AYM'den tutukluluğa ilişkin 'itirazın geç sonuçlandırılması' kararı

AYM'den tutukluluğa ilişkin 'itirazın geç sonuçlandırılması' kararı
Anayasa Mahkemesi, eski subay H.G'nin, tutukluluğunun devamı kararına yaptığı itiraza ilişkin incelemenin 44 günde sonuçlanması nedeniyle yaptığı başvuruda ihlal olmadığına hükmetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), eski subay H.G'nin, tutukluluğunun devamı kararına yaptığı itiraza ilişkin incelemenin 44 günde sonuçlanması nedeniyle yaptığı başvuruda ihlal olmadığına hükmetti.

Kamuoyunda MİT tırları olayı olarak bilinen davada tutuksuz yargılaması devam ederken başka bir terör soruşturmasında gözaltına alınan H.G, Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklandı.

DHA'nın haberine göre, H.G.'nin tutuklama kararlarına karşı yaptığı itiraz kesin olarak reddedilirken, devam eden yargılamada Yargıtay, başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına yönelik kararlar verdi. H.G, 1 Mart 2017 tarihinde AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.

Dilekçesinde, tutukluluğunun devamına dair karara karşı yaptığı itirazın kanunda öngörülen süreye riayet edilmeden sonuçlandırıldığını belirterek, itiraz incelemesinin kısa sürede karara bağlanması hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü.

'İHLAL YOK' KARARI

29 Mayıs'ta başvuruyu görüşen AYM, Anayasa'nın 19'ncu maddesinde güvence altına alınan itiraz incelemesinin kısa sürede karara bağlanması hakkının Anayasa’nın 15’inci maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde ihlal edilmediğine karar verdi. Kararda, şöyle denildi:

"Somut olay olağanüstü hal süreci içerisinde gerçekleştiğinden, başvurunun, bu dönemde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasını ve sınırlandırılmasını düzenleyen Anayasa'nın 15'nci maddesi kapsamında meşru olup olmadığı incelenmiştir.

Söz konusu dönemde hâkim ve savcı sayısının önemli oranda azalması, darbe teşebbüsü ve FETÖ/PDY ile bağlantılı soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin yoğunluğu başta olmak üzere olağanüstü hâl sürecindeki gelişmeler dikkate alındığında başvurucunun tutukluluğun devamı kararına yaptığı itirazın 44 gün sonra sonuçlandırılması makul olarak kabul edilebilir.

Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik olarak Anayasa'nın 19'uncu maddesinde belirtilen güvencelere aykırı bu müdahalenin olağanüstü hâl döneminde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasını ve sınırlandırılmasını düzenleyen Anayasa'nın 15'nci maddesindeki ölçütlere uygun olduğu sonucuna varılmıştır."

Etiketler :