Güvenlik gerekçesiyle kültürel kıyım: Akkaya'nın hafızası siliniyor
Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka, Azmak Nehri’nin çevrelediği doğal güzelliklerinin yanı sıra, kendine özgü mimarisiyle de Türkiye’nin nadir yerleşimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu mimari kimliğin oluşmasında, geleneksel yapı unsurlarını çağdaş bir anlayışla yeniden yorumlayan mimar Nail Çakırhan’ın önemli bir payı bulunuyor.
Taş ve ahşabın uyumuyla şekillenen Akyaka evlerinde, yerel malzemelerle inşa edilmiş, rüzgarı ve güneşi içeri alan sade bir mimari dil hâkim. Bu yapıları benzersiz kılan en önemli unsurlardan biri ise Muğla yöresine özgü geometrik ve bitkisel motiflerle süslü, el işçiliği ahşap tavanlar.

YANGIN YÖNETMELİĞİ TARTIŞMASI
Son dönemde Akyaka’daki bazı otel ve işletmelerde, yangın yönetmeliği gerekçe gösterilerek bu ahşap tavanların sökülmesi ya da alçıpan gibi yanmaz malzemelerle kaplanması gündeme geldi. Uygulama, işletmeciler, mimarlar ve kültürel miras savunucuları arasında ciddi endişelere yol açtı.
Konuya tepki gösteren çevreler, bu müdahalelerin yalnızca bir yapı elemanını değil, Akyaka’nın kimliğini hedef aldığını savunuyor. El emeğiyle yapılmış her bir tavanın, ustalık geleneğinin ve yüzyıllara yayılan bir kültürel birikimin parçası olduğu vurgulanıyor.

“GÜVENLİK VE KORUMA BİRLİKTE SAĞLANABİLİR”
Uzmanlar ise yangın güvenliği ile kültürel mirasın korunmasının birbirine alternatif olmak zorunda olmadığı görüşünde. Dünyanın pek çok ülkesinde, tarihi yapılarda ahşap elemanlar korunarak yangın güvenliği sağlanıyor.
Bu kapsamda, ateşe dirençli boyalar ve emprenye sistemleri, yangın geciktirici kimyasallar, modern sprinkler ve algılama sistemleri gibi çözümlerin yaygın olarak kullanıldığına dikkat çekiliyor.
Norveç’te Oslo Opera Binası’ndan, Japonya’daki tarihi tapınak restorasyonlarına; ABD’de New Orleans’ın French Quarter bölgesinden Prag, Viyana ve Zürih gibi Avrupa kentlerine kadar pek çok örnekte, özgün ahşap dokunun korunarak yangın güvenliğinin sağlandığı belirtiliyor.

TURİZM VE KİMLİK VURGUSU
Kültür mirası savunucuları, ahşap tavanların yok edilmesinin yalnızca mimari değil, turizm açısından da ciddi bir kayıp olacağı görüşünde. Akyaka’yı tercih eden yerli ve yabancı turistlerin, standart yapılardan ziyade otantik ve yerel dokuyu deneyimlemek istediği ifade ediliyor.

ORTAK ÇÖZÜM ÇAĞRISI
Gökova Akyaka’yı Sevenler Derneği, yetkililere çağrıda bulunarak; yangın güvenliği uzmanları, mimarlar, koruma kurulları ve işletmecilerden oluşacak bilimsel ve teknik bir komisyon kurulmasını talep ediyor. Amaç, Nail Çakırhan’ın doğayla uyumlu ve yerel mirası önceleyen vizyonunu koruyarak, güvenliği modern yöntemlerle sağlamak.
Dernek yetkilileri, “Bu ahşap tavanlar yalnızca bir yapı unsuru değil, birer sanat eseri ve yaşayan hafızadır. Nail Çakırhan’ı anmak yetmez; mirasını korumak gerekir” ifadeleriyle acil çözüm çağrısını yineliyor.
