Cumhur İttifakı'nda 'NATO' krizi: Erdoğan yalnız kaldı

Cumhur İttifakı'nda 'NATO' krizi: Erdoğan yalnız kaldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı NATO Zirvesi’nin ardından yaptığı açıklamalar ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısındaki ‘NATO’ çıkışı, Cumhur İttifakı içinde de tartışılmaya başlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Zirvesi’nde ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi, görüşme sonrası Biden’ın basın toplantısındaki “rahat tavırları”, Cumhur İttifakı içinde de tartışılıyor. Kulislerde, “Biden’ın tutumu ve Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarla ABD ile Türkiye arasında gerilime neden olan “S-400 ve F-35 sorununun tam manasıyla çözülmediği anlaşılıyor” yorumu yapılıyor.

Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre, Tam bu görüşmelerin ve Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Bahçeli’nin, “İrademiz, Brüksel’deki NATO karargâhına devredilmiş değildir. Nitekim kimseden silah alıp almayacağımızın mevzu bahsi NATO’nun bileceği, tayin edeceği bir konu da olmayacaktır” ve “15 Temmuz’da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken bu NATO neredeydi? Bu sorunun da peşine düşmeyelim mi” sözlerinin perde gerisinde “Erdoğan’a yönelik ince bir sitem olduğunun” altı çiziliyor. Bahçeli’nin, Erdoğan’dan beklentisinin de her zaman dile getirdiği “Türkiye beşten büyüktür” şiarını yerine getirmesini istediği ve gerekirse “rest çekip, Türkiye’nin NATO’dan ayrılma sürecini de değerlendirmesini istediği” vurgulanıyor. 

Bahçeli’nin Erdoğan’a şu uyarıda bulunmak istediği belirtiliyor: 

“15 Temmuz darbe girişimi sürecini, sürecin önünü ve sonrasında Türkiye’nin diplomasi anlamında küresel güçler tarafından nasıl sıkıştırılmaya çalışıldığını, bu durumun ülke ekonomisine de etkilerini unutma. Türkiye bugün bir adım atacaksa, bu süreci önüne koyup ona göre atmalı.”

Bahçeli’nin NATO’ya ilişkin sözleriyle birlikte perde gerisinde vermek istediği mesajların önümüzdeki günlerde iki lider tarafından yeniden masaya yatırılabileceğine de dikkat çekiliyor.

Kabil endişesi

Türkiye’nin Afganistan’daki havaalanını korumasına yönelik anlaşma için de “ittifakta endişe var.” Özellikle MHP kanadında, bugüne değin Türkiye’nin, başka bir ülke sınırları içindeki görevlerinin ‘dünya barışına katkı’ amaçlı olduğuna dikkat çekilerek, “Afganistan’daki durumun ise iki ülkeyi karşı karşıya getireceği, Kâbil Havaalanı’yla ilgili daha önce ABD ve Rusya gibi ülkelerin de devreye girdiği ancak Taliban karşısında yenildiği” ifade ediliyor. Bu nedenle, “Türkiye Afganistan ile ilgili adımlarını dikkatli atmalı ve darbelerin kaynağının NATO olduğunu da unutmamalı” vurgusu yapılıyor.