İran'daki Meclis kararının anlamı: Avukatsız mahkemeden darağacına

İran'daki Meclis kararının anlamı: Avukatsız mahkemeden darağacına
İran'da Mahsa Amini'nin öldürülmesiyle başlayan protestolar dün 15 bin tutuklu için verildiği belirtilen idam kararlarıyla yeniden dünya gündemine oturdu. Haberlerin dünya medyasında yayılmasından kısa bir süre sonra ise idam iddiasının yanlış olduğu tartışmaları başlamıştı. İranlı gazeteci Afra Amid, sözkonusu iddiaları halktv.com.tr için değerlendirdi.

İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin "İrşad devriyeleri" olarak bilinen ahlak polisi tarafından gözaltına alınması ardından gördüğü şiddet sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmesiyle tüm ülke ayağa kalkmış ve dünyaya yayılan protestolar zinciri de böyle başlamıştı. İran rejiminin, Amini ve özgürlük için sokağa dökülen protestoculara yönelik kullandığı şiddet ise dünyanın tepkisini çekmiş ve Batılı ülkeler Tahran'a yönelik yeni yaptırımları tartışmaya başlamıştı.

Dün ise dünya basını İran'da tutuklanan protestoculara yönelik "idam" kararının parlamentodan geçtiği haberlerine yer verdi. İran milletvekilleri, son günlerde tutuklanan protestoculara katı cezalar verilmesi çağrısında bulundu. CNN, İran Parlamento'sunun 227 üyesi tarafından imzalanan bir mektubun protestoculara "mümkün olan en kısa sürede iyi bir ders olacak" şekilde sert bir ceza verilmesini istediğini bildirdi.

Newsweek’in haberine göre İran Parlamentosu "önemli bir ders" olarak gözaltındaki tüm protestoculara ölüm cezası verilmesini oyladı. 290 toplam üyeden 227'si ceza lehine oy kullandı. Bu haberlerin dünya gündeminde yankı uyandırması ardından ise Twitter'da sözkonusu haberlerin yanlış olduğu iddiaları tartışılmaya başlandı.

İranlı gazeteci Afra Amid ile sözkonusu iddiaları konuştuk. Amid, tutuklanan protestocularından bazılarının zaten idam cezasına çarptırıldığını ifade etti.

İran Parlamentosu'nun 290 üyesinden 227'sinin protestocuların idam edilmesi yönünde oy kullandığını vurgulayarak, "Ancak bu cezanın uygulanabilmesi için Adalet Bakanlığı'nın mahkemelerde idam cezası vermesi gerekiyor" dedi.

'Avukat dahi verilmiyor'

Amid, sözkonusu kararın uygulamaya geçmediğini ancak böyle bir durumdan önce uluslararası toplumun idam cezalarını durdurmak için geç olmadan harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Sözkonusu mahkemelerin, "Devrim Mahkemesi" olarak bilindiğini söyleyen Amid, o mahkemelerde sanıklara avukat dahi verilmediğinin altını çizdi.

"Devrim Mahkemesi" olarak anılan yerlerde oturumların yaklaşık 15 dakika sürdüğünü ve ardından sanıklara ölüm cezası verildiğini kaydeden Amid, ülkesinde 1988 yılında yaşanan toplu idamlara vurgu yaptı.

İranlı vekillerin talebiyle gündeme gelen idam konusunun, mahkemelere bu yönde karar alınması için cesaret verdiği yorumları yapılıyor.

1988 yılında İran'da neler yaşandı?

1988 yılında dönemin Dini Lideri Ayetullah Humeyni'nin emriyle hareket eden İranlı yetkililer, ülke genelinde binlerce siyasi mahkumu yargısız infaz etti. İnfazların sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte, eski İranlı yetkililerin tahminlerine ve insan hakları ve muhalefet grupları tarafından derlenen listelere göre, İranlı yetkililer ülkenin en az 32 şehrinde 2 bin 800 ile 5 bin arasında mahkumu infaz etti.