TL'ye güvenmenin bedeli: Faiz indirimi 70 milyar dolar kaybettirdi
2021 yılında Ocak ve Şubat aylarında faiz yüzde 17’lerde sabit tutulmuş Mart ayında ise 200 baz puan artırılarak yüzde 19’a çıkarılmıştı. Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki toplantılarda ise yeni bir karar alınmadı ve faizler yüzde 19’da sabit tutuldu.
Eylül ayında ise faizler yüzde 19’dan yüzde 18’e çekildi. Ekim ayında politika faizi 200 baz puan indirilerek yüzde 18'den yüzde 16'ya indirildi. Kasım ayında da faiz indirimini sürdüren TCMB 100 baz puan indirime gitti ve faizleri yüzde 15’e çekti.Son olarak Aralık ayında da faizlerin 100 baz puan indirilmesiyle birlikte faizler yüzde 14’e düşürülmüş oldu.
Albaraka Türk Genel Müdür Baş Yardımcılığı da yapmış olan ekonomist Mehmet Ali Verçin Karar Gazetesi'ndeki bugünkü yazısında faiz indirimlerinin ekonomiye etkilerine değindi. Verçin birikimlerini TL'de tutan vatandaşların faiz indirimi ile uğradıkları zararı hesapladı.
Verçin uğranan zararın boyutlarını böyle ifade etti:
Eşi benzeri olmayan zararlar
Bu yıl %19 olan faizler, ilk olarak Eylül 2021’de indirildi.
BDDK kaynaklarına göre, 17 Eylül 2021 tarihinde bankalarda, 1 Trilyon 817 Milyar TL mevduat vardı. O günkü $ kuruna göre bu paralar tam 212 milyar $ etmekteydi.
31 Aralık 2021 tarihli verilere baktığımızda, bu paraların 63 Milyar TL artarak 1 Trilyon 880 Milyar TL’ye yükseldiğini görüyoruz.
Fakat bu paraların $ olarak değeri 212 Milyar $’dan 142 Milyar $’a düşmüş.
Yani TL mevduat ve katılım hesabı sahipleri tam 70 milyar $ (yazıyla, yetmiş milyar $) para kaybetmiş.
Ekonomi yönetimine güvenmeyip döviz ve altın alanlar hiçbir kayba uğramazken; inanan ve TL’de kalmaya devam edenlerin hepsi, paraları ister bin TL olsun isterse de yüz milyon TL olsun farketmez, paralarının reel değerinin üçte birini kaybetti.
Kaybedenler sadece bankalarda parası olanlar değil, Bireysel Emeklilik Sisteminde paralarını TL varlıklara yatıranlar da kaybetti.
BİST’te hisse senedi alanlar, BES’te TL varlıklara yatırım yapanlar, Hazineye veya şirketlere ait TL bono, tahvil ve sukuk alanların hepsi de kaybetti.
Açık hesap, taksitli kredi kartı, vadeli çek veya senetlerin toplam hacmi, en az bankalardaki mevduatlar kadardır. Onlar da kaybetti.
Şirketler ve bankaların sermayeleri eridi ve kredi reytingleri düştü.
Bu kaybedenlerin hepsi paralarını dövize yatırabilirdi.
Yapmadılar.