CHP’li Aydoğan: Öğrencilerden kesilen bursları da KHK’lileri de iade edeceğiz
Aydoğan, “Valilikler, bu tarz yaftalanmış 'teröristti, şuydu, buydu, anarşistti' iddiasıyla açtırmış olduğunuz davalarda yargılanan gencecik insanların çalıştığı kurumlara yazılar yazıyor yargılama devam ederken. Anayasa'nın 38'inci maddesindeki masumiyet karinesi varken "gizli" kaydıyla 'Bu insanlar şu, şu, şu şekilde yargılanıyor." diyor. Yani, iş yerine dolaylı bir talimat veriyorsunuz, insanlar işinden oluyor. Bu insanlar beraat ettiğinde vicdanınız rahat olacak mı? Bu nasıl uygulamadır? Hukuk devletinde masumiyet karinesi varken bu uygulamayı içinize nasıl sindiriyorsunuz?' diye sordu.
'İşlerine iade edeceğiz'
KHK’lilerin sorunlarına değinen Aydoğan, “KHK'li ailelerden 100'e yakın insan intihar etti. Diyarbakır'da 16 yaşında gencecik bir çocuk, babası KHK'li diye dayanamadı, hayatına son verdi. Bir polis memuru fındık bahçesinde, Ordu'da arkada bir not bıraktı "Ben vatan haini değilim." dedi, yaşamına son verdi. Buradan o vatandaşlarımıza sesleniyorum: Ne olursunuz, sakın ha yaşamınıza son vermeyin. Bu karanlık günler geçecek; beraat edenleri, takipsizlik kararı alanları, hakkında hiçbir yargılama başlatılmadan idari işlemlerle işine son verilenleri iktidarımızın ilk günlerinde işlerine iade edeceğiz. Bu zaman yakındır, ne olursunuz tahammüllü olun” şeklinde konuştu.
Barınamıyoruz Hareketi’nden eylem yaptıkları için gözaltına alınan ve KYK kredisi ve bursları kesilen öğrencilerin durumunu da gündeme taşıyan Aydoğan şu ifadelere yer verdi: “Yine, hakkını arayan 'Barınamıyoruz' diyen, ayda 60 dolar bile etmeyen burs verdiğiniz, kredi verdiğiniz çocuklar var, üniversite öğrencileri. Ayda 850 lira kredi ve burs veriyorsunuz, 850 lira, şu anda 57 dolar civarında bir para. Bu çocuklar 'Barınamıyoruz, geçinemiyoruz' dediler, bu Anayasa'nın 34'üncü maddesindeki toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkını kullandılar, yine bu Anayasa'daki düşünce özgürlüğü haklarını kullandılar; Ankara'ya girerken, onların babalarından aldığınız vergilerle Emniyete tahsis ettiğiniz coplarla copladınız onları, kelepçelediniz onları, yine onların babalarından aldığınız vergilerden vereceğiniz bursu ve krediyi çok gördünüz, Ankara Valiliği kanalıyla Kredi Yurtlara bir yazı yazarak çocukların burslarını kestirdiniz. Bu şekilde, Boğaziçililerin bursunu da kestirmiştiniz hatırlarsanız, biz buradan çıktık 'Kendimiz vereceğiz' demiştik. O çocuklar dava açtılar, bakın, burada çil çil kararlar var, çocuklar haklı, masumiyet karinesi var, haklarında yargı kararı yok, 'Haklarını aradılar' dediler mahkemeler, çil çil gerçi 'çil çil' deyince siz dolar, mark, para anlarsınız ama- kararlar var, ona rağmen bu hukuksuzluklara devam ediyorsunuz; buna son vereceğiz, buna Millet İttifakı olarak, halk iktidarı olarak son vereceğiz.
'Paraları iade edeceğiz'
İktidara geldiklerinde CHP’nin gençler için yapacaklarını da sıralayan Aydoğan, “Bizim iktidarımızda bu gençlerin kapısına kimse dayanıp verdiği kredileri bu şekilde ellerinden alamayacak, o çocuklardan faiz diye aldığınız -bakın, burada parayı da geri istiyorsunuz bu çocuklardan hem kesiyorsunuz hem geri istiyorsunuz- paraları onlara iade edeceğiz; yüzünüz kızaracak, 1 kuruş faiz almayacağız, işe başlayacaklar, sigortalı girişleri yapıldıktan sonra uygun taksitlerle anapara şeklinde borçlarını ödeyecekler. Onlara gençlik politikaları uygulayacağız, istihdam alanları yaratacağız, ücretli staj alanları yaratacağız, eğitim alırken ücretlerini alacaklar, Aile Destekleri Sigortaları kapsamında desteklenecekler.
19 Mayıs’ta ve 29 Ekim’de gençlik bursu alacaklar, oturduğunuz yerden seyredeceksiniz çünkü o çocuklar, bugün bursunu kestiğiniz çocuklar çok yakın tarihte bu ülkeyi yönetecekler. Bürokratı olacaklar, yöneticisi olacaklar, sizlerin yerlerine oturacaklar; biz onurla seyredeceğiz, siz nasıl seyredersiniz bilmiyorum” dedi.
AKP sıralarına Âşık İhsani'nin bir şiiriyle seslenen Aydoğan son olarak şunları söyledi: “‘Dedim düzen; dedi onlara göre/ Dedim kötü mü; dedi bin kere/ Dedim hak, adalet; tu dedi yere/ Arkasından baltasını biledi.’ Herkesi sandıkta kendinize balta bilettir hâle geldiniz, kurtulmak için de seçim yasasında tezgâhlar tezgâhlıyorsunuz. Hangi yasayı getirirseniz getirin, sandığı isterseniz yedi başlı ejderhanın ağzının içine sokun, oradan, o sandıktan sizi davulla, zurnayla, bu insanlarla göndereceğiz”