Avukatlar bir araya geldi: Yüzlerce meslektaşımız hapishanelerde
Avukatlar, '5 Nisan Avukatlar Günü’nde İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya geldi. Avukatlar, “Avukatlığı savunmasız bırakmayacağız. Tutsak avukatlara özgürlük” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı. HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da avukatlara destek verdi.
'Avukatlar günü bir kutlama günü değil'
Avukatların ortak açıklamasından önce konuşan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut, Avukatlar Günü’nün kendileri için bir kutlama günü olmadığını belirterek, “5 Nisan Avukatlar Günü’nü, yıllardır sürdürdüğümüz mücadelenin devamı, bir direniş, yaşadığımız sorunları, verdiğimiz mücadeleyi aktarmak için bir fırsat olarak görüyoruz” dedi.
Avukatlar adına ortak basın açıklamasını okuyan ÖHD Eş Genel Başkanı Esra Erin ise şöyle konuştu:
'Yüzlerce meslektaşımız hapishanelerde'
Yasal düzenlemelerle avukatlık mesleği yapılamaz hale getirilmeye çalışılıyor. İşçi avukatlık, her geçen gün avukat emeğinin sömürüldüğü bir alan haline geliyor ve avukatlar ekonomik yükün altında eziliyorlar. Tüm bunlarla mücadele etmeye çalışırken bir taraftan yüzlerce meslektaşımız, sırf mesleki faaliyetleri sebebiyle hapishanelerde alıkonuluyor.
'5 Nisan’ı bir kutlama günü olarak kabul etmiyoruz'
Bizler, mesleki faaliyetleri sebebiyle tutuklu bulunan, bugün yanımızda olamayan meslektaşlarımız olmadan 5 Nisan’ı bir kutlama günü olarak kabul etmiyoruz. İlk iş olarak onları bulundukları hapishanelerde ziyaret ettik. Onların adaletsizliği kabul etmeyişlerinden ve avukatlığı hapishane hücrelerinden bile sürdürmeye çalışmalarından, avukatlığın yalnızca adliyelerde değil hak arama mücadelesi olan her yerde sürdürülebileceğini tekrar hatırladık.
'Meslektaşlarımız özgür olana kadar mücadele edeceğiz'
Avukatlık, bizden sökülüp alınabilecek bir paye değildir. Çünkü bizler, 90’lı yıllarda katledilen Fuat Erdoğan, Faik Candan, Şevket Epözdemir, Medet Serhat’tan, 2015 yılında katledilen Tahir Elçi’den, 5 Nisan 2020’de 'adil yargılanma' talebiyle ölüm orucuna başlayıp 27 Ağustos 2020 tarihinde yaşamını yitiren Ebru Timtik’ten bu mücadeleyi devraldık. Bu sebeple bugün hala tutuklu bulunan meslektaşlarımız özgür olana kadar onlar için adalet mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Çünkü onların özgürlüğü, savunmanın özgürlüğüdür. Avukatlığı savunmasız bırakmayacağız.”
'Adalet mekanizması iktidar tarafından sopaya dönüştürüldü'
Avukatların basın açıklamasına destek veren HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, adalet mekanizmasının iktidar tarafından halka karşı bir sopaya dönüştürüldüğü bir dönemden geçildiğini iddia ederek şunları söyledi:
İşinden atılan işçi adalet istiyor. Erkek şiddetine uğrayan kadın; çevresi, ormanı, arazisi talan edilen köylü adalet istiyor. Sokakta yürüyen insan, hakkı çiğnenen insan adalet arıyor. Ve adalet arayan herkes, savunmaya ne kadar ihtiyaç duyduğunu, savunmanın özgür olmasının ne kadar ihtiyaç duyduğunu biliyor.
'Hapishaneler cehenneme dönüştürülmüş durumda'
Hapishaneler, neredeyse bir cehenneme döndürülmüş durumda. Aysel Tuğluk ve yüzlerce hasta tutsak ölüme terk edilmiş durumda. Ve hapishanelerden hasta tutsakların cenazeleri çıkıyor. Hapishanelerden işkence haberleri geliyor. Emniyetten darp ve işkence haberleri, görüntüleri geliyor. Ve bu noktada hukukun temel dinamiği, hukukun en önemli bölümü ve bizim için hukukun temsil edildiği yer savunmadır. Avukatlarımızın yanında olmak, avukatlarla beraber hukukun yeniden inşası için mücadeleyi yükseltmek gerekiyor. Kamuoyuna bu konuda ciddi görev düşüyor. Önümüzdeki süreç, hep birlikte bu adalet sisteminin yeniden kurgulanacağı, halk için bir adalet sisteminin kurgulanacağı ve hukukun, özellikle savunmanın özgür olacağı bir dönemi inşa etmek için mücadeleyi beraber yürüteceğiz. Buradan aynı talebi biz de dillendiriyoruz. Tutsak avukatların hepsi serbest bırakılmalıdır. Savunmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Hasta tutsaklar derhal serbest bırakılmalıdır.
Avukatlar, basın açıklamasında “Devrimci avukatlar onurumuzdur”, “Tahir Elçi onurumuzdur”, “Ebru Timtik onurumuzdur” sloganları attı.
Türkiye Barolar Birliği: Mesleğimiz tehdit altında
İstanbul Barosu: Yargı krizi, 17 Nisan Rejimi'nin uzantısıdır