Bahadır Erdem: Akşener'in sözleri aslında HDP'ye yönelik değildi

Bahadır Erdem: Akşener'in sözleri aslında HDP'ye yönelik değildi
İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bahadır Erdem, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Biz HDP ve PKK'yı aynı çizgide görüyoruz" söyleminin aslında AKP ve MHP'ye karşı bir isyan olduğunu ifade etti.

25 Ekim 2017’de kurulan ve kurulduktan kısa bir süre sonra Türkiye’nin en büyük üçüncü partisi konumuna ulaşan İYİ Parti, son günlerde yaşanan birçok tartışma ile kamuoyunda geniş yer buldu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “HDP ile PKK’yı aynı çizgide görüyoruz” söylemi, araştırma şirketlerinin İYİ Parti ile ilgili yorumları, 6 partinin bir araya gelerek ortaya koyduğu irade, Sedat Peker’in iddiaları, devr-i sabık söylemleri ve İYİ Parti’nin Türkiye için tasarladığı gelecek modelini İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bahadır Erdem ile konuştuk.

Akşener'in "HDP ile PKK'yı aynı çizgide görüyoruz" açıklaması

Geçtiğimiz hafta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in grup toplantısındaki “HDP ile PKK’yı aynı çizgide görüyoruz.” açıklamasını ve bu açıklamanın partideki yansımalarını sorduğumuz Erdem, “Bu konuda parti içinde hiçbir fikir ayrılığı yok. Genel Başkanımız geçen hafta grup toplantısında oldukça önemli ve aslında çok da ağır bir konuşma yaptı. Ama bu konuşma aslında HDP’ye yönelik bir konuşma değildi.” yanıtını verdi.

Gerçek Gündem'den Elif Ünsal'ın haberine göre, Akşener ve İYİ Parti’nin yıllardır söylemlerinde hukuk çerçevesinden çıkmadığını söyleyen Erdem, “Bu konuşma yıllardır, belki de en ilkeli davranan İYİ Parti ve İYİ Parti’nin sayın Genel Başkanı’nın; PKK’ya, Kürt vatandaşlarımıza, Türkiye’deki demokrasiye bakış açısının çok açık, çok net ve değişmez olduğu belli olmasına rağmen AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ve MHP’nin hadsiz, kabul edilemez yöndeki konuşmaları üstüne yapılan ve aslında yapmaya mecbur kalınan bir konuşmaydı. Çünkü MHP ve AKP yıllardan beri Türkiye’yi bölerek, vatandaşları ayrıştırarak, üstelik bunları etnik siyaset ve dini kavramlar gibi toplumun hassas noktaları üstünden, sadece koltuk uğruna yaparak oy toplama politikası güdüyor.

İYİ Parti ise bunun tam tersi her zaman makul siyaseti arayarak; demokrasiyi, hukuku, yargının bağımsızlığını 83 milyon için isteyerek, hiçbir zaman insan ayrımı yapmaksızın, Doğu ya da Batı gibi hiçbir suretle Türkiye’yi ayırmaksızın, ülkeyi ve milleti birleştirici bir politika sürüyor. Bu politika Sayın Meral Akşener’in karakterinden, insani yapısından, yılların tecrübesinden oluşturduğu bir politika ve İYİ Parti de tüm neferleri ile bunu savunuyor. Buna rağmen AKP ve MHP son derece çirkin ithamlarla hem İYİ Parti’yi hem Meral Akşener’i suçluyor. Dolayısıyla Sayın Akşener’in o grup toplantısında yaptığı konuşma bir isyan olarak yansımalıdır. Akşener’in sözleri “Siz nasıl bizi PKK ile bir tutarsınız?” isyanıydı.” dedi.

Akşener’in isyanı bir provokasyondan sonra oldu

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Akşener’e yönelik söylemlerini hatırlatan Erdem; “Cumhurbaşkanı açıkça “durun bakın neler olacak?” demişti. Bu açık tehdidin üzerine Sayın Akşener’in yurt gezilerinde karşısına çıkan bir kişi açık bir provokasyonla, bulunduğu ilin Kürdistan olduğunu söyleyince Sayın Genel Başkan tam da yapılması gerektiği gibi, “Hayır, ben böyle bir ayrım kabul edemem. Senin bu söylediğin Türkiye’yi bölmektir” dedi. Bir siyasetçi başka ne yapabilir ki? AKP ve MHP orada hakarette bulunulmasını mı, fiziki şiddet uygulanmasını mı yahut da polisin yapması gereken vazifeyi yapmasını mı bekliyor? Dolayısıyla Sayın Genel Başkan, orada edilen karşılıklı sohbette bir görüşü kabul etmediğini, kendisinin ve İYİ Parti’nin politikalarına aykırı olduğunu çok açık bir şekilde söylüyor. Buna rağmen bu provokasyonun karşılığında AKP, MHP ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım son derece terbiyesizce “kabristan ve Zülfikar” tehdidi ile Genel Başkanımıza saldırdılar ve hak ettikleri cevabı aldılar” diye konuştu.

HDP, “PKK bir terör örgütüdür” diyemiyor

Sözlerini “HDP’ye söylenen söz, aslında bütün bunların yansımasıydı” diye sürdüren Erdem, “İYİ Parti’nin politikası ve söylemi aynen şu; HDP tabii ki legal bir parti, Meclis’te grubu olan bir parti. Ama HDP maalesef ki bu ülkeyi 40 yıldır terör kıskacına sokan, bu ülkede yaşanan birçok ekonomik problemin belki de nedeni olan PKK terörüne ve PKK terör örgütüne “terörist” diyemiyor. Dünya bunu söylüyor, Avrupa, uluslararası hukuk söylüyor ama Kürtleri temsil ettiği iddiasıyla bu ülkede siyaset yapan HDP “PKK bir terör örgütüdür” diyemiyor. Böyle olunca da İYİ Parti’nin HDP ile bir politika yapması, bir masaya oturması ya da HDP ile bir ittifak yapması imkân ve ihtimal dahilinde değil. Sayın Genel Başkan da esasında bunu söyledi. Yani AKP ve MHP’nin hadsiz, terbiyesiz ve tehditvari saldırılarına hadlerini bildiren bir cevap verdi. Bu söz de o cevabın arasında olan bir söz” değerlendirmesini yaptı.

6 partinin çalışmasına HDP’nin dâhil edilmemesi

6 partinin ortaklaşa yürüttüğü yeni sistem ve anayasa çalışmalarına HDP’nin dâhil edilmemesi Meral Akşener’in bu görüşüyle alakalı mı? Diğer 5 partinin bu konuda görüşü ne?” sorusunu yönelttiğimiz Bahadır Erdem; “Tam olarak bu görüş nedeniyle dahil edilmedi. Keşke dahil edilebilseydi. Türkiye’deki legal olan, TBMM’de milletvekilleri ve grubu bulunan, bir Milletvekili Meclis Başkan Vekili olarak görev yapan HDP ile biz de bir masaya oturmak ve Türkiye’nin yeni anayasasını tartışmak isterdik. Ama İYİ Parti’nin demokrasiye bir bakışı var, Türkiye için hayalleri var. Bu hayallerde eksiksiz bir demokrasi, eksiksiz insan hakları ve tam bağımsız bir yargı var. Biz demokrasi ilkelerimizi ortaya koyarken, tam bir kuvvetler ayrılığının yer aldığı, kuvvetli bir parlamenter sistem istediğimizi söyledik. Bunun yanında bağımsız bir cumhurbaşkanı, yürütmeyi denetleyebilen bir Meclis ve kimsenin müdahale etmeyi aklından bile geçiremeyeceği kadar bağımsız bir yargı istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek 83 milyon için değil mi?” açıklamasını yaptı.

Yargı bağımsızlığını Türkiye’ye yerleştirmek istiyoruz

Yargı bağımsızlığının özellikle üstünde duran Erdem; “Yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğünü Türkiye’ye yerleştirmek istiyoruz. Tüm mahkemeler AYM kararlarını uygulamak zorunda; Ayşe, Mehmet, Selahattin yok. Beğenmeyebiliriz, eleştirebiliriz ama uygulamama gibi bir seçenek düşünemeyiz. “AİHM kararları bağlayıcıdır” ahdinin dışına çıkamayız. Biz demokrasiye inanıyoruz. Devletin tüm uygulama ve işlemleri bütün vatandaşlara aynı olmalıdır. Kimse kimseden üstün değil. HDP’nin en fazla şikâyet ettiği kayyım atamaları yapılamayacak. Eğer bir hüküm varsa zaten görevden alınır ve canının istediğini kayyım olarak atayamazsın. Görevden alınanların yerine yeni seçim yapılacak, kayyım atanmayacak” diyerek ileriki süreçle ilgili ipuçları verdi.

Bizi okuyanların vicdanına sesleniyorum

“Bizi okuyanların vicdanına ve yüreğine sesleniyorum” diyen Erdem, “Bu söylediklerimizin Kürt’ü, Türk’ü, HDP seçmeni, İYİ Parti seçmeni var mı? Bunun ötesinde söylenecek herhangi bir şey demokratik değildir. Demokrasiye hizmet etmez. Bunun dışında HDP Türkiye’nin üniter yapısını bölecek bir politika yapamaz. Diyelim ki yapıyor, biz de o partiyle yan yana gelmiyoruz. Bu da bizim hakkımız. HDP, PKK ile arasına engel çekmedikçe ve PKK’ya terör örgütü demedikçe biz onlarla yan yana gelemeyiz. Millete karşı borcumuz var” diyerek partisinin HDP’ye karşı durduğu noktanın altını çizdi.

“Sayın Genel Başkan 20 sene önce ne söylüyorsa, 3 sene önce parti kurulurken ne söylüyorsa bugün de aynı şeyi söylüyor” diyen Erdem, “Bundan sonra da PKK’ya bakış açımız aynı olacak” değerlendirmesini yaptı. Erdem, Akşener’in sözlerinin diğer 5 partide nasıl karşılandığıyla ilgili ise “Kendilerine sormak lazım ancak 6 parti arasında HDP olmadığına göre bunu kabul etmiş durumdalar demektir. Aksi halde biz orada olmayız” dedi.

Anayasayı milletçe ve tüm siyasi partilerle birlikte yapacağız

İYİ Parti’nin iktidara gelmesi durumunda yapılacak yeni anayasa ile ilgili de açıklama yapan Erdem “Biz bu anayasayı Meclis’te olan tüm siyasi partilerle birlikte yapacağız. Tüm bileşenlerle beraber çalışacağız. Bunun içinde AKP de olacak HDP de olacak. Ayrıca Meclis’teki tüm partilerin yanında bütün sivil toplum, bütün akademi, bütün üniversiteler, yargı, yüksek yargı ile hep birlikte ülkenin anayasasını hazırlayacağız. Demokratik bir anayasa böyle hazırlanır. Aksi takdirde 3 yıl içinde ülkeyi büyük bir kriz içine sokan ve ülkeyi yönetilemez bir hale getiren şimdiki değişikliğe benzer” dedi.

HDP ile ilgili "PKK ile aynı safta" görüşünün Kürt seçmende yansıması

Akşener’in ve İYİ Parti’nin HDP ile ilgili görüşünün Kürt seçmen tarafından nasıl karşılanacağını düşünüyorsunuz?” sorusunu yönelttiğimiz Erdem, “Oradaki söz PKK ile aynı safta demekten ziyade PKK’yı ve terörü lanetlemediğini işaret etmekti. Bu vatan on binlerce şehit verdi. Gencecik, aslan gibi insanlarımız öldü ve terör hiçbir zaman barış istemez, huzur istemez. Terörün derdi sadece terör yapmaktır. Şayet Kürtleri temsil ettiğini söyleyen HDP, bunu söyleyemiyorsa ne söyleyecek? Kürt seçmen yerine ben kendimi koyamam, ben sadece bir vatandaş olarak kendi bakış açımı aktarırım. Türkiye’de sorunlar var da Kürt seçmen bu sorunlardan etkilenmiyor mu? Kürt seçmenin kirası da artıyor, onun da faturaları yüksek geliyor, o da geçim sıkıntısı çekiyor. Ama Kürtlerin hayrına çalıştığını iddia eden bir parti şimdiye kadar bir defa bile Türkiye’deki genel sorunlar için politika konuşmuyor.

Ben kendi adıma böyle bir açıklamaya rastlamadım. Ne ekonomi politikası ne eğitim politikası ne de başka bir politika var. Kadın hakları konusunda ciddi bir muhalefet yaparlar, hatta bir kadın eş başkanları var ve bu bir anlamda güzel bir şey. Ama siz herhangi bir politika ortaya koydunuz mu? Türkiye’de yaşayan Kürtlerin derdi yok mu?” diyerek Kürt seçmenin de Akşener’in söylemlerinden olumsuz olarak etkilenmeyeceğini düşündüğünü söyledi.

Anket sonuçları

Bir anket şirketi sahibinin ‘İYİ Parti 2-3 aydır duraklama eğilimindeydi. Son olaylardan sonra ise gördüğüm kadarıyla düşme eğilimine girdi.’ söylemini sorduğumuz Erdem, “Bu şirket sahibinin neye dayanarak böyle bir sonuç açıkladığını bilmiyorum. Belki bir anket yaptı ancak ankette ne soruldu, hangi amaçla soruldu bununla ilgili bir şey diyemem. Böyle bir şey söylenmiş olabilir ama biz şunu görüyoruz; İYİ Parti ‘bu ülke böyle gitmez’ diyenlerin partisi. Ben vatandaşların bizi, Sayın Genel Başkanımızın ülke için dertlerini anladığını ve hissettiklerini düşünüyorum.

İnsaf etsinler, Türkiye’de bir partinin kurulduktan 6 ay sonra seçime girip yüzde 10 oy aldığı görülmüş mü? Şu anda son iki ankette İYİ Parti’nin oy oranı yüzde 19.3 ve yüzde 18.7 olarak çıkıyor. Yapılan diğer araştırmadaki sonuç ise anlık olabilir, aylık olabilir, seçmenin o anlık tepkisi olabilir. Ancak bizim gördüğümüz; İYİ Parti’nin yaptığı politikaların vatandaş nezdinde kabul gördüğü. Zaten Cumhur İttifakı’nın telaşının, provokasyonların, açıkça edilen tehditlerin, trollerin saldırmasının hepsinin sebebi de bu. Düşünün insanlar yaşadıkları yerden başka yere getirilip provokasyon yaptırılıyor. Bunlar hayatın olağan akışına uygun değil. Biz millete karşı sorumluluk duyan bir partiyiz, yapılan bir hata varsa sorumluluğunu almasını biliriz. Ben de şunu iddia ediyorum ki Akşener’in inandırıcılığının zekatı Cumhur İttifakı partilerinin liderlerine yeter” açıklamasını yaparak son 2 anketin sonuçlarını da bizimle paylaştı.

Bu anket sonucunun HDP söylemi ile alakası olabilir mi?” sorusuna ise “Kesinlikle yok. Biz kimseyi düşmanlaştırmıyoruz. Bize yapılanları tasvip etmediğimizi herkese haykırırken benzerlerini başkaları için yapmayız. Bizim bu ülke için bir demokrasi hayalimiz var ama tek bir kırmızı çizgimiz var; bu ülkeyi bölmeye çalışan teröre ve desteklenmesine müsamaha gösteremeyiz. Maalesef ki HDP, teröriste terörist demiyor eğer derlerse şapkamızı önümüze koyar düşünürüz. Ama onlar bunu söyleyemiyorsa biz onlarla ortak hareket edemeyiz. Eğer HDP seçmeni HDP’nin söylemleriyle empati kuruyorsa biz de kendi ilkelerimize empati bekliyoruz. İYİ Parti ve Meral Akşener’i bilenler bizim her zaman ilkeli siyaset yaptığımızı, koltuk için siyaset yapmadığımızı, sadece vatanı ve milleti düşündüğümüzü bilir” değerlendirmesini yaptı.

Devr-i sabık söylemi

İYİ Parti’nin devr-i sabık konusuna bakış açısını sorduğumuz Erdem, “İYİ Parti’nin devr-i sabık gibi bir amaçla politika yapmadığını herkes biliyor. Biz enerjimizi bir an evvel bu ülkeyi feraha çıkarmak için harcamak istiyoruz. Biz devr-i sabık peşinde koşarsak seçmen bizim yüzümüze tükürür. Gücü bir kere eline geçirdikten sonra “bakın ben size neler yapacağım” görüşü, ülkemizi bu hale getirmiştir. Ama bu demek değil ki; savcılar bir suç bulduğunda soruşturma açmasın, buna kim müdahale edebilir? Ancak aksi durumda bizim AKP’den ne farkımız kalır?

Biz tam bağımsız yargı istiyoruz. Göreve geldiğimiz an ülkeyi yönetmeye başlayacağız. 20 yıllın sonunda bozulan bu ülkeyi düzeltmek, seçimi kazanmaktan daha zor. Ama İYİ Parti bunu bile göze alıyor. Sayın Meral Akşener “Cumhurbaşkanlığında gözüm yok, başbakan olup millete hizmet edeceğim” diyor. "Biz koltuklarımızda keyif yapmaya gelmiyoruz, biz vatana hizmet etmeye geliyoruz. Dolayısıyla devr-i sabık gibi bir niyetimiz yok ancak hukukun işlemesine de kimse engel olmayacaktır” diyerek parti olarak enerjilerini sadece çalışmaya harcayacaklarını aktardı.

Sedat Peker’in iddiaları

Sedat Peker’in iddiaları karşılığında ne yapılması gerektiğini sorduğumuz Erdem, “Eski bakan, Türkiye’nin duyduğu tapeleri kabul etmesine rağmen savcılık 'takipsizlik verildi' dedi ve yeniden soruşturma açmadı. Bunu yapan savcılar mı Sedat Peker’in iddialarına, AKP’nin Sayın Genel Başkanımız için kurduğu tuzaklara soruşturma açacak?” dedi.

Son söz

“Tüm seçmenlere benden bir Bahadır Hoca sözü” diyen Erdem “Hiç kimse merak etmesin, eşkıya bu dünyaya hükümdar olmaz. Sonunda mutlaka iyiler kazanır, iyilik kazanır. Kötülük kazandığını zanneder ama mutlaka iyilik kazanır, hukuk ve adalet kazanır. Biz bunun için çalışıyoruz. 55 yaşındayım, bu yaşa kadar bu inançla geldim. Sonunda mutlaka iyilik, hukuk, adalet kazanır. Bütün suçlular da cezasını çeker. Su uyur hukuk uyumaz” diyerek sözlerini sonlandırdı.