CHP’den 'Afet Bakanlığı' çağrısı

CHP’den 'Afet Bakanlığı' çağrısı
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Marmara Depremi’nin 26. yıldönümünde, Türkiye’nin doğal afetlere karşı hazırlıksız olduğunu belirterek, acil olarak “Afet ve Acil Durum Bakanlığı” kurulması çağrısı yaptı.

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen ve en az 18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiği, 48 bin 901 kişinin yaralandığı, 5 bin 840 kişinin kaybolduğu Marmara Depremi’nin 26. yıldönümünde açıklama yaptı. Şevkin, Türkiye’nin doğal afetler karşısında yeterli hazırlığa sahip olmadığını belirterek, "Afet ve Acil Durum Bakanlığı" çağrısında bulundu.

Şevkin, 23 yıldan bu yana ülkeyi yöneten iktidarın, 1998 Adana, 1999 Marmara ve 2023 Kahramanmaraş depremleri sonrasında gözle görülür önlem almadığını vurguladı. Geçtiğimiz hafta Balıkesir’de meydana gelen depremin ders olamadığını ifade eden Şevkin, "Yurdun dört bir yanında yaşanan depremler nedeniyle insanlarımız ölüyor. Can kaybının yanı sıra mal kaybı da yaşanıyor. Her ne hikmetse ülkeyi yönetenlerin gündeminde deprem yer almıyor. Ayrıca orman yangınları da Türkiye’ye büyük darbe vuruyor. Doğal afetlerde canlarımızı yitiriyoruz. Tüm bu nedenler Türkiye’nin bir an önce ‘Afet ve Acil Durum Bakanlığı’na ihtiyacı olduğunu gösteriyor" dedi.

Türkiye’deki fay zonları üzerindeki yapılaşmanın vakit kaybedilmeden yasaklanması gerektiğini belirten Şevkin, 1959’dan bu yana yürürlükte olan “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun günümüz teknik koşullarına uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Şevkin, “İletişim Vergisi adı altında 25 yılda toplanan yaklaşık 41 milyar dolar deprem dayanıklı konut yapımında kullanılmadı. Bu parayla 1.5 milyona yakın sağlıklı konut üretilebilirdi” diye konuştu. Deprem öncesi, deprem anı ve sonrası süreçlerin belirsiz olduğunu, cep telefonları ve iletişim kanallarının deprem sırasında bile çöktüğünü belirten Şevkin, yaşanan aksaklıkların önüne geçilmesi için acil önlem alınması gerektiğini ifade etti.

"ESNAF BORÇ VE VERGİ YÜKÜ ALTINDA EZİLİYOR"

Kahramanmaraş depremi nedeniyle bölgede yaşayan milyonlarca insanın başka yerlere göç etmek durumunda kaldığını, yerinde kalanların da vergi ve borç yükü altında ezildiğini, konutların büyük bölümünün teslim edilmediğini dile getiren Şevkin, şunları kaydetti:

“Kahramanmaraş depremleri nedeniyle oluşan ağır ve orta hasarlı binalar korkulu rüya olmaya devam ediyor. Yıkılması gereken binalardaki yıkım işlemleri tamamlanmadı. Binlerce konut yıkılmayı bekliyor. Kira yardımları yetersiz kaldı. Kayıplar bulunamadı. Hastaneler yetersiz, doktor sayısı yetersiz. Doktorlar deprem bölgesindeki olanaksızlıklar nedeniyle hastanelerde çalışmak istemiyor. Deprem bölgesindeki bir çok esnaf konteyner çarşılarda neredeyse siftah yapmadan dükkan kapatıyor. Yeni yerlerin yapımı gecikiyor. Esnaf borç ve vergi yükü altında eziliyor. Dükkân bulabilenler de kiralarını ödeyemiyor.

"DEPREM BÖLGESİNDE KREDİ ORANLARININ YÜKSELTİLMESİ GEREKİRKEN ORANLARI DÜŞÜRDÜLER"

Deprem bölgesinde ayrıca esnafın, iş insanlarının vergi borcu için kolaylık sağlanması gerekirken, esnaf ve sanatkar, iş dünyası temsilcileri yeni bir kaosla karşı karşıya bırakıldı. Vergi borcunu 12 taksitle yapılandıran insanlardan yapılandırmadan bir yıl sonra teminat mektubu eksikliğini öne sürdüler. Halbuki taksit yaptıranlar banka teminatı vermişti ve komisyon da ödemişti. Her ne hikmetse verilen teminatın yapılandırma sonrası 5 katı oranında olması gerektiğini öne süren Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilileri bu kez insanlara yüksek miktarlarda ceza kesmeye başladı. Deprem nedeniyle OHAL kapsamında destek sunacakları yerde esnaf ve sanatkarı, iş dünyasını resmen çıkmaza sürüklediler. Vergi borcunu zamanında ödeyen, hiçbir taksitinde temerrüt olmayan iyi halli mükellef için uygulanan yüzde 5’lik teminat indirimini de kaldırdılar. Esnaf odalarına verilen kredi oranlarını düşürdüler. Deprem bölgesinde kredi oranlarının yükseltilmesi gerekirken oranları düşürdüler. Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu soruna acilen çözüm bulmalı ve deprem bölgesindeki esnafı, sanatkârı, iş dünyası temsilcilerini rahatlatacak adımlar atmalı, yeni reformlar açıklamalıdır.”

"ÖNLEM ALINSAYDI 6 ŞUBAT DEPREMLERİNDE RESMİ OLARAK 53 BİNDEN FAZLA İNSANIMIZI YİTİRMEYECEKTİK"

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunun asla unutulmaması gerektiğini yineleyen Dr. Şevkin, "Ülkemizde bilinen 24 ilimiz ve 110 ilçemiz ve 500’ü aşkın köy ve mahallemiz fay zonları üzerinde yer alıyor. Türkiye'deki deprem gerçeği açısından bakılınca milyonlarca insanımızın yaşamı hala çok büyük risk altında. Son yaşanan depremlerde acımız daha da büyüdü. 1939 Erzincan depreminden 1999 Marmara depremine kadar geçen sürede 100 binden fazla insanımızı kaybettik. Önlem alınsaydı, depreme karşı gereken adımlar atılsaydı Marmara Depreminde 18 bin 373 canımızı yitirmezdik. Harekete geçilseydi Ege depremi nedeniyle İzmir'de 117 yurttaşımızı, Elâzığ'da 41 vatandaşımızı kaybetmezdik. Biraz duyarlı olunsaydı, depremle ilgili önlem alınsaydı 6 Şubat 2023 depremlerinde resmi olarak 53 binden fazla insanımızı yitirmeyecektik" ifadesini kullandı.

"KANUN TEKLİFİMİZ DE KABUL EDİLEREK GEREĞİ YAPILMALIDIR"

Depremden yara alan tüm illerde öncelikli olarak okulların yanı sıra deprem riski altında bulunan hastaneler, idari yapılar, kritik altyapı tesisleri ve konutların öncelikle gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden, fay zonu sakınım bandı içinde kalan binaların ise kentsel dönüşüm kapsamına alınarak yıktırılması ve buradaki bina ve bina türü yapılar ile tesislerin başka alanlara nakledilmesinin aciliyetini kaydeden Şevkin, "Tüm bu çalışmalar kurulacak ‘Afet ve Acil Durum Bakanlığı’ çatısı altında gerçekleşmeli. Ayrıca meclise sunduğumuz ve ‘Fay Yasası’ olarak bilinen 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifimiz de kabul edilerek gereği yapılmalıdır" dedi.

Kaynak:Anadolu Ajansı (AA)