Sinan Ateş soruşturmasında görev alan dönemin Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner, savcılığa suç duyurusunda bulundu:

Suç duyurusu tutanağında şu ifadeler yer alıyor:

“Tolgahan Demirbaş’ı biz dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına aldık!

Demirbaş’ın sokakta gözaltına alındığını anlatan yakalama tutanağı sahte!”

Polis şefi Kerem Gökay Öner, dilekçesinde Tolgahan Demirbaş'ın sokakta gözaltına alındığını anlatan polis tutanağının olay yerinde bulunmayan polisler tarafından hazırlandığını açıkladı.

Öner, Demirbaş'ı gözaltına alan polislerin tanık olarak ifadesinin alınmasını istedi.

"Ben Milletvekili Kılavuz, ne oluyor?" dedi.

Arz olunan ve resen görülecek sebeplerle; Kamuoyunda Sinan Ateş dosyası olarak bilinen dosya içeriğinde, sosyal medyada yer alan tutanağın bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, Tutanağın dosya içeriğinde bulunması halinde, gerekli incelemelerin yapılarak gerçeğe aykırı olarak tutanak düzenleyen kamu görevlilerin tespit edilerek haklarında gerekli soruşturma işlemleri sürdürülerek kamu davası açılmasını, Müvekkilimiz tarafından olay günü yanında bulunduğu beyan edilen kamu görevlilerin tanık sıfatıyla dinlenilmesini vekaleten talep ederiz.

Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, Gasp Büro Amiri İbrahim Tüzel, Polis memurları Raşit Buğra Şener, Bekir Kaya, İsmail Yıldırım'dır.

KILAVUZ GÖZALTINA DİRENDİ

Gazeteci İsmail Saymaz X platformunda yaptığı paylaşımda "Eski Ankara Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Kerem Gökay Öner, Sinan Ateş davası sanığı Tolgahan Demirbaş’ı Olcay Kılavuz’la aynı evin otoparkında araç içinde bulduklarını ileri sürdü. Kılavuz’un gözaltına direndiğini iddia etti. Buna rağmen sahte tutanak tutulduğunu ifade etti." ifadelerini kullandı.

İSMAİL SAYMAZ HALK TV'DE DEĞERLENDİRDİ

Saymaz, Halk tV Gündem Özel'e katılarak suç duyurusunu değerlendirdi.

"Sinan Ateş'in suikastinde tetikçiyi kaçıran Demirbaş'ın Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alınmak istendiği ve Demirbaş'ın gözaltına alındığı iddia edilmişti. Bu olay açıklığa kavuşmamıştı. Bu tutanakta, 31 2020 tarihli evrakta Demirbaş'ın nasıl gözaltına alındığına ilişin "Demirbaş isimli şahıs Etimesgut'ta Bağlıca mahallesinde yapılan aracın yanında Demirbaş, gözaltına alınmıştır. Olcay Kılavuz'un adı bu yakalama tutanağında adı geçmiyor. Bugün gelişen durum ile aracın yanındaki kişi Olcay Kılavuz mu diye sormuştum. Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında açığa alınan Kerem Gökay Öner, suç duyurusunda bulundu.

"DEMİRBAŞ KILAVUZ'UN EVİNDEYDİ"

Yapılan araştırmalarda polis memurunun biri otoparktaki araçlarda 2 kişinin oturduğunu tespit ediyor. İki erkek şahsın araba içinde oturduğu tespit ediliyor. Kaçma ihtimallerine karşın silahlar çekiliyor. Polisler eve intikal edip kapıyı çalsa dahi kapı açılmadı, polisler araçtakilere seslendi ancak araçtakiler dışarıya çıkmadı.

"TUTANAĞA GÖRE"

Araçtan iki kişi daha sonra iki kişi çıktı. Kapı açıldı. Dışarı çıkanlardan biri Ben Olcay kılavuz Milletvekiliyim diyen Kılavuz'a yanındaki şahıs sorulduğunda Tolgahan Demirbaş olduğu söylenmiş ama neden orada olduğunu söylememiştir. Kılavuz'u dokunulmazlığı olduğu için alamamış, ancak Demirbaş emniyete alınmış.

"ASIL BURASI SKANDAL"

Demirbaş direkt olarak Oben Özay'ın odasına gidiyor ve odada bulunanlar odadan çıkarılıyor. Polis memurları şube müdürünün ilk defa ifade aldığını gördüklerini söylüyor. Bu ifadenin ardından Tolgahan Demirbaş serbest bırakılıyor. Oben Özay, kendisine gelen telefonla dışarıya çıkmış kendisiyle karşılaşan polis memuruna ise odasına gitmesini emrettiğini söylüyor. Tolgahan Demirbaş'ın sokakta yanında bir kişi varken gözaltına alındığını söylüyor. Tolgahan Demirbaş da Olcay Kılavuz da bu yönde hiçbir açıklama yapmadı. Kendisini bir markete giderken gözaltına aldıklarını söyledi.

KILAVUZ DAHA FAZLA SUSAMAZ

Ortadaki suç duyurusu var. Bu dilekçe doğruysa o zaman bu tutanağı tutanlar suç işlemiş suça karışmıştır. Olcay Kılavuz daha fazla susamaz. Milletvekilliği yapmış olması yüzünden bu soruları geçiştiremez. Bu cevap onun tercihine bırakılamaz. Savcıların görevlerini yapmaları gerekiyor. Kılavuz'un Demirbaş'ı teslim etmek istemediği de söyleniyor. Bu tutanağın böyle tutulmasını isteyenler bu belge doğruysa eğer yargılanmaları gerekiyor."