Üç 'açık' bir hedefi götürdü: İmamoğlu krizi, Şimşek ekonomisini yangın yerine çevirdi

Ekonomi kanadından bu hafta art arda üç kritik gösterge açıklandı. Veriler kamu maliyesinde, Hazine'nin borç ve faiz dengesinde ve Merkez Bankası’nın döviz dengesinde sarsıntıların arttığını, alt üst olan tüm ekonomik hedeflerin geçerliğini yitirdiğini ortaya koyuyor.
Yaşanan sarsıntının temelinde ise, her ne kadar ekonomi yönetimi reddetse de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diploma iptali ile başlayan süreç var.
Borsa İstanbul 19 Mart sonrası sert düşüşler kaydederken Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İmamoğlu'nun etkisinin sınırlı olduğunu savunmuş, ABD tarifelerinin etkisi olduğunu ileri sürmüştü.
Oysa Borsa İstanbul'daki yangın ABD tarifelerinin açıklandığı 2 Nisan'dan çok önce gerçekleşmişti. Yine yabancı tahvil satışları İmamoğlu sürecinde sert bir şekilde gerçekleşmişti.
AÇIK BÜYÜK
Gelinen noktada cari açıktaki büyüme, Merkez Bankası'nın ikinci kez rekor zarar etmesi, rezervlerdeki erime, ekonominin alarm verdiğini gösteriyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı Ocak-Mart dönemi Merkezi Yönetim 3 aylık bütçe gerçekleşmelerine göre ilk çeyrekteki bütçe açığı 710,8 milyar TL’ye yükseldi.
Şubat 2025’te 4 milyar 405 milyon dolara yükselen cari açığın ilk iki aydaki toplamı 8 milyar 407 milyon dolara çıktı. Yıllık cari açık tutarı ise şubat sonunda 12,7 milyar dolara ulaştı.
ANKA'dan Zülfikar Doğan açıklanan son verilerin neye işaret ettiğini ve ekonomi yönetiminin çıkmazını analiz etti.
Doğan'a göre açıklanan veriler, alt üst olan tüm ekonomik hedeflerin geçerliğini yitirdiğini gösteriyor ve Şimşek, sosyal medyada ''Gelişmeler OVP hedefleriyle uyumlu'' paylaşımlarıyla yangını söndürmeye, ortalığı sakinleştirmeye çalışıyor.
19 Mart operasyonlarının her alandaki sarsıntıları ve yansımalarının dalga dalga yayıldığını kaydeden Doğan şöyle devam etti:
"Hazinenin faize ödediği tutar yüzde 90 arttı, çarklar borçla dönüyor, ufukta ek bütçe görünüyor
Bütçe gerçekleşmelerindeki en kritik gösterge üç aydaki toplam nakit giderlerin 2 trilyon 906,9 milyar lirasını faiz dışı harcamaların oluşturmasına karşılık faiz ödemelerinin 427,4 milyar liraya yükselmiş olması. Faiz dışı giderler geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 41 artarken, faiz ödemelerindeki artış yüzde 90’a dayanmış durumda. Bütçenin daha üçüncü ayda rekor düzeyde açık vermesi, hazineyi yüksek faizle daha fazla borçlanmaya mecbur ediyor. İlk çeyrekteki hazine borçlanması bütçe ve kamu harcamalarında çarkların yüksek faizle borçla döndürüldüğünü gösteriyor. Ocak-Mart döneminde 117,1 milyar liralık iç borç geri ödemesi gerçekleştiren Hazine, buna karşılık 756,7 milyar TL yeni borçlanmayla yeni bir borç rekoru kırdı. Hazinenin yılın ilk çeyreğindeki net borçlanması 2024’ün ilk çeyreğine göre yüzde 137 artışla 639,6 milyar TL’ye ulaştı."
CARİ AÇIK
Şimşek'in programının kritik ayaklarından biri olan cari açık ve dış ticaret açığında da verilerin iç açıcı olmadığını kaydeden Doğan, Şubat 2025’te 4 milyar 405 milyon dolara yükselen cari açığın böylece ilk iki ayda toplam 8 milyar 407 milyon dolara çıktığını anımsattı. Yıllık cari açık tutarı ise şubat sonunda 12,7 milyar dolara ulaşmıştı.
Yılsonu hedefinin tutması için kalan 10 ayda aylık cari açığın 1 milyar 350 milyon doları aşmaması gerektiğine işaret eden Doğan "Oysa ihracatın yavaşlaması, ithalatın hızlanmasıyla dış ticaret açığında makasın açılması, 19 Mart siyasi operasyonları sonrasında Merkez Bankası döviz rezervlerinin yüklü piyasa müdahaleleriyle yaklaşık 45 milyar dolar erimesi ve net rezervlerin eksiye düşme ihtimalinin yükselmesi, yılsonu cari açık hedefinde ciddi sapma yaşanacağını işaret ediyor." diye ifade etti.
DÖVİZ ÇIKIŞI 8 KAT ARTTI
Ödemeler dengesi şubat ayı sonuçlarında dikkat çeken bir başka kritik gösterge ise Net Hata ve Noksan (NHN). Kaynağı belirsiz döviz giriş-çıkışlarını gösteren NHN tutarının iki ayda eksi 2,5 milyar dolara ve yıllık bazda 15 milyar 257 milyon dolara tırmandı. Doğan, geçen yılın ocak-şubat döneminde yalnızca eksi 309 milyon dolar olan çıkışın 2024 yılsonunda ise 12,6 milyar dolar olduğunu anımsattı. "NHN’de kaynağı belirsiz döviz çıkışları iki aylık dönemde geçen yıla göre 8 kat, yıllık bazda yüzde 35 artmış. Yurt dışına kaynağı belirsiz döviz kaçışının hızlandığını gösteren bu gelişme altın kaçakçılığı başta olmak üzere, kayıt dışı kazançlarla elde edilen kayıt dışı döviz transferlerinin yükselişe geçtiğini işaret ediyor." diye ifade etti.
Ekonominin temellerinde sarsıntının hızlandığı bir diğer göstergenin Hazine Nakit Dengesinde oluşan olağanüstü yükseliş olduğuna işaret eden Doğan şöyle devam etti:
"17 Nisan’daki Merkez Bankası faiz toplantısı öncesinde hazine borçlanması, faiz ödemeleri, üçüz açık ve diğer göstergelerdeki negatif tablo ekonomi yönetimini köşeye sıkıştırmış durumda. Geçen hafta açıklanan hazine nakit dengesinde açık tutarının mart ayında 298,4 milyar TL’ye ocak-mart dönemi ilk çeyrekte ise toplam 901 milyar TL’ye ulaşması, zaten mart ayı ve ilk çeyrek bütçe açığının yüksek geleceğinin sinyaliydi.
Nitekim Hazine nakit açığının ilk üç ayda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 60’a yaklaşan artışla 570 milyardan 901 milyar liraya ulaşması, baştan beri ekonomik programın zayıf ve işlemeyen ayağı olan maliye politikalarının tıkandığını, Bakan Şimşek’in çaresiz kaldığını gösterdi. İlk üç ayda hazine gelirleri yüzde 42 artarken giderlerin yüzde 47 artması, kamu harcamalarındaki denetimsizliğin sürdüğünü, Temmuz 2023’ten bu yana yürürlükte olan ve ısrarla gündemde tutulan kamuda tasarruf önlemlerinin kağıt üzerinde kaldığını, Bakan Şimşek’i kimsenin dinlemediğini kanıtlıyor."
Bütçe açığı, cari açık, Hazine nakit açığının ülke ekonomisini belirlemede en önemli 3 gösterge olduğunun altını çizen Doğan tablonun, önümüzdeki süreçte işlerin daha da kötüleşeceğini gösterdiğini bildirdi.
Doğan analizinde süreci19 Mart'ın faturası olarak yorumlarken, "İlk çeyrek hızla büyüyen ''üçüz açık'' tehdidi, ek iç ve dış kaynak ihtiyacının arttığını gösterirken, uygulanan programın tıkandığını, seçeneklerin azaldığını, ekonomik ve sosyal maliyetin büyüdüğünü ortaya koyuyor." dedi.