Myanmar'daki infazlara dünya ses yükseltti... ABD'den yaptırım sinyali
Aralarında devrik lider Aung San Suu Kyi'nin partisi Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi'nden (NLD) eski milletvekili Phyo Zeya Thaw ve "Jimmy" olarak bilinen demokrasi aktivisti Kyaw Min Yu'nun da bulunduğu dört kişi, Ocak ayında yapılan kapalı duruşmalarda idama mahkum edilmişti. Pazartesi günü cunta kontrolündeki Global New Light of Myanmar, infazların gerçekleştirildiğini duyurmuştu. Cunta kontrolündeki medya "ölüm cezaları uygulandı" diye duyurmuş ancak haberde infazların ne zaman ya da nasıl gerçekleştirildiğine dair herhangi bir bilgi verilmemişti. Yaklaşık 30 yıldır idam cezasının uygulanmadığı ülkede genelde ölüm cezasına çarptırılan mahkumlar asılarak infaz ediliyordu.
'Daha fazlasını hak ediyorlar'
Dünyadan büyük tepkilerin geldiği infazlara yönelik açıklama yapan cunta yönetimi sözcüsü AFP'nin aktardığına göre idam edilen mahkumların daha fazlasını hak ettiklerini söyledi. NUG başkanlık ofisi sözcüsü Kyaw Zaw, "Uluslararası toplum, bu zulmü cezalandırmalı" dedi. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, infazları "acımasız ve geriye götürücü bir adım" olarak nitelendirdi.
Gaz sektörüne yönelik yaptırımlar masada
Beyaz Saray "demokrasi yanlısı aktivistlerin ve seçilmiş liderlerin çirkin bir şekilde infaz edilmesini" kınadı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, Washington'un cuntaya karşı daha fazla önlem almayı düşündüğünü ve özellikle ülkenin gaz sektörüne yönelik olası yaptırımlar için tüm seçeneklerin masada olduğunu sözlerine ekledi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de sözkonusu infazları şiddetle kınadığını ifade ederek Suu Kyi de dahil olmak üzere keyfi olarak gözaltına alınan tüm mahkumların serbest bırakılması için tekrar çağrıda bulundu.
Avrupa Birliği, Avustralya, Kanada, Japonya, Yeni Zelanda, Norveç, Güney Kore, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri ortak bir bildiride infazları, "rejimin insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü hiçe saydığını bir kez daha ortaya koyan kınanması gereken şiddet eylemleri" olarak nitelendirdi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya direktörü Elaine Pearson bunun "darbe karşıtı protesto hareketini soğutmayı amaçlayan mutlak bir zalimlik eylemi" olduğunu söyledi.
'Öldürüp sakladılar'
Phyo Zeyar Thaw'ın eşi Thazin Nyunt Aung, idam edilenlerin ailelerine sevdiklerinin cenazelerini alma fırsatı verilmediğini söyledi ve bunu katillerin suçlarını örtbas etmek istemesinden kaynaklandığını ifade etti. Reuters'a konuşan Aung, "Bu öldürmek ve cesetleri saklamaktır. Hem Myanmar halkına hem de uluslararası topluma saygısızlık ettiler" ifadelerini kullandı.
Kyaw Min Yu'nun eşi Nilar Thein, cenaze olmadan tören düzenlemeyeceğini söyledi.
2'si çocuk 76 kişi için ölüm cezası
Myanmar'da faaliyet gösteren siyasi tutukluların durumlarını izleyen grup, Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşuna (AAPP) göre, darbeden bu yana toplam 14 bin 847 kişi tutuklanırken, 11 bin 759 kişi halen gözaltında tutuluyor. Öte yandan kuruluşun açıkladığına göre, ülkedeki askeri darbeden bu yana ikisi çocuk 76 tutuklu hakkında idam kararı verilirken 41 kişi de gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı. Ülkede darbeden bu yana 2000'den fazla kişi güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre pazartesi günü gerçekleştirildiği duyurulan infazlardan önce Myanmar'da 30 yıldır idam cezası uygulanmıyordu. Myanmar’da en son idam cezası 1976 yılında uygulanmıştı. 2014 yılında idama cezasına çarptırılan mahkumların cezaları ömür boyu hapse çevrilmişti. Ancak, 2021 yılında gerçekleştirilen askeri darbe sonrası onlarca insan yeniden idama mahkum edildi.
Myanmar'daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar 1800'ün üzerinde kişi hayatını kaybetti. Darbeden bu yana yaklaşık 13 bin kişi gözaltına alınırken 10 binin üzerinde kişi ise halen içeride tutuluyor.