Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporunu Kabul Etti!

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raporunu Kabul Etti!
Avrupa Parlamentosu'nun son yıllarda hazırladığı "en sert Türkiye raporu", yapılan oylamayla kabul edildi.Hürriyet’in Brüksel muhabiri Güven Özalp’in haberine göre, yapılan değişiklikler nedeniyle ilk halinden farklı bir...

Avrupa Parlamentosu'nun son yıllarda hazırladığı "en sert Türkiye raporu", yapılan oylamayla kabul edildi.

Hürriyet’in Brüksel muhabiri Güven Özalp’in haberine göre, yapılan değişiklikler nedeniyle ilk halinden farklı bir boyuta taşınarak son yılların en sert belgesi haline gelen, Hollandalı parlamenter Kati Piri tarafından hazırlanan Türkiye raporu Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 94 oya karşı 432 oyla kabul edildi. 127 parlamenter de çekimser kalmayı tercih etti.

Belgeye verilen ek değişiklik önergeleriyle 7 Haziran seçimleri de metne yansıtıldı. “Ülkenin çeşitliliğini yansıtır şekilde Türk modern tarihinin en kapsayıcı ve temsil düzeyi en yüksek parlamentosunun seçilmesinden” duyulan memnuniyetin dile getirildiği metinde Türk demokrasisinin dayanıklılığı ve vatandaşların demokratik ruhu övüldü.

AP, seçim günü sivil toplum gönüllülerinin katılımını “etkileyici” olarak tanımlarken tüm siyasi partilere “Türkiye’nin demokratikleşme sürecini ve Avrupa Birliği’yle reform diyaloğunu yeniden canlandırma amacıyla istikrarlı ve kapsayıcı bir hükümet oluşturma yönünde çalışma” çağrısı yaptı.

1915 ATIFI

Rapora verilen değişiklik önergesiyle 24 Nisan öncesi kabul edilen ve 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlayıp Türkiye’den de tanıma talep eden AP kararına atıf yapan bir vurgu eklenmesi Türkiye’nin tepkisini çekecek bir gelişme olarak görülüyor. “PKK’nın AB’nin terör örgütleri listesinden çıkması” yönündeki talebe ise metinde yer verilmedi.

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE DİKKAT ÇEKİLİYOR

Rapor özellikle temel hak ve özgürlükler açısından son derece ciddi eleştiriler içermesiyle dikkat çekiyor. Türkiye’nin bolca eleştirdiği ve uygulamaların AB’nin benimsediği ilke ve değerlerle uyuşmadığının net şekilde hissettirildiği ana alanlardan birini basın özgürlüğü oluştururken yargı alanındaki gelişmeler de AP’nin üzerinde ısrarla durduğu ve olumsuz vurguların yoğunlaştığı başlıklar arasında yer alıyor.

Son dönemde devreye sokulan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Yasası, MİT Yasası, iç güvenlik paketi ve yaratacağı olası sonuçlar nedeniyle AP’nin endişe belirttiği unsurlar arasında yer alıyor. “Makul şüpheli” konsepti üzerinde özellikle duran AP, bu yaklaşımın muhaliflere karşı keyfi saldırılara kapıları açtığının altını çiziyor. Yolsuzluk suçlamalarına yönelik olarak hükümetin takındığı tavır da eleştiriliyor.

“IŞİD’LE YETERİ KADAR MÜCADELE EDİLMİYOR”

Daha önceki belgelerde yer alan bazı eleştiriler dozu yükseltilerek bu metne de yansıtılırken AB’nin ortağı ve NATO üyesi olduğu hatırlatılarak Türkiye’nin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve benzer örgütlerle yeterli düzeyde mücadele etmediği imasıyla kaleme alınan paragraf özellikle dikkat çekiyor.

EN ÖNEMLİ SÜRPRİZ: RUSYA İLE İŞBİRLİĞİ

Metnin ilk halinde yer alan çeşitli başlıkların açılmasına yönelik doğrudan vurgular da gruplar arasındaki anlaşmazlıklar ve metnin kabul edilmeme riskinin belirmesi üzerine dolaylı ve “pasif” vurgulara çevrildi. Rusya’yla Türkiye arasındaki yakın enerji işbirliğinden duyulan endişenin altının çizilmesi ise en önemli sürprizlerden birini oluşturdu.

“LAİKLİK” YENİDEN GÜNDEMDE

Dikkat çeken yeniliklerden birini uzun süredir bahsi geçmeyen laiklik konusunun tekrar AP’nin gündemine girmesi oluşturuyor. İnanç temelliler gibi seküler olanın da dahil olduğu farklı yaşam tarzlarına saygı gösterilmesine ve din ile devletin birbirinden ayrı tutulmasına ihtiyacın altı çiziliyor.

AKKUYU TALEBİ

Soma ve Ermenek kazaları bağlamında çalışma koşulları ve sendikal haklar konuları da daha detaylı işleyen AP, Akkuyu Nükleer Santrali’ne yönelik çalışmaların durdurulmasını istiyor. Bu konudaki en ilginç vurguyu ise bundan sonra atılacak adımlara Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin dahil edilmesi bu yapılamıyorsa en azından danışmada bulunulması oluşturuyor.

MARAŞ’IN İADESİ İSTENİYOR

Kıbrıs konusuna çok geniş yer ayrılan raporda Ankara’ya yönelik geleneksel vurgular tekrarlanırken Türkiye’den askerlerini çekmeye başlaması ve kapalı bölge Maraş’ın Birleşmiş Milletler’e iadesi isteniyor.

Zorunlu askerliğe karşı vicdani ret hakkının tanınması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eşcinsellik ve transseksüelliğin psikoseksüel hastalık olarak görmeye son vermesi talepleri de raporda yer alıyor.