Barış Pehlivan'a Çifte Standart! Barış Pehlivan'ın denetimli serbestlikten yararlanma başvuru reddedildi
Gazeteci Barış Pehlivan, 15 Ağustos'ta yeniden cezaevine gireceğini duyurmuştu. Pehlivan, 31 Temmuz'da çıkan yasadan yararlanmak için başvurduğunu sonuca göre durumun netleşeceğini yazmıştı.
Pehlivan'ın başvurusu reddedildi. Gazeteci Barış Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, yeniden başvuruda bulunacaklarını belirtti.
Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, sosyal medya hesabından Pehlivan'ın Denetimli Serbestlik düzenlemesinden faydalanması için Bakırköy 5. İnfaz Hakimliği'nden talepte bulunduklarını, gelen yanıtta Pehlivan hakkında denetimli serbestlik şartları oluşmadığı ifade edilerek talebin "yerine getirilemediği" belirtilerek talebin reddedildiğini açıkladı.
Ersöz'ün yaptığı açıklama şu şekilde:
"Gazeteci Barış Pehlivan'ın Denetimli Serbestlik düzenlemesinden faydalanması için Bakırköy 5. İnfaz Hakimliği'nden talepte bulunmuştuk. Hakimlik Dilekçemizi Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'ne göndermişti. Cezaevi tarafından verilen yanıtta, Barış Pehlivan hakkında denetimli serbestlik şartları oluşmadığı ifade edilerek talebin "yerine getirilemediği" belirtilmiş. Yazı içeriğinde, 15 Temmuz'da yürürlüğe giren 7456 Sayılı Kanunun Geçici 10. Maddesi ile ilgili bir değerlendirme ise hiçbir şekilde yok. Bu ne mi demek? Cezaevi Müdürlüğü bu Kanunun uygulanma şartlarını gözardı etmiş; Barış Pehlivan hakkında uygulamayacağız demiş. Kendisini Kanun Koyucunun yerine koymuş. Şöyle anlatalım; 7456 Sayılı Kanunda, bu düzenlemeden kimlerin faydalanamayacağı teker teker sayılmış halde. Kanun Koyucu, Barış ve onun durumunda olanları bir istisna olarak düzenlememiş. Bu durumda, Cezaevi Müdürlüğü'nün yaptığı gibi genel hükümlere atıfla, özel bir düzenlemeyi yok saymak hukuka aykırıdır. Cezaevi Müdürlüğü'nün bu kararına Bakırköy İnfaz Hakimliği'nde itiraz edeceğiz ve Barış Pehliva hakkında Denetimli Serbestlik Kararı verilmesini bir kez daha talep edeceğiz. Hakimliğin vereceği Karar, Hukuk Devleti standartlarımızın da ölçüsü olacak.
Barış Pehlivan, 'denetimli serbestlik'le çıkmasının şartlarından birinin hakkında yeni bir dava açılmaması olduğunu ancak açılan bir dava nedeniyle 8 ay ceza aldığını ve 15 Ağustos'ta teslim olacağını belirtmişti.
Pehlivan, karara avukatlarının itiraz ettiğini ancak bu talebinin reddedildiğini açıklamıştı.
Baskı Artacak
"Ben eğer bir insan öldürmüş katil olsaydım, bir tecavüzcü, bir hırsız olsaydım şu an böyle bir yayını yapmıyor olurduk, ben özgürlük bahşedilmiş bir insan olurdum iktidar tarafından. Ama tek suçum kalem oynatmak olduğu için şu anda bu cezayı çekiyorum. Bu iş beni de aşan bir şey. Dayanışmadan başka çaremiz yok" diyen Pehlivan, 31 Temmuz'da çıkan yasadan yararlanmak için başvurduğunu, sonuca göre durumun netleşeceğini belirterek süreci şöyle anlatmıştı:
Denetimli serbestlik yasasında şöyle bir madde var: 'Senin hakkında bir dava daha açılırsa tekrar cezaevine dönebilirsin'. Hakimin inisiyatifine bırakıyor orada. Biz gazeteciyiz, neredeyse her yazımızdan dolayı dava açılıyor. Ben ne zaman ki Cumhuriyet Gazetesi’nde bir yargıtay üyesinin ismini bile yayınlamayarak yaptığı usulsüzlükleri mahkeme dosyalarından alıntılayarak yazdım o günden sonra benim denetimli serbestliğim yakıldı. Açık cezaevine girdim. Açık cezaevi de dedi ki: '31 Temmuz’a kadar kovid izni var zaten dışarıda olacaksın'.
Hükümet bundan 15 gün önce bu 100 binden fazla olan kovid izinli hükümlüleri tekrar cezaevine sokmamak için özel bir ek yasa çıkardı. Ancak e-devletten kendi adıma sorgulama yaptığımda benim cezaevine döneceğime dair bir bilgi gördüm. Ben de araştırdım, yasanın 2. fıkrası benim de dahil olduğum insanların cezaevine dönmeyeceğini emrediyor. En nihayetinde yararlandırmadılar. Şu an avukatlarımız Bakırköy İnfaz Hakimliği’ne benim de bu yasadan faydalanmam için başvurdu. Önümüzdeki günlerde neticelenmesini bekliyoruz ama hukuki değerlendirmede bir değişiklik olmazsa ben 8 ay açık cezaevinde olacağım gibi görünüyor.
Türkiye’de gazetecilere baskı anlamında tarihin en ağır dönemlerinden geçiyoruz. Yerel seçimler yaklaştıkça ve yerel seçimler sonrasında çok daha ağırlaşacağını düşünenlerden biriyim. Ben umutlu bir tablo görmek isterim ama şu an tarif edemiyorum. Buna rağmen biz yazmaya devam ediyoruz."