Hazır giyime zam kapıda
Uluslararası piyasada pamuğun libre fiyatı 1 doları aşarak 2011’den bu yana en yüksek seviyeye yükselirken yurtiçinde ise kg fiyatı 25,5 TL’ye kadar çıktı. Söz konusu yükseliş ile birlikte uluslararası piyasada pamuğun fiyatı ocak başından buyana yüzde 46 yükselirken, yurtiçinde ise söz konusu yükseliş oranı yüzde 91’e ulaştı. Pamuk fiyatlarında yaşanan artış iplik fiyatlarına da yansıdı. Pamuk ipliğinde çeşidine göre son iki haftada fiyatlar yüzde 12 ile yüzde 30 arasında değişen oranlarda zamlandı. Dünya'dan Yener Karadeniz'in haberine göre, Sektör temsilcileri pamukta artık yeni bandın 1-1,5 dolar olduğunu belirterek talebin arttığı böyle bir dönemde fiyatların da hızlı artmasının ihracatçıyı zor durumda bıraktığını fiyat tutturmakta zorlandıklarını söyledi. Öte yandan kurda yaşanan artış nedeni ile hammaddede yaşanan artışı fiyatlara yansıtamadıklarını vurgulayan iş dünyası temsilcileri, pamuk fiyatlarında artışın devam edeceği beklentisi ile özellikle içerde üretilen pamuğun ve ipliğin önce iç piyasaya verilmesi gerektiğini vurguladı.
'Pamukta yeni bant 1-1,5 dolar'
Pamuk fiyatları en son geçen yıl kasım ayında yükselişe geçmişti. O dönem tekstil sektörlerinde iplik fiyatları hızla artmış ve tedarik ile ilgili de sıkıntılar yaşanmıştı.
Piyasada sorulan soru şu: Pamuk fiyatlarında artış devam edecek mi ve bu durum geçen yıla benzer bir soruna yol açacak mı?
Tekstil sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alan Yağmur Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kaya, 2010’un 7. ayından sonra da uluslararası piyasada pamuk fiyatlarının çok hızlı bir şekilde yükselişe geçtiğini ve 2011’de libre fiyatının 2,20 doları gördüğünü hatırlattı. Bu durumu daha çok spekülatif hareketlere bağlayan Kaya, aynı yıl fiyatların yeniden normalleşerek 85-90 cente kadar düştüğünü anlattı. Bu güne kadar geçen sürede fiyatların bandın 60-95 cent arası kaldığını dile getiren kaya şöyle devam etti: “Artık yeni bandımız 1-1,5 dolar. 95’ler yine düşer mi düşer, ama 100 altına kalıcı olmasına imkan yok. 2,2 dolarlara gider mi, birileri spekülatif bir hareket yapar mı yapar ama önümüzdeki yıl kasım ayına kadar 1-1,5 dolar bandında kalmasını bekliyoruz”
Bu yükselişin sebebi hakkında ise Yavuz şu ifadeleri kullandı: “Pandeminin getirdiği belirsizlik nedeni ile tüm emtialar dibe vurmuştu. Pamukta libre fiyatı 48 centlere kadar gerilemişti. Sonra normalleşmeye başladı. Bütün emtialar yükseldi. Hepsi yükselmişti sıra pamuğa geldi. Dünya bir kuraklık dönemi yaşıyor. Bunun yansıması da arkadan geliyor. Artık bundan sonra tarımsal emtialara bakarken küresel ısınma ve su ihtiyacı olarak bakmak gerekiyor. Bir kg pamuk için 10 bin litre su tükettiğimizi unutmamamız gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda tekstile bakışımızda kesinlikle su ihtiyacı her zaman aklımızın bir kenarında olması gerekir.”
12 günde iplik fiyatları yüzde 20 arttı
Durumun iplik fiyatlarını artırma noktasında ise Kaya, pamuk fiyatlarındaki artışa bağı olarak iplik fiyatlarında da hızlı bir yükseliş yaşandığını anlattı. Kaya, “Son 15 günde yüzde 20’den fazla arttı iplik fiyatları. Bunun büyük bir bölümü 12 günde oldu. Bu durum 12 iş gününde gerçekleşti. Dolarda da yeni bant var artık. 8,30-930. İhracatçının döviz olarak avantajı var. Kışlık ürünlerin imalatı tamamlandı, vitrindeki yerlerini aldı. Orada etiket değişir mi, markaya göre belirlenecektir o ama yazlık ürünlere bunun etkisi en az yüzde 20-25 fiyat artışı olarak görülecektir. Zaten Türkiye’de beklenti enflasyonu diye bir şey oluştu. Herkes işçilik, enerji, hammadde fiyatlarında yükseliş bekleyerek fiyatları önceden artırıyor” diye konuştu.
'Bu durumdan faydalanan tüccarlar var'
Bu durumun ihracatı da önemli oranda etkilemesi bekleniyor. Hazır giyim sektörü, geçen ay 1 milyar 948 milyon dolar ile rekor kırmıştı. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, pamuk ve dolayısıyla iplik fiyatlarında yaşanan artış nedeni ile çok sıkıntı yaşadıklarını söyledi. “Böyle bir ortamda ne üretimde yapılır ne de tedarik edilir” diyen Gültepe, “Müşteriye fiyat veremiyoruz. Günlük fiyat veriyoruz. Projeksiyon yapamıyoruz. Önümüzdeki iki ay içinde şu kadar alacağım diyemiyoruz. Bugün sipariş verirsen bugün fiyatlandırır ipliğini, kumaşını, aksesuarını alabilirsen alıyorsun. Bunu da almakta sıkıntı var. Uluslararası pazarda bu dalgalanma var ama Türkiye’de bunu farklı bir şekilde kullananlar da var. Fiyatlar artacak beklentisi ile satmayan tüccarlar var. Fiyatların nereye gideceği de beli değil. Şu an kaygan bir zeminde ayakta durmaya çalışıyoruz” dedi.
Pamuk ithalatında rekor bekleniyor
Pamuk önemli bir ihracat ürünü aynı zamanda. Türkiye’de bu yıl 780 bin ton pamuk üretim bekleniyor, ancak sektör bunu hem elyaf hem de iplik oralar ihraç da ediyor. Bu nedenle tekstil sektörü tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaşmış durumda. Sadece eylül ayında pamuk lifi ihracatı 2020 eylül ayına göre yüzde 88 arttı. 9 aylık ihracat da 272 milyon doları aştı. Aynı ürünün ithalatında ise bu yıl rekor bekleniyor. Geçen yıl 1,6 milyon ton olan pamuk talebinin arzdan daha hızlı artması ithalatın yükselmesine yol açtı. 2020'de 1,7 milyar dolar olan pamuk ithalatının bu yılsonunda 2,3 milyar dolara ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırması bekleniyor.
'Gözetim uygulaması başlatılmalı'
Mustafa Gültepe, “Pamuğu özellikle son dönemde hammadde olarak ihracatı çok arttı. Biz de ‘önce Türkiye’nin ihtiyacını karşılansın, sonra ihraç edilsin’ istiyoruz. Biz ipliği, kumaşı 7 dolara satarken son ürün haline getirdiğimizde en az 17 dolara satıyoruz ve katma değer yaratıyoruz bu şekilde. Biz beraberce güçlü oluruz. Şu an dışarından güçlü talep geliyor. Ancak bizim tedarik süremiz uzadı hammaddede. Eskiden 2-3 haftada aldığım hammaddeyi şimdi 4-5 haftada alıyoruz. Hammadde ihracatında kota ve gözetim uygulaması talep ediyoruz. İplik ve pamuk ihracatı yapılmamalı” ifadelerini kullandı. Artan fiyatların son ürüne yansımasının yüzde 15-20’yi bulacağını belirten Mustafa Gültepe, ihracata bunu kısa sürede yansıtamayacaklarını dile getirdi.
'Hem maliyet hem de talep enflasyonu var'
TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, pamuk ve dolayısıyla iplik fiyatlarındaki artışın sektörde ciddi baskı oluşturduğunu söyledi. Bu noktada iki türlü sıkıntı olduğunu anlatan Fayat, bunlardan birinin talebin artması ikincisinin de talebin arttığı dönem aynı zamanda fiyatların da yükselmesi olduğunu belirtti. “Hem maliyet hem de talep enflasyonu var” diyen Fayat, şöyle devam etti:
“Bu, altından kalkması zor bir durum. Talebin yoğun olduğu dönemde fiyatın da döviz bazında artması bizi müşterilere karşı zor durumda bırakıyor, sıkıntıya sokuyor. TL devalüe olduğunda ciddi bir fiyat baskısı da yaşıyoruz. ‘Paranız devalüe oldu, fiyat indirin’ diyorlar. Hammadde artışlarını fiyatlara yansıtmamız gereken dönemde TL’nin devalüe olması bu artışları yapmamızı zorlaştırıyor. Böyle bir açmazla karşı karşıya kalıyoruz. Tekstil sektörünün arka arkaya ihracat rekorları kırması ülke için sevindirici olmakla birlikte bizim üzerimizdeki baskıyı artırıyor. Olay sadece pamuğun zamlanması değil. Biz her türlü zam da olsa alalım kilosunu 16-17 dolara satalım istiyoruz. Ama tekstil sektörü onu 4,5 dolara yurtdışına satıp iç piyasaya vermeden rekor üstüne rekor kırıyor. Bu konfeksiyon için hiç keyifli bir dönem değil. Geçen ay hazır giyim sektörü de Cumhuriyet tarihi rekoru kırdı. Büyük bir talep var hali hazırda. Hammadde tedarikinde sorun yaşamazsak rekor büyümelerin devam edeceği bir döneme girdik.”
Fayat’ın verdiği bilgilere göre hazır giyim sektöründe maliyetlerin yüzde 65-70’i dövize endeksli. Yüzde 30-35’i ise işçilik giderlerinden oluşuyor. İşçilik avantajı için son aylara girildiğini anlatan Fayat, “Artık hesap yapmanın para kazanmanın zor olduğu bir dönemdeyiz” ifadelerini kullandı.