Morales: Her an dönebilirim
BBC Mundo’nun sorularını yanıtlayan Evo Morales, Bolivya’da bir diktatörlük kurulduğunu ve toplumsal örgütlerin, yerlileri temsil eden hareketlerin buna direneceğini söyledi. Siyasi iltica talep ederek geldiği ve istifasına bir darbenin yol açtığını ilan ettiği Meksika’da, gün doğarken kalkıp çalışmaya başlama alışkanlığını sürdürdüğünü de ekleyen Morales, ayrıca kendisini yönetimden uzaklaştıran gelişmelerde parmağı olmakla suçladığı ABD’yi kınadı.
Morales, 20 Ekim’de yapılan son seçimlerde zafer kazandığını, seçimlerde hile yapılmasının mümkün olmadığını belirtti. Bolivya’nin devrik devlet başkanı, gelecekte yapılacak seçimlerde yine aday olmasının mümkün olduğunu da kaydetti.
Evo Morales, hala Bolivya Parlamentosu’nun istifasını kabul edip etmeyeceği konusunda karar vermesini beklediğini, statüsünün bu süreçle belli olacağını kaydetti. Bolivya Kongresi’nin Temsilciler Meclisi ve Senatosu’nda partisinin üçte ikilik desteği olduğunu hatırlatan Morales, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana en geniş destekli ve en demokratik hükümetleri kurduklarını söyledi. Morales hukuken hala Devlet Başkanı olduğunun söylenebileceğini kaydetti ama “Tabi ki kendimi Başkan hissetmiyorum. Başkan olmak yönetmektir” dedi.
Yaşananların kendisine 2002 yılında Kongre’den atıldığı dönemi hatırlattığını söyleyen Morales o dönemde yerli halkın ağırlıkta olduğu köylülerin ve diğer kesimlerin harekete geçmesi sayesinde siyasete geri döndüğünü söyledi. “2002’den 2019’a tarih kendisini tekrarlıyor. Bu kez beni sadece Kongre’den değil Bolivya’dan sürdüler” dedi.
"Rusya'nın tutumu yanlış yorumlandı"
Evo Morales, Jeanine Áñez liderliğinde oluşturulan geçici hükümeti Rusya dahil bir çok ülkenin tanımış olmasını nasıl yorumladığı sorusunu yanıtlarken, Rusya’nın tutumunun yanlış yorumlandığını bunun tanıma anlamına gelmediğini kaydetti. Morales’in istifasına yol açan gelişmeleri ‘darbe’ olarak tanımlayan Rusya’nın, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov’un Jeanine Áñez’i geçici devlet başkanı olarak tanıdıkları yolundaki açıklaması kafa karışıklığı yaratmıştı. Morales, daha sonra yapılan bir açıklamayla burada bir yanlış anlama olduğunun kayda geçirildiğini, ABD’nin yeni yönetimi tanımasının ise zaten kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) 20 Ekim’de yapılan son seçimleri izlemiş ve sayım sürecinde bazı ihlaller olduğu sonucuna varmıştı. Muhalefetin, Morales’in istifasına kadar varan baskılarının dayanağı seçimlerde hile yapıldığı iddiaları oldu. Evo Morales bu konuyla ilgili olarak, “Ben de bunu göstermelerini istiyorum. Sandık sandık bakılmalı. Göstersinler bana. Gözlemcilerden bunu istedim. Oy oy, sandık sandık, bölge bölge göstersinler. Bana bazı yolsuzluklar, sorunlar olduğunu söylüyorlar ama bu nerede hile yapıldığını göstermiyor” dedi.
"Hiç kimse beni yolsuzlukla suçlayamaz"
Morales, sonradan gelen kırsal kesim oylarıyla birinci turu kazandıklarında ve sürece ilişkin sorunlar dile getirilmiş olsa bile bunun sonucu değiştirmeyeceğinde ısrarlı. Bu bilindiği için oyların imha edilmesi kararı alındığı ve kanıtlanamayan iddiaların havada kaldığını söylüyor. Bütün bunların Yüksek Seçim Kurulu’nun sorumluluğu olduğunu kaydeden Morales, Seçim Kurulu Başkanının, seçimdeki muhalif rakibi Carlos Mesa’nin yakın çalışma arkadaşı olduğunu, bu göreve kendisinin de desteğiyle geldiğini de ekliyor.
Morales, iktidarının son bulmasıyla sonuçlanan sürecin sağ partiler, polis, ordu ve OAS tarafından yürütüldüğü görüşünde. Yönetimi bırakmak istemediği suçlamalarını yanıtlarken Morales, 14 yıllık iktidarının halk desteğine dayandığını ve devraldığında 9 milyar dolar olan Gayri Safi Yurt İçi Hasılayı bugün tarihi bir rekor olan 40,8 milyar dolara ulaştırdıklarını anlattı.
“Şimdi seçimler Evo’suz yapılacak diyorlar. Neden korkuyorsunuz Evo’dan söyleyin” diyen Morales, Bolivya’da yapılacak seçimlere katılmaya her şekilde hakkı olduğunu söylerken “Ben devlet başkanlığına servet edinmek için gelmedim, ana vatanımı ihya etmek için geldim. Hiç kimse beni yolsuzlukla suçlayamaz. Beni büyüten annem sayesinde bir eğitimim, ahlakım, değerlerim var. Çocukken bana çalmamayı, yalan söylememeyi, tembellik etmemeyi öğrettiler. Bu benim aile mirasım” ifadelerini kullandı.
Morales, BBC Mundo’nun, “Hiç mi hata yapmadınız, krizde hiç mi payınız yok sizce?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Bir keresinde akaryakıta sübvansiyonu kaldırmak için kararname çıkarmıştım. Yanıldığımı anladım, düzelttim. Ben hatalarımı düzeltmeyi bilen biriyim. Bu sayede demokratik, siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda rekorlar kırdım. Siz söyleyin hatalarım neymiş? Hangi konuda özeleştiri yapmalıyım?” diye sordu.
"Çözüm diyalogla olmalı"
Mülakat sırasında yer yer öfkelenen Morales, bu noktada, “Bakın, insan olan bunu anlar” diye konuştu ve sözlerini “9 Kasım günü, Chimore’ye vardım ve güvenlik güçleri, ‘Bana Evo’yu getirin, operasyona başlayın’ diye bir mesaj aldıklarını bildirdiler. Öldüğümü mü görmek istersiniz? Gazeteci olarak cevap verin. Evo’nun öldüğünü mü görmek isterdiniz?” diyerek sürdürdü. Morales, başına 50 bin dolar ödül konduğuna ilişkin bazı mesajlar gördüğünü de kaydetti.
“Dünyanın her yerinde darbeyle karşı karşıya kalanlar direnir. Biz durumun yatışmasını ve diyalogla çözülmesini istiyoruz” diyen Morales, henüz ülkesine dönüş için kafasında bir tarih bulunmadığını ama her an Bolivya’ya dönebileceğini söyledi.