Erdoğan: Taliban'ın yaptığı ılımlı açıklamaları memnuniyetle karşılıyoruz
Birçok televizyon kanalının ortak canlı yayınıyla gerçekleşen Cumhurbaşkanı Gündem Özel programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son günlerde yaşanan doğal afetler başta olmak üzere birçok konuda merak edilen soruları yanıtlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Bazı ülkeler Afganistan'a tıpkı Suriye'de yaptıkları gibi sadece terör ve göç zaviyesinden bakıyor. Terör ve göç bize gelmezse sorun yok, diyorlar. Oysa terörü de göçü de var eden on yıllardır izlenen yanlış politikalardır. Bunlarla yüzleşmeden barış ve istikrara katkıda bulunmak mümkün değil.
'Yönetimde kim olursa olsun...'
Ülkelerimiz arasında 1 Mart 1921'de imzalanan ittifak anlaşmasında iki ülkenin kaderi ve saadeti birbirinindir ifadesi var. Yönetimde kim olursa olsun, iyi ve kötü gününde Afganistan'ın yanında yer almak hem ahdevefanın hem de kardeşliğimizin gereğidir.
"Her türlü işbirliğine hazırız"
İlgili kurumlarımız bir süredir Taliban'la irtibat halindeydiler. Biz de Taliban yöneticilerini kabul edebileceğimizi daha önce ifade etmiştik. Afgan halkının huzuru, ülkemizin çıkarlarının korunması noktasında her türlü işbirliğine hazırız. Taliban yöneticilerinin itidalli ve ılımlı açıklamaları memnuniyetle karşılıyoruz.
"Taliban'ın Türkiye'ye yaklaşımı köşeli değildir"
Özellikle Taliban'ın Türkiye'ye yaklaşımı köşeli değildir. Daha dikkatlidir ve bizimle olan ilişkilere yaklaşımı çok daha hassastır. Temenni ediyorum ki bundan sonra da aynı hassasiyet devam edecektir.
Taliban'ın "Afganistan'da yabancı güç istemiyoruz" açıklaması
Biz bir NATO ülkesiyiz ve bu ülkenin istikrarı için elimizden gelen gayreti gösterdik. Hamid Karzai Havalimanı'nın güvenliğine katkı sunmanın yanı sıra ülkenin ayağa kalkınması için de çaba harcadık. Afganistan'a ciddi yatırımlar yaptık, bundan sonra yapacağımızın bazı alametleri de ortada. Afganistan'daki askerlerimiz hiçbir zaman muharip bir güç olarak görev yapmadı. Biz askerlerimiz orada asla yabancı bir güç olarak görmedik, kullanmadık.
Amerika'nın çekilmesi sonrasında amacımız havalimanının emniyetini temin ederek bu ülkenin güvenliğine katkı sağlamaktı. Bu niyetimiz bakidir. Türkiye'nin Afganistan'daki varlığı yeni yönetimin de uluslararasında işini kolaylaştıracaktır.
Libya'daki gibi ikili bir anlaşmayla bunu çözebiliriz. Bu, Taliban olabilir, daha önceki gibi mevcut yönetim olabilir. Bunlarla arkadaşlığımız var. Abdullah Abdullah bakidir, şu anda ülkesinden ayrılmış olan başkan yine bunlardan bir tanesidir. Şu anda farklı tarafta kalmış olan arkadaşlarımız da bunların içerisindedir, örneğin Burhaneddin Rabbani'nin oğlu gibi.
Afganistan'da Taliban dönemi
Ülkemizin sunduğu şartların önemli bir bölümü muhataplarımız tarafından kabullenilmeye de başlamıştı. Taliban'ın ülkede kontrolü sağlamasıyla önümüze yeni bir tablo çıktı. Planlarımızı ve görüşmelerimizi ona göre yapıyoruz.
Taliban'la diplomatik ilişkiler
Bu ara trafik çok yoğun. Örneğin bu hafta sonuna kadar Merkel'le bir görüşmemiz söz konusu, sayın Putin'le hafta sonunda görüşmemiz söz konusu. Avrupa'dan birçok ülkenin liderleriyle görüşmeler söz konusu.
Etiyopya ile köklü tarihi ve kültürel bir geçmişe sahibiz. Gerek nüfus itibarıyla, gerek yüz ölçümü itibarıyla adeta Afrika'nın en önemli ülkelerinden biri.
Türkiye – BAE ilişkileri
BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı'yla da bir görüşmemiz oldu. BAE'nin Türkiye'ye yönelik yatırımlar noktasında ciddi bir görüşme yaptık. Bu görüşmede de hangi alanlarda ne gibi yatırımlar yapılabilir, bunları görüştük. Gerek Varlık Fonu başkanımı davet ettiğim gibi Yatırım Destek Fonu başkanımı da davet etmiştim. Öyle bir görüşme oldu ki hangi ...ler üzerinden bir yatırım veya bir yol haritası belirleyelim, BAE de buna göre adımlarını atmış olsun dedik. Çok ciddi bir yatırım hedefleri, planları var. İnşallah çok kısa zamanda BAE ülkemizde ciddi yatırımlara girecek.
Devletler arasında gidiş gelişler hep olabilir. Burada da benzer bazı durumlar oldu. Şu an itibarıyla yaklaşık birkaç aydır bizim istihbarat örgütümüz başta olmak üzere Abu Dabi yönetimiyle bazı görüşmeler yaparak, bu görüşmelerle birlikte belli bir yere gelmiş bulunuyoruz. Bölgedeki bazı sıkıntıları, temenni ediyorum ki, aynı kültürün, inancın mensupları olarak gidermiş oluruz.
Afganistan'daki Türk vatandaşlarının tahliyesi
Afganistan'daki vatandaşlarımızın güvenliğini ve huzurunu temin etmek bir numaralı önceliğimiz. Vatandaşlarımızı özel uçak seferleriyle tahliye işlemlerimizi sürdürüyoruz. Havalimanının 2 boyutu var: bir sivil, bir de askeri. Biz bu çalışmayı daha çok askeri havalimanı üzerinden yapıyoruz. Afganistan'daki vatandaşlarımıza seri bir şekilde ulaştık. Devletimizin tüm imkanlarıyla yanlarında olduğunu kendilerine vurguladık. Ülkemize dönmek isteyenleri devletimizin tüm imkanlarıyla bilgilerini derledik, toparladı ve bildirdik. Bugün askeri uçağımızla 201 vatandaşımızı İslamabad'a götürdük, oradan da THY ile ülkemize gelmelerini sağladık. Şu an itibarıyla toplam 552 kişiyi tahliye etmiş durumdayız.
Sınırlarda son durum
Düzensiz göçle mücadele noktasında bu etkinliğin artırılması amacıyla yoğun bir çaba harcıyoruz. Sınır güvenliğimiz tahkim etmek için farklı önlemleri devreye aldık. İran sınırımızda 4 ilimiz var: Ağrı, Hakkari, Iğdır, Van. Bu sınırımızın tamamı duvarla örülecek. Ağrı ve Iğdır sınırındaki duvar çalışmalarını tamamladık. Hakkari'de yarısına geldik. Van'da da yoğun şekilde sürüyor çalışmalarımız. Şu an itibarıyla 157 kilometresi tamamlandı.
Sadece göç değil, teröre karşı da bunlar bizim için önemli bir bariyer. Bu duvarı oluşturan 3 metre yüksekliğindeki beton blokların üstünde 1 metre de dikenli tel bulunuyor. Tamamlanan duvar uzunluğu bundan sonra da çok hızlı şekilde artacak. Bunları ayrıca termal kameralarla da takip ediyoruz. 109 kilometrelik kısmı aydınlatma sistemiyle donatılmış durumda. 79 kilometre boyunca yerleştirdiğimiz kamera ve algılayıcı sistemlerle düzensiz göç hareketlerini sürekli izleyip anında müdahale ediyoruz.
Gözetleme kulelerimiz ileri teknolojik donanıma sahip. Kara gözetleme radarı, termal kamera, GPS alıcısı, lazer uzaklıkölçer gibi sistemleri de bünyesinde barındırıyor.
Kılıçdaroğlu'nun "gizli göçmen anlaşması" iddiasına cevap
Hukukta bir kaide vardır: Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Bu adam nereden bunu gördü? Kim kendisine bunu sufle etti? Kendi büyükelçisi bile öyle bir şeyin olmadığını söylüyor. Bu adam yalancı, bu adamın bugüne kadar doğru bir sözü yok. Söyledikleri tek şey var: Orada dışişleri yetkilisi yoktu. İlla dışişleri yetkilisinin mi olması lazım? Ben varım orada. Dışişleri bana bağlı. Kafayı takmışlar tercümanımıza. Başınıza tercümanım kadar taş düşsün. Bunu ispatla ben değil, sen mükellefsin. Madem böyle bir ispatın var ispatla. İspatlayamıyorsan özür dile."