Erdoğan'dan Gülşen demeden Gülşen mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar'daki konuşmasında işsizlik, çiftçilerin sorunları gibi sorunların yanı sıra ismini vermeden Gülşen ile ilgili de cümleler kullandı. Erdoğan, "Milletimizin mukaddes değerlerine dil uzatanlar, kutsallarına hakaret edenler hem maşeri vicdanda hem hukuk önünde hesap vermekten paçalarını kurtaramayacak" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Afyonkarahisar'da düzenlediği mitingde ismini vermeden Gülşen'in tutuklanmasına neden olan sözlerini ima ederek "Son günlerde milletimizin en büyük gücü olan kardeşliğine yönelik provokasyonların ibadethanelerimizi ve imam hatiplerimizi hedef alacak şekilde çok ciddi boyutlara ulaştığını görüyorum" dedi. Erdoğan, "Milletimizin mukaddes değerlerine dil uzatanlar, kutsallarına hakaret edenler hem maşeri vicdanda hem hukuk önünde hesap vermekten paçalarını kurtaramayacak" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar’daki toplu açılış töreninde, “Siz bakmayın, Avrupa’sından Amerika’sına kadar tüm gelişmiş ülkelerin sanki sorunları yokmuş gibi davrandığına. Emin olun, onların başındaki kara bulutların taşıdığı felaket yağmurları, bizim yaşadıklarımızla mukayese edilemez. Doğal gaz bulamıyorlar. Şu anda marketlerin rafları, Avrupa’da boş” dedi. Erdoğan, Tulu Seramik Fabrikası’nın açılışı sırasında, “Şu anda bin 150 kişi çalışıyor ama sayı daha da artacak. Yani burada, Kütahya'da istihdam sorunu yok. Bir de utanmadan, sıkılmadan diyorlar ki ‘İşsizlik var’. Ne işsizliği ya? Yeter ki iş istesin vatandaş. İş çok” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Afyonkarahisar’da düzenlenen 30 Ağustos Büyük Zafer’in 100. Yılı Etkinlikleri ve Kütahya Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:


“1. Dünya Savaşı’nda, dört bir yanda yedi düvele karşı savaşan, Çanakkale’den Kut’ül Amare’ye kadar pek çok yerde zaferler kazanan Osmanlı, İstanbul’un işgali ve Sevr dayatması ile adeta dermansız bırakılmıştır. Vatan topraklarını dört bir yandan işgale başlayan düşman; Adana, Antep, Maraş direnişleriyle pabucun pahalı olduğunu görünce sinsi amaçlarının taşeronluğunu Yunan’a bırakmıştır. İstiklal Mücadelesi’ni Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde Anadolu’ya taşıyan milletimiz, varını yoğunu ortaya koyarak hazırladığı ordusuyla Kocatepe ve Dumlupınar’da yeni bir destanın girizgâhını yapmıştır. Samsun’da başlayıp Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılışı ile dünyaya resmen ilan edilen bu sürecin her aşaması, küllerinden yeniden doğan bir milletin uyanışının sembolüdür.

“Hükümete geldiğimizde, altyapısı ihmal edilmiş, demokrasisi zayıf bir Türkiye devraldık"


10 yılda bir yaşadığımız darbelerle sadece patinaj yaptık. Türkiye'nin her alanda geri kalması için kurulan o mekanizmalar öylesine güçlüydü ki iyi niyetli kimi girişimler, bunun üstesinden gelmeye yetmiyordu.

Hükümete geldiğimizde, iki asırdır altyapısı ihmal edilmiş, demokrasisi zayıf, siyasi ve askeri gücü sürekli törpülenmiş bir Türkiye devraldık. Hemen kolları sıvadık. Türkiye’nin asırlık altyapı eksiklerini 20 yılda tamamlayacak büyük bir kalkınma hamlesi başlattık.

Kalkınma hamlemizin önemi ve gücü, salgın dönemi ile onu takip eden küresel güvenlik ve ekonomik krizi sırasında çok iyi anlaşılmıştır. Gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyanın dengeleri altüst olurken biz, hedeflerimize doğru yürüyüşümüze asla ara vermedik. Aynı şekilde demokraside de her kesimden vatandaşımızın hak ve özgürlük alanlarını genişleterek, sosyal gerilimlere ve terör örgütlerinin zemin bulmasına fırsat veren tüm çarpıklıkları ortadan kaldırdık.

“Avrupa'da marketlerin rafları boş"


Son dönemde milletimizin canını yakan bazı sıkıntılar var. Ama bu, dünyanın da sorunu. Siz bakmayın, Avrupa’sından Amerika’sına kadar tüm gelişmiş ülkelerin sanki sorunları yokmuş gibi davrandığına. Emin olun, onların başındaki kara bulutların taşıdığı felaket yağmurları, bizim yaşadıklarımızla mukayese edilemez. Doğal gaz bulamıyorlar. Şu anda marketlerin rafları, Avrupa’da boş. Şimdi biz, Tarım Kredi Kooperatifleri ile vatandaşımıza daha ucuza ürünlerimizi satmaya başladık ve bu artarak devam edecek. Bin 300 tane marketi süratle 2 bin, 2 bin 500, 3 bine çıkartacağız ve benim vatandaşım Tarım Kredi Kooperatifleri’nden ucuz ürün almaya devam edecek.

Büyük Taarruz ’un ve Kütahya’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünü tebrik ediyorum. Anadolu’yu ebedi vatanımız olarak bir kez daha tescilleyen şehitlerimize ve gazilerimize rahmet diliyorum. Ordularımızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, bu zaferde emeği geçen herkesin, şehitlerimiz, gazilerimiz, hepsini şükranla yad ediyorum.”

"Yeter ki iş istesin vatandaş"

Erdoğan’ın konuşmasının ardından açılışı yapılacak tesislere video konferans aracılığıyla bağlantı yapıldı. Erdoğan, Kütahya’daki Tulu Seramik Fabrikası’nın açılışı sırasında, “Kaç kişi çalışacak burada” diye sordu. Fabrikada bin 150 kişinin çalışacağı bilgisini alan Erdoğan, şöyle konuştu:

“İngiltere, Almanya, İspanya'ya ihracat da var. Şu anda bin 150 kişi çalışıyor ama sayı daha da artacak. Yani burada, Kütahya'da istihdam sorunu yok. Bir de utanmadan, sıkılmadan diyorlar ki ‘İşsizlik var’. Ne işsizliği ya? Yeter ki iş istesin vatandaş. İş çok. Ama ne diyor; ‘Benim istediğim gibi iş yok’.