DSÖ Sözcüsü Dr. Harris salgındaki en büyük tehlikeyi açıkladı

DSÖ Sözcüsü Dr. Harris salgındaki en büyük tehlikeyi açıkladı
DSÖ Sözcüsü Dr. Harris, salgınla mücadelede en büyük tehdidin gönül rahatlığı olduğunu söyledi.

Koronavirüs pandemisi dünyada hala etkisinin sürdürürken birçok ülke normalleşmeye geçti.

Normalleşme sürecini, ikinci dalga endişesini Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Dr. Margaret Harris BirGün’den Didem Mercan'a değerlendirdi.

Salgını büyük boyutlarda yaşayan ve salgını kontrol altına almış olan bazı ülkelerde tekrar alevlenmeler görüldüğünü belirten Dr. Harris, eski normale zaman dönüleceğini şu sözlerle anlattı: “Salgını büyük boyutlarda yaşayan ve salgını kontrol altına almış olan bazı ülkelerde tekrar alevlenmeler görüldü. Bu tarz alevlenmelerin ikinci kez büyük bir salgın haline gelip gelmeyeceği, ülkelerin güçlü halk sağlığı müdahaleleri tesis edip etmeyeceğine bağlı. Son epidemiyoloji eğilimlerine göre, pandemi ile alakalı DSÖ’ye günlük 200 bin sınırını aşan rekor sayıda vaka bildiriliyor. Toplamda, son 6 ay içinde DSÖ’ye 11 milyondan fazla vaka bildirildi.”

Aktif, agresif mücadele şart

Son günlerde sıklıkla bahsedilen ikinci dalga konusuna değinen Dr. Harris, “Hiçbir ülke için ‘ayağın pedaldan çekilme’ zamanı değil” dedi ve ekledi: “Şimdi en büyük tehdit gönül rahatlığı. Virüsün geri gelmediğinden emin olmak için aktif izlemeyi yani takip altında tutmayı teşvik etmeye devam ediyoruz. Her ülke için müdahalenin temel taşı, her vakayı bulmak, test etmek, izole etmek ve tedavi etmek ve hastanın her temas ettiği kişiyi karantinaya almak ve izlemek olmalı. Her ülkenin koronavirüse karşı en iyi savunması budur.”

Ülkelerin vaka sayılarında yeniden artış olması ihtimaline hazır olmaları gerektiği konusunda uyarıda bulunan Dr. Harris, sözlerine şöyle devam etti: ‘Dr. Maria Van Kerkhove, 15 Haziran’da bir açıklama yaptı ve virüs aktarımını baskılamada bazı başarılar elde eden ülkeler olduğunu; bu ülkelerin virüsün iletimini düşük bir seviyeye indirgeyebileceğini ve ortadan kaldırabileceğini belirtti. Ancak bu ülkelerin, diğerleri gibi, vaka sayılarında yeniden artış olması ihtimaline hazır olmaları gerekmekte. Ülkelerin, şüpheli vakaları hızlı bir şekilde tanımlayabilmeleri, bu vakaları test edip izleyebilmeleri için bir sisteme sahip olmaları çok önemli. Oluşacak herhangi yeni bir salgının önüne geçilebilmesi için temasları test ettiğimizden, izleyip karantinaya aldığımızdan ve tedavi ettiğimizden emin olmamız gerekmekte.”