Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam Hüseyin Gazi Türbesi ve Cemevi’ni ziyaret etti. Ancak bu beklenmedik ziyaret Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı’nı ikiye böldü.
Bazı vakıf yöneticileri ziyaretin Başkan Mehmet Ali Ayyıldız ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Danışman Arif Ali Özzeybek tarafından kimseye danışılmadan düzenlendiğini savunuyor. Hüseyin Gazi Derneği ise buluşmaya sadece dört kişinin katılmasına izin verildiğini ileri sürüyor. Dede postunun bulunduğu duvarda Hazreti Ali, Hacı Bektaş-ı Veli ve Atatürk’ün resimlerinin kaldırılarak, yeni Arapça hat eserlerinin asıldığı ifade ediliyor.
Bu soruları Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı’nın Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız’a yönelttim.
Ayyıldız’ın verdiği bilgiye göre çeşitli şehirlerden 16 dede ve baba ile akademisyenlerin de aralarında bulunduğu 90 kadar kişi buluşmaya katıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İbrahim Kalın da hazır bulundu.
Erdoğan, yaptığı kısa konuşmada, Kerbela’yı andı.
TRT sanatçıları mersiyeler okudu.
Mamak Belediyesi’nden getirilen yemek yenildi.
Duvardaki resimler neden kaldırıldı?
Cemevinde daha önce çekilen bir fotoğrafta, dede postunun serildiği duvarda Hazreti Ali ve Hacı Bektaşi Veli ile Atatürk’ün portrelerinin asılı olduğu görünüyor.
Dün çekilen fotoğrafta aynı duvarda Erdoğan’ın arkasında Arapça harflerle yazılmış hat eserlerinin bulunduğu anlaşılıyor.
Ayyıldız, bu vaziyeti şöyle açıkladı:
“Bir aydır tadilat yapıyoruz. Cemevini boşalttık ve duvarlarını boyadık. Eskiden Hazreti Ali ve Atatürk resimlerimiz duvarımıza resmedilmişti. Duvar su aldığı için resimler çatlamıştı. Duvarı tamir ettik. Astığımız hatlarda sanatsal durum var. Üstte Arapçası, altta Türkçesi. Yoksa cemevimizde Atatürk, Hazreti Ali, Hacı Bektaş-ı Veli en baş köşededir. Cumhurbaşkanına özel makam yapılmadı. Bana, ‘Nereye diyorsan oraya oturayım’ dedi. Alevi toplumunda dedenin postuna kimse oturmaz. Böyle bir eleştiri alacağımızı bildiğimiz için postu kaldırdık. Cumhurbaşkanımız herkes gibi mindere çöktü ve tabldottan yemeğini. Ayrıcalık yoktu."
Ayyıldız, bu buluşmayı hiç kimseye danışmadan düzenlediği suçlamasını sordum.
Şu yanıtı verdi:
“Başkan olduktan sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü gönderdiği yazıda 15 gün içerisinde türbeyi boşaltmamızı, Alevi İnanç Birliği adlı 2-3 yıllık bir vakfa vermeye kalktı. İçerisinde AK Parti’ye yakın isimler vardı. Tüm Alevi örgütlerini dolaşarak, toplumda karşılığımız olduğuna dair yazılar topladım. Bakanlıklara sundum. Altı aylık mücadelemiz sonunda 10 yıllık tahsis aldım. Tahsisini aldıktan sonra tadilat yaptım.”
‘Dernek ayıp etti’
“Kimseye danışmadınız mı?” diye yineledim.
Şöyle devam etti:
“Ziyaret haberi sızınca dernekteki arkadaşlar beni aradı niye haber vermiyorsun diye. Sitem ettim. ‘Aylardır mücadele veriyorum, aramıyor, sormuyorsunuz, yanımda olmuyorsunuz. İlgilenseydiniz haberiniz olurdu’ dedim. ‘Beni bir daha aramayın’ diye rest çektim. Rest çekince hepsi düşman oldu. Vakıf yönetimindekilerin ve mütevelli heyetinin haberi vardı. Dernek yönetiminin işgüzarlığı var.”
Hüseyin Gazi Kültür ve sanat Vakfı’ndan yapılacak katılımın neden dört kişiyle sınırlı olduğunu sordum.
Şu yanıtı verdi:
“Arkadaşların tempoları çok yoğun. Ben sordum kendilerine. Kimi Ankara dışında ve tatilde, kimi özel durumları var. Dernek yönetimi ayıp etti. Sosyal medyada yazılar yazıyorlar, canları sağ olsun. Aile içi bir kavga deyip geçelim ama ayıp ettiler.
Cemevleri bahsi açılmadı
Ayyıldız, cemevindeki buluşmada Kerbela haricinde sohbet açılmadığını ifade ediyor. Ancak Erdoğan’a cemevine gelişinde eşlik ederken, “Alevilere yönelik son günlerde ve geçmişte yaşanan saldırıların travmalar yarattığını, toplumun Cumhurbaşkanından beklentilerinin olduğunu söyledim” diyor.
Ayyıldız, askeri bölge içerisinde bulunan, Hüseyin Gazi’nin kaldığı mağaranın ziyarete açılması için Erdoğan’dan talepte bulundu. Cumhurbaşkanı, Bakan Ersoy’a talimat verdi.
Ayyıldız, cemevine ibadethane statüsü verilmesinin gündeme gelmediğini belirterek, şöyle dedi:
“Yolcu ederken, ‘Alevilerin sizden çok büyük beklentisi var. Yaptığınız çalışmaları takip ediyoruz. Alevilere müjdeli haberlerinizi bekliyorum sayın Cumhurbaşkanım’ dedim. O da ‘Çalışmaları yapıyor arkadaşlar’ dedi.”
Ayyıldız'a “Böyle bir çalışma mı var?” diye sordum.
“Yedi-sekiz aydır var” dedi.
Şunları ekledi:
"Cemevlerinin ibadethane olması, dedelerin camideki imam gibi maaş alması, elektrik ve su faturalarının devlet tarafından karşılanması… Aleviler vali ve kaymakam olamıyor, kamuda hiçbir göreve getirilmiyor. Mülakatlarda Aleviler geçemiyor. Bunlarla ilgili beklentilerimiz var.”
Öte yandan, genç akademisyenler üniversitelerdeki Alevi merkezlerine Sünnilerin alındığından şikayet etti.
