Prof. Dr. Doster: ABD, AKP iktidarının sıkışmışlığını kullanacaktır
Doster görüşmeyi değerlendirdiği açıklamalarında, söz konusu buluşmaya yönelik çok büyük beklentilere girilmesinin doğru olmayacağını belirterek görüşme için ısrarcı olan tarafın Türkiye olduğunu ifade etti.
'Israr muhakkak Türkiye'den geldi'
Doster, "Türkiye'de iktidar bloğunun sıkışmışlığı, yabancı sermaye bulma ihtiyacı ve ABD desteğine olan gereksinim dikkate alındığında randevu talebinin ısrarlı bir şekilde Türkiye'den geldiği ortaya çıkıyor" diyerek, "Erdoğan - Biden görüşmesi için önce Roma denildi sonra Roma'da gerçekleşmeyeceği bildirildi. Ardından Glasgow dendi sonra Türkiye'nin çok ısrarlı talepleri üzerine görüşme, Roma'ya alındı. Muhakkak bir görüşme olsun ısrarı ve talebi Türkiye'den geldi" değerlendirmelerinde bulundu.
'ABD hükümetin sıkışmışlığını kullanacaktır'
Doster, "İktidarın içerideki sıkışmışlığını, yabancı kaynak bulma ihtiyacını muhakkak ABD kullanacak ve en hafifinden şunu diyecek 'Sorunları daha fazla germe bu senin açından iyi olmaz' yönünde bir mesaj vermek isteyecek" ifadelerini kullandı
'Çok beklentiye girilmemesi gerekir'
Bu gibi uluslararası zirvelere yönelik büyük beklentiler içinde olunmaması gerektiğini ifade eden Doster, "Bu tarz uluslararası zirvelerde beklentinin düşük tutulması gerekir. Çünkü ülkelerin liderleri, hem iç kamuoyuna hem dünya kamuoyuna mesaj vermek isterler. Yoksa bu gibi zirvelerden dünyayı değiştirecek mazlumların yoksulların derdine derman olacak neticeler çıkmaz" dedi.
'ABD - Türkiye sorunları bu süreye sığmaz'
Gerçekleşen ikili görüşmeye ilişkin yorumlarına devam eden Doster, "Tercüme süresini de dışarıda tutarak konuşmak gerekirse, masaya yatırılacak gündem ve sorunların etraflıca çözüme kavuşturulmasının beklenmesi gerçekçi değildir" diye konuştu.
Doster, "Bu görüşmelerde aramızdaki sorunlara rağmen hala aynı masa etrafında oturabiliyoruz imajı yaratılmak istenir. Bu algıyı vermek isterler. Yoksa F-35 krizi, CAATSA yaptırımları, ülkenin Rusya'dan S-400 alma adımlarının ABD'yi tedirgin edişi, ABD'nin PKK/YPG, PYD ve FETÖ gibi terör örgütlerine verdiği destek, Osman Kavala meselesi ve en son büyükelçiler krizi dikkate alındığında etraflıca bir çözüm ve sorunların ele alınması mümkün değildir" dedi.
Doster ayrıca, "Demin bahsettiklerim son zamanlarda yaşanan krizler. Bir de geçmiş yıllardan gelen ABD'nin sözde soykırım iddiasını tanıması, ABD'nin Yunanistan'a başta Dedeağaç olmak üzere yapmakta olduğu yığınak, ABD'nin Karabağ siyaseti, ABD'nin Libya'da Türkiye'nin varlığına karşı çıkması gibi bütün bunlar alt alta yazılırsa bu sorunların sadece adını zikretmek görüşme süresini aşar. Bu yüzden büyük bir beklenti içinde olmamak gerekir" ifadelerini kullandı.