Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, CHP Niğde Milletvekili Gürer’in soru önergesini yanıtladı
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 2016 yılında 889 gazetecinin sarı basın kartının iptal edildiğini açıkladı.
CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde tutuklu gazeteciler ile 2016 yılında sarı basın kartı iptal edilen gazeteci sayısının açılanmasını istedi.
Gürer’in soru önergesini Adalet Bakanı Abdülhamit Gül yanıtladı. Gürer’in cezaevinde tutuklu olan gazeteci sayısıyla ilgili soru önergesini yanıtlarken, ceza infaz kurumlarına alınan kişilerle ilgili bilgi formunda, meslek ve eğitim durumlarına ilişkin soruların yer aldığını ancak bu bölümü doldurmanın zorunlu olmadığını belirtti. Bakan Gül, doldurulan formların doğruluğunun da bakanlıkları tarafından araştırılmasının söz konusu olmadığını ifade etti.
Adalet Bakanı Gül, “Kaydedilen veriler hükümlü ve tutukluların beyanları esas alınarak oluşturulduğundan, mesleği olmadığı halde gazeteci olduğunu söyleyen veya mesleği gazeteci olduğu halde başka bir meslek beyanında bulunan kişilerin olabileceği; ceza infaz kurumlarında bulunan ve mesleğini gazeteci olarak bildirenlerin sayısını esas alarak değerlendirme yapmanın eksik ve yanlış olacağı; işlenen veya işlendiği iddia edilen suçların gazetecilik faaliyeti kapsamında olup olmadığının önemli olduğu değerlendirilmektedir” şeklinde ifade kullandı.
Bakan Gül, Sarı basın kartları iptal edilen gazetecilerin gazetecilik faaliyetleri kapsamında değil, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 314. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve 309. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından tutuklu olarak ceza infaz kurumlarında bulunduklarını açıkladı.
Kimlerin sarı basın kartı alıp kimlerin alamayacağının Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün ilgili komisyonlarınca belirlendiğine vurgu yapan Adalet Bakanı Gül, “2016 yılında; işten ayrılma, kurumunun kapanması, Milli Güvenlik Politikası, vefat, kart süresinin dolması, kurum belgelerinde eksiklik, gazetecilik dışında işinin bulunması, Gazetecinin unvanın veya çalıştığı basın-yayın kuruluşunun Yönetmeliğe uygun olmaması, basın kartının başkasına kullandırılması, 5953 sayılı Kanuna uygun çalışmama vb. nedenler ile iptal edilen basın kartı sayısı 889'dur” açıklamasında bulundu.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) verilerine göre bugün itibariyle 156 gazeteci ve medya çalışanının tutuklu olduğunu belirterek, “Cezaevlerinde tutuklu gazetecilerin önemli bir bölümü sadece gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklu. Ülkemizde, basın özgürlüğünden söz edilemez oldu. İktidarın hoşuna gitmeyen haber nerede ise suç oldu. Basın hürdür sansür edilemez anlayışından uzak bir süreçteyiz. Adı konmamış ciddi bir baskı ve sansür süreci devam etmektedir. Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerine yönelik uygulamalar ile yazar ve muhabirleri için yapılan tutuklamaların açıklaması dahi yapılamıyor. Mesleği gazeteci olan Tutuklu gazetecilerin bir an önce mesleklerini yapar kılınması sağlanmalıdır.” dedi.
Adalet Bakanlığı’nın, cezaevlerinde bulunan tutuklu gazetesi sayısını belirleyememesini de eleştiren Ömer Fethi Gürer, “Gazeteci adı tanımı, yaptığı iş belli. Herhangi bir suçtan dolayı cezaevlerine konulan kişilerin hangi işi yaptıklarının, o kişilerin beyanlarına göre belirlenmesi veya belirlenememesi düşündürücüdür. Oysa Bakanlık, tutuklanan kişilerin mesleklerini çok kolay bir şekilde resmi verilerle belirleyebilir” diye konuştu.