DEM Parti heyetinin İmralı ziyareti yeni sürecin ilk adımı mı?
İmralı'da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile dün görüşen DEM Parti heyeti adına yapılan yazılı açıklamada, "Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdedir" denildi. Açıklamada Öcalan'ın, "Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır. Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım" mesajı paylaşıldı.
DEM Parti'den ilk açıklama geldi. Öcalan: Sürece pozitif katkı sunmaya hazırım
İmralı'ya son heyet ziyareti 5 Nisan 2015'te gerçekleşmişti. 2013-2015 yılları arasında çözüm sürecinde nelerin yaşanmıştı?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 22 Ekim'de partisinin grup toplantısında terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin DEM Parti Grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini, örgütün lağvedildiği ilan etsin" açıklamasını yapmıştı.
Bahçeli'nin bu çağrısından 67 gün sonra Önder ve Buldan'dan oluşan DEM Parti heyeti İmralı'da Öcalan ile görüştü. İmralı'daki görüşmenin ardından akıllara 2013-2015 arasındaki çözüm süreci geldi.
Sürecin nasıl başladığı ve 2013-2015 yılları arasında neler yaşandığını ANKA Haber Ajansı derledi.
İLK ADIM MİT'TEN GELDİ
2013 - 2015 arasındaki ilk çözüm süreci, dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 2012 yılının Aralık ayında İmralı’ya giderek terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmesiyle fiilen başlamıştı. Fidan’ın ziyaretinin ardından 3 Ocak’ta BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ve Mardin Bağımsız Milletvekimi Ahmet Türk’ten oluşan heyet, Öcalan’ı ziyaret etti. Aradan bir hafta geçmişken 9 Ocak’ta aralarında PKK’nın kurucularından Sakine Cansız’ın da bulunduğu 3 kadın Paris’te düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldü.
İmralı’ya ikinci ziyaret 23 Şubat’ta BDP’li milletvekilleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan'dan oluşan heyet tarafından gerçekleştirilmişti. Önder ve Buldan’dan oluşan heyet, üçüncü kez 18 Mart’ta; Selahattin Demirtaş, Önder ve Buldan’dan oluşan heyet, dördüncü defa 3 Nisan’da İmralı’yı ziyaret etmişti. 2015 yılına kadar devam eden İmralı ziyaretlerine; Leyla Zana, İdris Baluken, Hatip Dicle ve Ceylan Bağrıyanık gibi isimler de eklendi.
ÖCALAN'IN MEKTUBU
18 Mart’taki ziyaretin ardından Abdullah Öcalan’ın mektubu MİT tarafından BDP’ye iletildi ve 21 Mart 2013'te Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında Buldan ve Önder tarafından okundu. PKK’nın sınır içinden çekilmesinin ilk adımı olan bu ilk mektubun etkisiyle 3 Nisan’da belirlenen Akil İnsanlar Heyeti, 4 Nisan’da dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilk toplantısını yaptı.
9 Nisan’da AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın verdiği önerge ile terör sorununun çözümüne yönelik sürecin değerlendirilmesine ilişkin Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verildi. CHP ve MHP, 4 Nisan’da çözüm süreci için kurulacak komisyona üye vermeyeceklerini duyurmuştu. Komisyonda sadece AK Parti ve BDP’li milletvekilleri yer aldı. Komisyon, 2 Aralık’ta soruna ve çözüme ilişkin yaklaşımlar, terör-şiddet-çatışma çözümü ve uluslararası örnekler, soruna ve çözüme etki eden kişisel ve toplumsal psikolojik unsurlar, Akil İnsanlar Heyeti’nin çalışmaları ile çözüm sürecinde önemli alanların yer aldığı 438 sayfalık bir rapor yayımladı.
15 Nisan’daki İmralı ziyaretinin ardından Önder, PKK’nın 25 Nisan’da sınır dışına çekilmeye başlayacağını söylemiş; Kandil’deki toplantıda PKK da 8 Mayıs’tan itibaren çekilmenin başlayacağını belirtmişti. 5 Temmuz’da da BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ve DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kandil’e giderek PKK yönetimiyle görüştü.
PROTESTO SÜRECİ
9 Eylül’de PKK’nın hükümetin adım atmadığı gerekçesiyle çekilmeyi durduğunu açıklamasının ardından 30 Eylül’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Demokratikleşme Paketi”ni açıklamıştı.
Başbakan Erdoğan, 16 Kasım’da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ve Kürt sanatçı Şiwan Perver’i Diyarbakır’da ağırladı.
Çözüm sürecine ilişkin en kapsamlı yasal düzenleme 10 Temmuz 2014'te yapıldı. Kamuoyunda “çözüm süreci yasası” olarak bilinen “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Teklifi" TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
7-8-9 Ekim 2014'te ise IŞİD’in Kobani’deki saldırıları yurt genelinde protesto edildi. Protestolar sonucu resmi verilere göre 35 il ve 96 ilçede yaşanan olaylarda 37 kişi, İnsan Hakları Derneği (İHD)'nin raporuna göre de 46 kişi hayatını kaybetti.
Süreç sekteye uğradı. 19 Ekim’de Başbakan Davutoğlu, Akil İnsanlar Heyeti’yle görüşme gerçekleştirdi. Aynı gün HDP heyeti Kandil’de örgüt yöneticileriyle görüştü. 25 Ekim’de PKK’nın Hakkari Yüksekova’daki saldırısında 3 asker hayatını kaybetti.
DOLMABAHÇE GÖRÜŞMELERİ
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ile Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya geldi. Tarihe "Dolmabahçe Mutabakatı" olarak geçen görüşmelerde PKK’nın silah bırakmasına yönelik çağrı ve silah bırakmaya yönelik 10 maddelik öneri listesi Önder tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.
Haziran 2015’teki genel seçimlere parti olarak girme kararı alan HDP’nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçimler öncesi Meclis’teki grup toplantısında Erdoğan’a “Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız” diye seslendi.
22 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan Dolmabahçe açıklamasını doğru bulmadığını belirterek, "Onların okuduğu metinle Yalçın Bey’in okuduğu metin birbirinden tamamen ayrı. Ben oradaki toplantıyı da doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda Başbakan Yardımcısı’yla parlamento içinde olan bir grubun yan yana o resmi vermesini doğru bulmuyorum" dedi ve sürecin sonunu getirdiği iddia edilen açıklamalardan birini yaptı.
ÇÖZÜM SÜRECİ SONA ERİYOR
7 Haziran 2015’teki genel seçimlerde HDP, yüzde 13 oyla barajı geçip 80 vekil çıkardı. Yüzde 41’de kalan AK Parti tek başına iktidar olamadı. Seçimin ardından KCK yetkilileri Öcalan’ın silah bırakma çağrısına tepki gösterip; "PKK'nın Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi bırakma konusu ve bunun iradesi tamamen bize aittir. Şunu herkes bilmelidir ki HDP, PKK’nın yasal partisi değildir. Dolayısıyla böyle bir çağrıyı HDP yapamayacağı gibi, mevcut İmralı koşullarında bulunan Abdullah Öcalan'ın böyle bir çağrıyı yapması mümkün değildir" açıklamasını yaptı. 11 Temmuz’da da Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çözüm sürecini anlamadılar, şu anda bu buzdolabındadır" dedi ve bu demeç sürecin fiili bitişi olarak değerlendirildi.