Mustafa K. Erdemol
Savaşın Bölgesel Sonuçları: 2
Hamas Net Filistin Yönetimi Şaşkın
Yaklaşık iki haftadır dünya gündemini meşgul eden İsrail-Hamas Savaşı’nda tarafların durumuna bakmaya devam edelim. Çünkü krizin aktörlerinin daha önce karşılaşmadıkları sorunlarla karşılaşacakları kesin gibi. Bazı anımsatmalar yapmakta fayda var bu nedenle.
Hamas’la başlayalım; Gazze’yi 2007’den beri yöneten Hamas’ın resmi Filistin Yönetimi’nden çok kendisinin direnişin lideri olduğunu anlatma çabası var, başından beri. Bu konuda kendisine güvenmesinin en önemli gerekçelerinden biri Gazze’yi – şimdilerde değil ama geçmişte- gerçekten iyi yönetmiş olması. Bazı alanlarda başarılı olduğuna kuşku yok. Uluslararası çapta içine sokulduğu ekonomik/siyasal yalnızlaştırılmaya rağmen çöp toplamaktan, kolluk kuvvetleri oluşturmaya kadar başarılı uygulamaları oldu örgütün. Sosyal yaşamın sorunlarını çzömede Batı Şeria’daki resmi yönetimden daha başarılı olduğuna inanılıyor. Bir de resmi yönetimin aksine daha az yolsuzluğa bulaşmış olması Filistin’i temsiliyet konusunda şansını arttırıyor. Ancak Gazzelilerin yüksek işsizlikle yoksullukla zor bir yaşam sürmesinden de sorumlu elbette. Bunun liderlik iddialarını zayıflatan bir tarafı da var haliyle.
Tüm bunların dışında Hamas aynı zamanda tek düşman gördüğü İsrail’e saldırmanın bir hak olduğuna, bunun kendisine bir siyasi kazanç getireceğine inanan bir örgüt. Yapacakları saldırıların Gazzelilere ağır bedel ödeteceğini bilse de son tahlilde kazananın kendisi olduğunda inanıyor. Bunun için resmi Filistin Yönetimi’ni itibarsızlaştırmaya çalıştığı da sır değil. En son yaptığı İsrail topraklarına sızma eylemi sayesinde daha önce kendisine pasif olduğu gerekçesiyle mesafeli duran İslami Cihat’ı da yanında bulabildi.
Filistin Yönetimi:Nerede durduğu belli değil
Şu son gelişmelerden anladığımız Filistin Yönetimi’nin gerçekten konumunun nerede olduğunu belirleyememesi. Hamas'ın başarısız olmasını isteyen, ama bu konuda İsrail'i açıkça da destekleyemeyen tutumuyla “siyasi bir tuzağa“ düştü Filistin Yönetimi. Filistin Yönetimi Başbakanı Mahmud Abbas ile diğer Filistinli liderler, Gazze’nin uluslararası izolasyonuna destek verdiler aslında. Hamas’ı ezmek ya da durdurmak için İsrail’le işbirliği de yaptı ayıca. Hamas da bu tutuma karşı Filistin Yönetimi ile destekçilerini hedef alarak karşılık verdi. Sonuç olarak Filistin Yönetimi, İsrail'in Hamas'ı ezeceğini, örgütün daha da zayıflayacağını umdu. Ama öyle olmadığı görülüyor.
Barış süreci çöktü. Filistin Yönetimi’nin meşriuyet krizi de var. Bağımsız bir devlete giden bir yolları da kalmadı Filistinlilerin, varsa bile bu “yolun“ ne olacağını anlatacak bir kurum da mevcut değil. Abbas 87 yaşında örneğin, Filistinliler arasında fazla seveni yok. Görevinden ayrıldığında Filistin Yönetimi kaosa düşebilir muhtemelen. Bu Hamas’ın daha da fazla etkisini arttıracağı anlamına gelir tabii ki.
Saldırının zamanlaması
Hamas saldırısının zamanlaması da aslında iyi sayılır. Çünkü Filistinlilerin çoğunun barış görüşmelerinden umudunun kalmadığı bir döneme denk geldi. Hamas saldırısından İsrail istihbaratının haberdar olmadığına inananlardan değilim. Ama bir istihbarat hatası ya da ihmali olduğu ortada. İsrail istihbaratı bu saldırının olabileceğini bildiği halde hazırlıksız yakalanmış olmalı. Hamas'ın sınırdan savaşçı sızdırma, İsrail'in burnunun dibinde geniş çaplı bir operasyon yürütme becerisine sahip olabileceğini de kestiremedi sanki.
Nedeni, Filistin sorununu uzun yıllar boyunca başarılı bir şekilde yönetmiş olmasıydı. Bir de Demir Kubbe ile diğer savunma/koruma sistemleri İsraillileri Gazze'den gelen roketlere, havan toplarına karşı etkili bir şekilde koruyor, Gazze sınırındaki bariyer de sızmaları imkansız hale getiriyordu. Bunun İsrail yönetiminde bir rehavete yol açmadığını kim söyleyebilir?
Rehine sorunu baş ağrıtacak
Halen sürüyor olsa da bitecek olan bu savaştan geriye kalan en önemli sorun, özellikle İsrail açsından, Hamas’ın elindeki rehineler olacak. İsrail devlet politikası rehineler konusunda hassas. Bunun geçmişte kimi örnekleri var. Gilad Şalit adlı 20 yaşındaki askeri almak için tam beş yıl müzakere yapıp sonunda ona karşılık 1000 Filistinli mahkumu serbest bıraktığını anımsayalım İsrail’in.
Şmdi durum daha vahim. Sadece asker rehine değil çok sayıda sivil rehine de var Hamas’ın elinde. Bunun uzun müzakere yılları doğuracağını anlamak zor değil. İsrail’in Kara Harekatı’nı yapamamasının ya da geciktirmesinin onca nedeni arasında rehinelerin olduğunu da anımsatalım.
Devam edeceğim…