Azerbaycan'dan Erdoğan'a büyük 'Karabağ' resti!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz ay katıldığı AKP Rize İl Teşkilatı toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'i kastederek, "Karabağ'a ve Libya'ya girdiğimiz gibi, onlara da benzerini yapabiliriz" demişti.
Erdoğan'ın bu çıkışı karşısında İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, "Sonun Saddam Hüseyin gibi olur" imasında bulunmuş, bu açıklama Türkiye'de tepkilere neden olmuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarına bir tepki de Azerbaycan'dan geldi.
Azerbaycan Cumhuriyeti'nin yasama organı, Azerbaycan Millî Meclisi tarafından çıkarılan yasa, kararname, yönetmelik ve genelge gibi düzenlemelerin yayımlanarak yürürlüğe girdiği resmî gazete, 'Azerbaycan' da yayınlanan baş yazıda, Erdoğan'ın açıklamaları sert sözlerle eleştirildi.
İşte, o açıklamadan öne çıkan bölümler:
"KARABAĞ ZAFERİNİN MİMARI AZERBAYCAN ORDUSUDUR"
44 gün süren Vatanseverlik Savaşı ve 23 saat süren terörle mücadele tedbirleri, Azerbaycan'ın karşı karşıya olduğu 30 yıllık işgalin sona erdirilmesinin yanı sıra toprak bütünlüğü, egemenlik ve anayasal yapısının tam olarak belirlenmesiyle sona erdi. "Demir yumruk", 200 yıllık sinsi ve kanlı bir geçmişi olan Ermeni bölücülüğünü sonsuza dek yok etti.
Bu askeri zafer, tüm tarihimizin en görkemli başarısıdır. Aynı zamanda en güçlü dönemini yaşayan Azerbaycan'ın yarattığı yeni gerçeklikler bağlamında, ülkemizin uluslararası arenadaki bölgesel liderliğini, küresel nüfuzunu, önemli bir ekonomik ve siyasi aktör olarak artan rolünü belirleyen en temel göstergedir.
"AZERBAYCAN ASKERLERİ KARABAĞ'A GİRDİ"
Peki bu zaferin sahibi kimdir, zaferin sebebi nedir?
Bu sorunun cevabını Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in konuşmalarından alıntı yaparak verelim:
"Zaferin sahibi şanlı ordumuz, yiğit askerlerimiz, kahraman halkımızdır"... "Bu zaferi profesyonellik ve kahramanlık pahasına, aynı zamanda milli ruh pahasına kazandık"...
Cumhurbaşkanımız mütevazi de olsa (bu konuya tekrar değineceğiz!), en küçüğünden en yaşlısına kadar halkımız biliyor ve yüzyıllar sonra herkes bunun İlham Aliyev'in, yenilgiye uğramış bir orduyu kahraman bir Silahlı Kuvvete, zayıf ve teslim olmuş bir cumhuriyeti ise güçlü bir devlete dönüştüren Başkomutanlık ve Muzaffer Komutanlık misyonu olduğunu biliyor.
"DOST SANDIĞIMIZ KİŞİLER..."
(...) Kardeş Türkiye'nin 2001-2004 Azerbaycan Büyükelçisi Ünal Çeviköz'ün savaş sırasında yaptığı açıklama hepimizde hayal kırıklığı yarattı. Aslında "Türkiye'nin Azerbaycan'a silah sağladığı, paralı savaşçılar gönderdiği, Karabağ'ın Azerbaycan'ın kendi gücüyle kurtarılamadığı" gibi siyah beyaz yalanları utanmadan söyleyen bu kişiden başka bir şey beklenemezdi. 2009 yılında büyük çabalarla yürütülen ve Türk diplomasi tarihinin en karanlık, lekeli sayfası olan Ermenistan ile normalleşme sürecinin baş yürütücülerinden biri olan bu adam, daha sonra bu tavrını sergilediğinde dahi tavrını değiştirmedi. Muhalefetteki CHP'ye geçti.
Şu anda bazı Türk kamuoyunda ve medya kuruluşlarında, Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasına diğer ülkelerin de katkıda bulunacağı yönünde iddialar ortaya atılıyor.
Kaynak:Haber merkezi