Madrid'deki NATO Zirvesi'nin gündemi Ukrayna olacak

Madrid'deki NATO Zirvesi'nin gündemi Ukrayna olacak
İspanya'nın başkenti Madrid'in ev sahipliğinde 28-30 Haziran tarihlerinde düzenlenecek 32'nci NATO Zirvesi'nde 30 üye ülkenin öncelikli olarak ele alacağı konu Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş olacak.

NATO, son olarak 2010'da Portekiz'in başkenti Lizbondaki zirvede stratejik konsept belirlemesinden 12 yıl sonra yeni güvenlik tehditleri ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşla başlayan küresel krizin baskısı altında, gelecek hafta "Madrid Stratejik Konsepti" adıyla yeni yol haritasını duyuracak.

İspanya'daki İşletme ve Yönetim Yüksekokulu'nun Jeopolitika ve Küresel Ekonomi Merkezi Direktörü Angel Sanz, Madrid'deki NATO zirvesi'nde öne çıkacak konuları değerlendirdi.

'Ülkelerin görüşleri farklı'

NATO açısından "özel" bir öneme sahip olan zirvede, üye 30 ülkenin liderlerinin en çok tartışacakları konunun Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş olacağını vurgulayan Sanz, "NATO, Ukrayna'ya verdiği desteğe olduğu gibi devam etme ya da daha fazla silah ve para yardımıyla genişletmeye karar verecek ama burada ülkelerin farklı görüşleri ve çıkarları var" dedi.

Sanz, NATO'nun Ukrayna'daki savaşa müdahale etme kapasitesinin oldukça sınırlı olmasından, güvenli bölge veya insani yardım koridoru gibi yeni girişimleri ortaya atabileceğini kaydetti.

Rusya için yapılacak yeni tanım önemli

Lizbon'daki zirvede stratejik konseptte Rusya için "NATO'nun dış partneri" ifadesi kullanıldığını hatırlatan Sanz, Madrid'deki zirvede ise Rusya için yapılacak yeni tanımın önemine işaret etti.

'Sorun savunma harcamalarının artırılması değil, nereye harcanacağı'

NATO'nun geçmiş yıllardan farklı olarak kaynak ve para sorunu yaşamadığını; Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin savunma harcamalarını artıracaklarını açıkladıklarını belirten Sanz, sorunun özellikle AB ülkeleri özelinde bu askeri harcamaların kolektif mi yoksa ulusal güvenlik için mi kullanılacağı noktasında olduğunun altını çizdi.

Angel Sanz, "Askeri endüstri, silah satış lobisi en üst seviyelerde. Özellikle Ukrayna savaşı ile silah endüstrisi, çok aktif bir hale geldi. Bazı ülkeler ellerindeki eski malzemeleri Ukrayna'ya vererek ulusal ordusunun silahlarını modernleştirme yoluna gidiyor. Savunma harcamalarının artırılması artık sorun değil. Sorun, nereye harcanacağı" diye konuştu.

Bir diğer gündem konusu İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği

İspanyol jeopolitika uzmanı, zirvede öne çıkacak diğer bir konunun Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik başvurularına, terör örgütü PKK'nın bu ülkelerdeki faaliyetlerinden dolayı Türkiye'nin yaptığı itiraz olacağını belirtti.

Sanz, "Türkiye bazı endişelerini masaya koydu. Zirve boyunca bunlar çözülecek mi göreceğiz. Çözülürse başarı olarak yansıtılacağı kesin. Ancak herkes biliyor ki bu bir süreç ve tüm üye ülkelerin parlamentolarında onaylamaları gerek. En hızlı süreç bile 3 ila 5 aydan erken olmaz" ifadelerini kullandı.

İlk kez NATO zirvesine katılıyorlar

İlk kez bir NATO zirvesine davetli ülke olarak katılacak Finlandiya ve İsveç'in tarihte "tarafsız ülkeler" olarak bilindiğini aktaran Sanz, bu ülkelerin NATO'ya katılımının özel ve önemli değişikliklere yol açabileceğini, AB'yi de NATO içinde daha güçlendireceğini söyledi.

Çin için getirilecek tanımlama da merak konusu

Lizbon'daki stratejik konsepte Çin'e atıfta bulunmayan NATO'nun Madrid'de bu ülkeden bir şekilde bahsedeceğini öngören Angel Sanz, "ABD, dikkatini Hint-Pasifik bölgesinde yoğunlaştırdığı ve Kuzey Afrika ile Akdeniz'deki sorunları AB'nin sorumluluğuna bırakmayı tercih ediyor. NATO, bu zirvede özellikle Çin ile ilgili daha net bir tavır takınacaktır. Çin sadece 10 yıl içinde kendi imkanlarıyla üç askeri taşıma uçağı yaptı. Bu, endişe verici bir gelişme" değerlendirmesini yaptı.

Terörizm, enerji sorunu ve yasa dışı göç endişe konusu

İspanyol hükümetinin Madrid'deki zirveyi organize etmek istemesindeki gerekçelerden biri, Fas ve ardından Cezayir ile yaşadığı sorunlara karşı NATO'yu kullanmak istemesi olsa da "ABD'nin, Kuzey Afrika'nın İspanya'yı fethetmeyeceğini bildiğini" dile getiren Sanz, buna rağmen terörizm, enerji sorunu ve yasa dışı göç gibi konuların, İspanya başta olmak üzere NATO'nun güney Avrupa'daki üyelerini oldukça endişelendirdiğini vurguladı.

Angel Sanz, "sunmazlarsa başarısızlık olur" dediği stratejik konseptin bir şekilde açıklanacağını savunarak "Ukrayna'ya tam desteğin verilmesinin yanı sıra terörizme karşı mücadele, siber güvenliğin artırılması, NATO'nun özünü oluşturan ulusların toprak bütünlüğünün garanti altına alınması ve özellikle daha fazla demokrasiye vurgu yapılmasını" beklediğini kaydetti.

'Rusya'nın Libya ve Cezayir'i yönelmesi ciddiye alınmalı'

Sanz, Rusya'nın Suriye dışında Libya ve Cezayir'de de etkisini artırdığına dikkati çekerek, "Bu, çok tehlikeli. İspanya, Fransa ve İtalya bu gelişmeleri çok ciddiye almalı" dedi.

Kaynak:AA