Günlük delil sayılmadı: Üvey baba cinsel istismar suçlamasından beraat etti
Olay, geçen yıl şubat ayında İ.T.'nin, annesi A.S.'nin eline tutuşturduğu mektupla ortaya çıktı. Kızının, 2016'dan beri üvey babası Bülent S.'nin sözlü ve fiziki cinsel istismarına maruz kaldığını anlattığı mektubu okuyan A.S., savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında 4 yıl boyunca çocuğa cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Bülent S. tutuklandı. Bülent S. hakkında Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘Çocuğun cinsel istismarı’ suçundan dava açıldı.
Mağdur çocuk, davanın ilk duruşmasındaki ifadesinde, "Bebeğinle oynayalım mı diyerek' beni boş bir eve götürdü. Burada elle taciz etti. Ben aslında ablamla beraber anneannemin evinde kalıyorum ama annemi görmek için ara sıra Bülent S. ile annemin yaşadığı eve gidiyordum. Yine bir gün o eve gittim ve sabah kalktığımda beni okşadığını fark ettim. Bu ve bunun gibi birçok kez taciz edildim" dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Bülent S. aynı duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Mahkeme heyeti, çocukların Çocuk İzlem Merkezi'nde (ÇİM) alınan ifadeleri hakkında bilirkişi raporu istedi. Psikolog O.T., hazırladığı 21 sayfalık ilk bilirkişi raporunda, çocukların iyi ve kötü sevmeyi anlayabilecek düzeyde oldukları, başlarına gelenleri düzgün şekilde ifade edebildikleri ve ruhsal durumlarının yaşadıkları şeylere delalet eden bir yapıda bulunduklarını vurguladı. O.T., bu raporun hemen ertesi günü 2 sayfalık ek rapor daha hazırladı. Bu ek raporda ise çocukların annelerinin yönlendirmelerine açık olduğu, zaman kavramlarının bulunmadığı belirtildi.
Davanın, 14 Nisan'da görülen 5'inci duruşmasında mütalaasını açıklayan savcı, ek raporu göz önünde bulundurarak sanık Bülent S.'nin beraatini istedi.
Mağdur çocuğun ve ailesinin avukatları Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Vakfı (UCİM) görevlileri Candan Tekin Çekiç ile Zeynep İrem Durmaz, mütalaa sonrası İ.T.'nin tuttuğu günlüğü delil olarak dava dosyasına sundu. Ablasıyla birlikte anneannesinde kalan mağdur çocuk, tuttuğu günlüğe, anne özlemini ve birlikte yaşama isteğini şu ifadelerle kaydettiği görüldü:
"Eğer bir dilek dileyince gerçek olsaydı kesin, İnşallah annemle yaşarım derdim. Annemi gerçekten özledim",
"Şimdi uyuyacağım keşke annem yanımda olsaydı. Cuma günü belki giderim anneme!", "Yarın dolgu yapacaklar ve dolgu acıtıyor! Annemi istiyorum!... Anne gel artık, yanına al beni!... Seni istiyorum, iyi geceler seni çok seviyorum..."
'Her gece yaşadıklarımı görüyorum, korkuyorum'
Mağdur çocuk, evde istismarla karşılaştığını ve yaşadıklarının gece rüyalarına girdiğini, okuldayken dahi aklından atamadığını da satırlara aktardı. Şu ifadeleri kullandı:
"Biliyor musun? Çok mutluyum. Çünkü o adam cezasını çekecek. Ama bir de korkuyorum çünkü anneme bir şey yapmalarından korkuyorum. Ama her şey çok güzel olacak eminim", "Bunlar sürekli rüyalarıma ve karşıma çıkıyor, onun cezaevinden çıkmasından korkuyorum. Lütfen çıkmasın günlük, her zamanki mutsuz İ.", "Sana daha önce ne yaşadığımı anlatmıştım. Geceleri rüyalarımda görüyorum. Okulda dersteyken bile aniden aklıma geliyor", "Anneme geldik burada kalacağız. Dün rüyamda sana anlattıklarımı gördüm. Her gece görüyorum. Korkuyorum!"
Bugün son duruşma görüldü
Davanın 7'nci ve son duruşması, bugün görüldü. Savcının, sanık hakkındaki beraat yönünde verdiği mütalaayı tekrarlamasının ardından mahkeme heyeti kararını verdi. Heyet, Bülent S.’nin delil yetersizliğinden beraatine hükmetti.
Karara tepki
Duruşmanın ardından Karşıyaka Adliye Sarayı önünde toplanan 10 kişilik UCİM üyesi grup, karara tepki gösterdi. Ellerinde, 'Ben çocuğum, beni korkuyla yaşatma', 'Kadınlar, çocuklar uyurken susar, istismar edilince değil' yazılı dövizler tutan grup, "Çocuklar vatandır, vatanına sahip çık" sloganı attı.
Mağdur çocuğun ve ailesinin avukatlığını yapan Candan Tekin Çekiç, "Bugün maalesef ki beraat kararı çıktı. Biz tüm delillerimizi sunduk. Dosyayı tüm ayrıntılarıyla inceledik ve çocukların birbirleriyle tutarlı beyanlarını ortaya koyduk. Çocukların adli tıpa sevkini istedik. Çünkü yetkili kişiler tarafından alınmayan, ruh sağlığı uzmanları tarafından alınmayan uzman raporları vardı ve birbiriyle çelişkiliydi. Çocuğun 2016 yılında tutmaya başladığı günlüğü ibraz ettik, orada adıyla sanıyla yaşadıklarını anlatıyordu, ama maalesef göz ardı edildi. Çocuğumuz bugün yepyeni umutlarla yeni bir günlük aldı, çünkü başından geçenleri anlattığı eski günlüğünü mahkemeye vermişti. Oraya yeni şeyler yazacaktı, umutlarını yazacaktı ama maalesef ki belki de ilk yazacağı şey bu elim beraat kararı olacak. Bunun için çok üzgünüz. İddia makamı tarafından çocuğun yaşadıklarını ayrıntılı bir şekilde aktarmadığı söylendi, ancak 8 yaşındaki bir çocuktan bahsediyoruz. Daha ne anlatabilir ne yaşayabilir, daha nasıl dile getirebilir bu çocuk. Aslında her şey ortadaydı" dedi.