Ahmet Hakan, AKP-FETÖ ilişkisini canlı yayında itiraf eden Ayvalı’yı savundu
Katıldığı televizyon programında "FETÖ'yle AKP kol kola girdiyse şayet, bunu da farklı darbecileri tasfiye etmek için yaptı" ifadelerini kullanan AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı, AKP'deki görevinden istifa etmişti. Ahmet Hakan ise bugünkü yazısında da FETÖ ile kol kola yürüdüklerini itiraf eden Ayvalı'yı savundu.
Ayvalı’nın, “Kendini yetiştirmiş ve AKP teşkilatlarında pişmiş biri” olduğunu öne sürerek, öz eleştirisini verdiğini söyledi. Hakan’ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
“18 yaşında girmiş AK Parti’ye Emre Cemil Ayvalı.
Kendini yetiştirmiş, teşkilatlarda pişmiş, çok genç yaşta parti mekanizmalarında görevler almış.
En sonunda da AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı olmuş.
Tarafsız Bölge’ye konuk olduğunda kendisine dikkat kesildim.
Hakkında edindiğim izlenimler şöyleydi:
– Belirli bir birikime yaslanarak konuşuyordu.
– Ucuz polemiklerden kaçınıyordu.
– Düzeyli bir üslubu vardı.
– Her söze girmemeye özen gösteriyordu.
– Muhakemesi sağlam, tezleri güçlüydü.
– Partisine yönelik en sert eleştiriler karşısında bile soğukkanlılığını koruyordu.
Fakat programın bir yerinde FETÖ meselesi açılınca…
AK Parti’nin FETÖ’ye mecbur bırakıldığını açıklamaya çalıştı Ayvalı ve tam bu noktada “birbirine kırdırmak” gibi bir tabir kullandı. Gelen tepkiler üzerine de partisindeki görevinden istifa etti.
“Birbirine kırdırmak”, çok yanlış bir ifadeydi. Zaten kendisi de daha sonra yaptığı açıklamalarda bu ifadesinin “kastı aşan bir ifade” olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili hükmümü üç maddede açıklıyorum:
– BİR: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile “Hata ettik” dediği bir konuda… Onun gerisine düşmemek gerekir. Buna çok dikkat etmekte yarar var. Emre Cemil Ayvalı, bu noktada yaptığı hatanın farkında ve özeleştirisini vermiş durumda.
– İKİ: Emre Cemil Ayvalı gibi iyi yetişmiş genç bir siyasetçinin, sonradan “kastı aşan ifade” diyerek özeleştiri yaptığı bir hususun üzerinde bu denli tepinmenin yapıcı bir tarafı yok. Özeleştirinin kıymetini bilmezsek özeleştiri yapan kimse kalmaz.
– ÜÇ: Siyasette dişiyle tırnağıyla ve emek vererek bir yerlere gelmeyi başarmış genç bir siyasetçiyi, bu kadar kolay harcamayalım. Unutmayalım ki… İktidarda ve muhalefette gençlik enerjisine ihtiyaç var.”