Danıştay’ın zeytin kararı: Tahrip olan alanların eski haline getirilmesi mümkün değil
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Maden Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle zeytinlik alanlarında madencilik faaliyeti yürütülmesi mümkün hale gelmişti. Buna karşı Danıştay’da yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açılmıştı. Danıştay 8. Daire’nin Çiftçi Sen’in açtığı davada verdiği yürütmeyi durdurma kararının ayrıntıları belli oldu.
Daire kararında Bakanlığın yetkisinde olan alanlarda yönetmelik çıkarma yetkisi olduğunu anımsatarak, Bakanlığın yaptığı yönetmelik değişikliğinin içeriğini şöyle açıkladı:
“Davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından çıkarılan Yönetmelik değişikliği ile özetle; ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi halinde faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmadığı durumda madencilik faaliyeti bitiminde sahanın rehabilite edileceğine ve eski hale getirileceğine ilişkin taahhütte bulunulması halinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca izin verileceği düzenlenmiştir”
Daire kararında Maden Kanunu’na atıfta bulunarak, zeytinlik alanlarda sadece Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izniyle zeytinyağı fabrikaları ve küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmelerine izin verildiğini ve belediye sınırları içindeki zeytinlik sahaların imar hudutları içine alınması halinde, altyapı ve sosyal tesisler dahil, en fazla yüzde onu kadarlık kısmının yapılaşmaya açılabileceğini anımsattı.
SADECE TAAHHÜTNAME
Daire, Bakanlığın yönetmelik değişikliğine ilişkin “… gerek Maden Kanununda yer alan ilgili kanun hükümlerine göre alınacak izinleri zorunlu tutan hüküm gerekse Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ile getirilen yasaklama ve sınırlandırmalar göz ardı edilerek, zeytinlik alanlardaki zeytinlerin sökülüp taşınması, başka yere dikilmesi, taşımanın mümkün olmaması halinde ise doğrudan madencilik faaliyetine başlanılarak faaliyetin sonunda sahanın rehabilite edilip eski haline getirilmesi yönünde madencinin vereceği taahhütname ve davalı bakanlığın izni, bu alanlarda madencilik faaliyeti yürütülmesi için yeterli görülmüştür” denildi.
'Davalı idarenin iddiası yerinde görülmedi'
Daire, Bakanlığın yönetmelik değişikliğine ülkenin artan enerji ihtiyacını yerli kaynaklarla karşılama amacını gerekçe gösterdiğini aktararak, “3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun uyarınca korunma altında bulunan zeytinlik sahalardaki faaliyetlerin Kanun ile düzenlenmesi gerektiği ve esasen davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bu alanı kendi başına yönetmelik ile düzenleme yetkisi bulunmadığından davalı idarenin bu iddiası yerinde görülmemiştir” diye kanaate vardı.
“Yönetmelik değişikliği ile zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetine davalı İdarenin izni ve madencinin taahhütnamesi ile olanak sağlayan düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir” diyen Daire, yürütmeyi durdurma gerekçesini şöyle açıkladı:
“Dava konusu düzenleme ile zeytinlik alanlarda, zeytinlerin sökülmek ve taşınmak ya da sökme ve taşıma yoluna dahi gidilmeksizin madencilik faaliyeti yürütülmesine imkan tanındığından, sökülen ve taşınan ya da madencilik faaliyeti nedeniyle tahrip olan alanların eski hale getirilmesinin mümkün olmaması sebebiyle Yönetmeliğin uygulanmasının telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağı açıktır”