'Emlakçı' doğayı koruyacakmış
Milli Parklar, 1983 yılında çıkarılan 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ile beraber yasal statüye kavuşturuldu. Kanun, Uzun Devreli Gelişme Planı yapılmadan milli parklar üzerinde herhangi bir plan yapılmasına izin vermiyor.
Uludağ Milli Parkı, Türkiye’deki 45 milli park içerisinde beşinci sırada yer alıyor. Bin 308 bitki türünün bulunduğu Uludağ Milli Parkı 175 endemik türe ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda önemli bir kuş alanı olarak da biliniyor.
AKP’li 49 milletvekilinin imzasıyla verilen Uludağ Alan Başkanlığı Kanun Teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda AKP ve MHP’li üyelerin oylarıyla 10 Aralık’ta kabul edildi. Yeni yılda TBMM Genel Kurulu gündemine gelecek olan teklifle, milli park sınırları içinde tek yetkili olan Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nün yetkileri Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Uludağ Alan Başkanlığı’na devredilecek.
Emlakçı müdür atandı
17 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne eski Milli Emlak Avrupa Yakası Daire Başkanı Kadir Çokçetin’in atanması ormancıların tepkisini çekti.
Eski Milli Parklar Genel Müdürü, Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Başkanı Ahmet Hüsre Özkara, yapılan atamayı şöyle değerlendirdi:
“Milli Emlak Müdürü’nün işiyle Milli Koruma’nın işi örtüşür mü? Sadece işi alıp satmak olan, emlak üzerinden yaklaşan bir kimliği buraya genel müdür olarak getirmek Uludağ ve benzeri milli park alanlarıyla ilgili başka hesapların olduğunu gösteriyor. Satacaklar demek ki. Sizin 61 yıldır gözünüz gibi korumaya çalıştığınız su kaynaklarını kirletecek, bitki türlerine zarar vereceksiniz."
“Milli parka çivi dahi çakamazsınız”
Türkiye’de korunan alanlarla ilgili ciddi tehditlerin oluşmaya başladığını ifade eden Özkaya, “Göreme Alan Başkanlığı, Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı gibi faaliyetler yürütülüyor. Korunan alanlarının sayısının artması iyi bir olay ama ‘içinin boşaltıldığı’ süreçler yaşanıyor. Uzun Devreli Gelişim Planları yapılmadan milli parkta çivi dahi çakamazsınız. Uzun devreli planlarda yöntem olarak milli parkın sahip olduğu ana kaynak değerleri belirlenir. Uludağ’da yüzde 70’i orman alanlarıyla kaplı. Bursa halkının yüzde 90’ı buradan su ihtiyacını karşılıyor. Aynı zamanda bitki türleri açısından çok önemli” ifadelerini kullandı.