulaması gerektiğinin söyleyen Tıraş, cihatçı gruplara doğrudan veya dolaylı verilen desteğin kesilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Tıraş, “Antakya’nın yanı başında selefi cihatçı bir devlet inşa edilmektedir. Bu devletin pratiğinin ne olduğunu 13 yıldır deneyimleyen, gerici, katliamcı çeteleri desteklemeyen bütün halkların bir olması, bu olanlara güçlü bir itirazın örgütlenmesi, mahalle mahalle sokak sokak bu mücadeleyi büyütmemiz gerekmektedir” dedi.