Bir hayat böyle geçti
Prenses Elizabeth Alexandra Mary Windsor, 21 Nisan 1926'da İngiltere'nin başkenti Londra'nın 17 Bruton Sokağı'nda dünyaya geldi. Kendisi, amcası Galler Prensi Edward'ın tahtı bırakmasıyla kral olan babası VI. George ardından çok genç yaşta tahta çıkarak Kraliçe oldu.
1930'lar
20 Ocak 1936'da V. George öldü. Elizabeth'in amcası, VIII. Edward Kral oldu. Tahtın taze sahibi, 10 Aralık 1936’da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vatandaşı Wallis Simpson ile evlenebilmek için tahttan çekildi. Hemen ertesi günü York Dükü Bertie, VI. George Kral ilan edildi. Prenses Elizabeth artık tahta çıkmak için babasından sonra ilk sırada yer alıyordu.
Elizabeth, 1937’de 11 yaşındayken izci oldu. 21 Nisan 1939’da Elizabeth 13'üncü yaş gününü kutladı ve Eton College müdür yardımcısının gözetimi altında evde eğitimine başladı.
Elizabeth'in kız kardeşi Prenses Margaret Rose ise 21 Ağustos 1930'da hayata gözlerini açmıştı.
1939’da Britanya, Almanya'ya savaş ilan etti ve böylece tarihin en kanlı savaşlarından biri başladı.
1940'lar
1939 yılında Elizabeth henüz Prenses iken dünya tarihinin en kanlı savaşına tanık olmak üzereydi. Britanya'nın Almanya'ya savaş ilan etmesiyle Londra üzerinde de savaş uçakları uçmaya başlamıştı.
Londra’ya hava saldırıları 7 Eylül 1940’ta başladı. Kral ve Kraliçe Londra’da kalırken, Elizabeth ve Margaret, Windsor’a tahliye edildi. Bu savaş döneminde Elizabeth, 13 Ekim 1940’da bir yayın aracılığıyla ilk kez ulusa seslendi. 21 Nisan 1942’de 16 yaşına girdiği gün ise Kurmay Albay olarak atandığı Grenadier Muhafızları’nı denetledi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında -4 Mart 1945’te- İngiliz Ordusu'nun kadın kolu olan Yardımcı Bölge Servisi’ne katılarak, burada araba kullanmayı ve araca bakım yapmayı öğrendi. Nihayet 8 Mayıs 1945’te Almanya’nın silahlı kuvvetleri koşulsuz bir şekilde teslim oldu ve böylelikle 20’nci yüzyılın en kanlı savaşı sona erdi.
Elizabeth 1947’de Güney Afrika’ya ilk ziyaretini gerçekleştirdi ve orada, "kendisini İngiliz Milletler Topluluğu’na adayacağına" dair bir konuşma yaptı.
74 yıllık evlilik
10 Temmuz 1947’de ise Buckingham Sarayı, Prenses Elizabeth’in, üçüncü dereceden kuzeni Philip Mountbatten ile evleneceğini duyurdu. Çift 20 Kasım 1947’de Westminster Abbey’de dünya evine girdi. Böylelikle Philip, Edinburgh Dükü unvanını aldı. Çiftin ilk çocuğu, Kraliçe’nin ölümünden sonra dün Kral ilan edilen 14 Kasım 1948’de doğan Prens Charles oldu.
1950'ler
Elizabeth ve Philip 31 Ocak 1950’de Afrika, Avustralya ve Yeni Zelanda turuna çıktı. 6 Şubat 1952’de VI. George’un ölümüyle II. Elizabeth tahta çıktı. Babası vefat ettiğinde Kenya’da olan Elizabeth, I. George’dan beri tahta çıkış döneminde ülke dışında olan ilk Britanya monarkı oldu. VI. George’un cenazesi, 15 Şubat 1952’de Windsor Kalesi’nde bir törenle gerçekleşti. 7 Nisan 1952’de ise hanedanın adının Windsor olarak kalacağı ilan edildi.
70 yıl tahtta kalacak olan Elizabeth, 2 Haziran 1953’te Westminster Abbey’de taç giydi. Bu tören, televizyonda yayınlanan ilk taç giyme töreni oldu.
Kız kardeşinin hayatı ve Elizabeth
Elizabeth için her şey yolunda giderken, kız kardeşi Margaret’ın üzerinde kara bulutlar dolaşıyordu. Zira Peter Townsend ile evlenme talebinde bulunan Margaret, Townsend’in "dul" olduğu gerekçesiyle geniş çevrelerden tepkilerle karşılaşmıştı. Bunun sonucunda Margaret, 30 Ekim 1955’te bir bildiri yayınlayarak Townsend ile evlenmeyeceğini duyurdu. 6 Mayıs 1960’ta da fotoğrafçı Antony Armstrong-Jones ile dünya evine girdi.
Süveyş Kanalı olayları
Britanya ve Fransa Kasım 1956’da, Süveyş Kanalı’nı ele geçirmek amacıyla Mısır’ı işgal etti. Lord Mountbatten (Prens Philip) daha sonra yaptığı bir açıklamada Kraliçe’nin bu girişimi onaylamadığını öne sürecekti.
II. Elizabeth 21 Ekim 1957’de New York’u ziyaret ederek Birleşik Milletler (BM) Genel Kurulu’na hitap etti.
1960'lar
Kraliçe'nin Türkiye ziyareti - 1960 Ankara / Esenboğa Havalimanı
York Dükü Prens Andrew, 19 Şubat 1960’da dünyaya geldi.
Türkiye'yi ziyaret etti
II. Elizabeth 6 Mart 1961'de Türkiye ziyaretinde Esenboğa Havalimanında Milli Birlik Komitesi Başkanı, Devlet ve Hükümet Başkanı, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Orgeneral Cemal Gürsel tarafından törenle karşılanmıştı.
Savaştan 20 yıl sonra Almanya ziyareti
Kraliçe, Mayıs 1965’te Batı Almanya’yı ziyaret ederek, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra böyle bir girişimde bulunan ilk Britanya monarkı oldu.
Kraliyet ailesinde bir ilk: Belgesel
21 Temmuz 1969’da daha önce gerçekleşmemiş bir şey yaşandı: Kraliyet ailesinin günlük hayatına dıştan bir göz olması adına ilk belgesel yayınlandı.
The 1969 joint BBC-ITV fly-on-the-wall documentary "Royal Family" on the Internet Archive: https://t.co/MRP8V39M3Q
— TRANSDIFFUSION (@transdiffusion) September 8, 2022
1970’ler
1970’in Nisan ayında Avustralya ve Yeni Zelanda turuna çıkan Kraliçe, Başbakan Edward Heath’in Şubat 1974’te ani bir genel seçim çağrısında bulunmasının ardından apar topar Britanya’ya döndü.
Kraliçe, 1975’te Avustralya’da patlak veren ve Avustralya Başbakanı Gough Whitlam’ın, Genel Vali Sir John Kerr tarafından azledildiği anayasal krize müdahale etmeyi reddetti.
7 Temmuz 1977’de Kraliçe’nin gümüş jübilesi, bir milyondan fazla insanın Londra sokaklarındaki kutlamalarıyla gerçekleşti. Bundan 2 yıl sonra, Prens Philip’in amcası, İrlanda’nın batısındaki Sligo kıyısında İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun bombasına kurban gitti.
Bununla birlikte Kraliçe için 1970’lerin en şok edici haberi muhtemelen, resimlerinin sürveyörü olan Anthony Blunt’un Sovyet casusu çıkmasıydı.
1980’ler
24 Şubat 1981’de Prens Charles, daha sonrasında hayat tarzıyla pek çok insanın takip edeceği ve seveceği Lady Diana Spencer ile evleneceğini duyurdu. Çift aynı yılın 29 Temmuz’unda dünya evine girdi. Diana 21 Haziran 1982’de oğlu Prens William’ı doğurdu. William’dan iki yıl sonra ise, yaşamının ileriki dönemlerinde annesinin ölümünü kaldıramayarak alkole sığınan, daha sonrasında hayatının aşkını bulan ve Kraliyet’ten feragat eden Prens Harry doğdu.
Kraliçeye saldırı
13 Haziran 1981’de İngiliz Milletler Topluluğu ordu alayları tarafından sergilenen bir askeri tören olan Trooping the Colour’a katılan Kraliçe’ye saldırı düzenlendi. Hava kuvvetlerinin saldırıyı gerçekleştiren 17 yaşındaki öğrencisi Marcus Serjeant, beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Saldırıyı gerçekleştirdiği kurşunlar kördü, Kraliçe'ye ciddi bir zarar vermemişti.
Kraliçe'nin odasına gizlice girildi
II. Elizabeth'in hafızasında yer edinecek tuhaf bir olay da 9 Temmuz 1982’de gerçekleşti. Michael Fagan denen bir adam alarmları, muhafızları ve güvenlik görevlilerini atlatarak Kraliçe’nin yatak odasına gizlice girdi. 10 dakika boyunca Kraliçe’ye hayat sorunlarını anlatan Fagan, daha sonrasında odadan çıkartılarak üç ay boyunca akıl hastanesine yatırıldı.
1990’lar
7 Haziran 1992’de Andrew Morton’ın "Diana’nın Gerçek Hikayesi" kitabının seri halinde Sunday Times’da basılmasıyla, Prens Charles’ın Diana ile evliyken Camilla Parker Bowles ile yasak ilişki yaşadığı, bu yasak ilişkinin Diana tarafından bilindiği ve Prenses’i "her açıdan zora soktuğu" açığa çıktı.
Bu skandaldan beş ay sonra Windsor Kalesi yanarak kısmen yok oldu. 1993’ün Nisan ayında Buckingham Sarayı, Windsor Kalesi’nin restorasyonu için fon oluşturmak adına kamuoyunun ziyaretine açıldı.
Kraliçe'nin 'korkunç' yılı
24 Kasım 1992’de tahta çıkışının 40’ıncı yıldönümünü kutlamak amacıyla Guildhall’de konuşma yapan Kraliçe, 1992’yi "annus horribilis" yani "korkunç bir yıl" olarak değerlendirdi.
Diana'nın soru işaretleriyle dolu ölümü
9 Aralık 1992’de Başbakan John Major, Avam Kamarası’nda Charles ve Diana’nın ayrıldığını duyurdu. 28 Ağustos 1996’da ikilinin evliliği resmen sona erdi. Bir yıl sonra ise Diana, Paris’te bir araba kazasında öldü. Kraliçe’nin, Diana’nın ölümünden sonra birkaç günlüğüne inzivaya çekilmesi ve konu hakkında sessiz kalması basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi. Diana’nın cenaze töreninin arifesinde Buckingham Sarayı’nın dışında yas tutanlarla bir araya gelen Kraliçe, televizyona yaptığı açıklamada, Diana’ya baş sağlığı dileyerek, "O olağanüstü ve yetenekli bir insandı. İyi günde de kötü günde de gülümseme becerisini hiç kaybetmedi, sıcakkanlılığı ve kibarlığıyla daima diğerlerine örnek oldu" ifadelerini kullandı. Öte yandan Diana’nın ani ölümü akıllarda hep, "Bu bir suikast mıydı?" sorusunu bıraktı.
Kraliçe 1999’da önce Galler’deki genel meclisi, daha sonra da İskoçya’daki parlamentoyu açtı.
2000’ler
2000’ler Kraliçe için hüzünle başladı. Önce 9 Şubat 2002’de kız kardeşi Margaret, bir ay sonra da annesi Kraliçe Elizabeth öldü.
Yasın üzerinden çok geçmeden nisan ayında Elizabeth, Avam Kamarası’ndaki konuşmasıyla altın jübile kutlamalarını başlattı.
9 Nisan 2005’te Prens Charles, Camilla Parker Bowles ile Windsor Guildhall’deki nikah törenini gerçekleştirdi. Kraliçe, çift için düzenlenen kutlamaya katıldı.
2006’da 80 yaşına giren Elizabeth, 2007’de Birleşik Krallık’ın en uzun süre tahtta kalan monarkı oldu.
2010’lar
Kraliçe 14 Ekim 2010’da, daha önce planlanmış olan Buckingham Sarayı’ndaki Noel partisini iptal etti. Bunun sebebini de "Britonların ekonomik krizle boğuşurken, sarayda kutlama yapmanın uygunsuz düşeceği" şeklinde gösterdi.
William evlendi
Tahtta Charles’dan sonra ikinci sırada olan Prens William, Catherine Middleton ile evlendi.
17-20 Mayıs 2011 tarihleri arasında Kraliçe, İrlanda’yı ziyaret ederek, 1921’deki bağımsızlığından beri bu ülkeye ziyaret düzenleyen ilk Britanya monarkı oldu.
25 Nisan 2013’te "Tahta Çıkış Kanunu" kraliyet onayını aldı. Buna göre, en büyük evladın, cinsiyeti ne olursa olsun tahta çıkabileceği onaylanmış oldu. Kanun, Katolik biriyle evlenme durumunda veraset sırasından çıkarılma kuralına da bir son verdi.
2 Ağustos 2017’de Prens Philip, Kraliçe’nin eşi olarak resmi Kraliyet görevinden emekli oldu. Philip 1952’den beri 22 bin 219 bireysel aktiviteye katılmış, 5 bin 493 konuşma gerçekleştirmişti.
Harry evlendi
Tahtta altıncı sırada olan Prens Harry, oyuncu Meghan Markle ile evlendi.
Epstein skandalı
2019’da yeni bir skandal patladı. Çocuk tacizciliğinden suçlu bulunan ABD’li milyarder Jeffrey Epstein ile dostluğunun Kraliyet üzerinde olumsuz bir etki yaratacağı gerekçesiyle Prens Andrew, Kraliyet görevlerinden ayrıldığını bildirmek zorunda kaldı.
2020’ler
Sussex Dükü Prens Harry ve Düşesi Meghan Markle, Kraliyet’ten feragat edeceğini bildirerek, zamanlarını Birleşik Krallık ve Kuzey Amerika’da geçireceklerini ifade ettiler. Çift, finansal olarak özgür olmayı tercih ettiklerini ve Kraliçe’yi temsil etmeyi bırakacaklarını doğruladılar.
Covid-19’un patlak vermesiyle 19 Mart 2020’de Kraliçe ve Prens Philip, Windsor Kalesi’ne giderek inzivaya çekildi. Dünya çapında panik halinin hakim olmasıyla, 5 Nisan 2020’de Kraliçe ekranların önüne geçerek, halkını sakinleştirmeye çalıştı. Yayın tahminen 24 milyon kişi tarafından izlendi.
Kriz yaratan röportaj
7 Mart 2021’de Oprah Winfrey’e röportaj veren Sussex Düşesi Markle, "Kraliyet Ailesi’nin, dünyaya getirdiği oğlu Archie’nin ten rengi sebebiyle endişelerini" dile getirdiklerini, bu sebeple de "oğluna bir unvan vermekten kaçındıklarını" aktardı. Hem Meghan hem de Harry Kraliçe’yi bu ithamdan ayrı tutarken, eleştirinin asıl hedefinin Kraliyet hanedanı olduğunun altını çizdiler. Bundan iki gün sonra Kraliçe bir bildiri yayınlayarak, "Özellikle ırka dair doğan sorunların endişe verici olduğunu" ifade etti.
Philip hayata gözlerini yumdu
9 Nisan 2021’de Prens Philip, 100 yaşına iki ay kala Windsor Kalesi’nde "huzur içinde" hayata gözlerini kapadı. Ölümü sırasında Philip’in yanında olan Kraliçe, bu hadiseyi "hayatında büyük bir boşluk bıraktığı" şeklinde değerlendirdi.
En uzun süreli hükümdar Kraliçe'ye veda
Kraliçe 20 Ekim 2021’de, doktorlarının tavsiyesiyle, Kuzey İrlanda’ya planladığı iki günlük geziyi iptal etti. Bir geceyi hastanede geçiren Elizabeth’in sağlık sorunları, bu olaydan itibaren daha çok gündeme gelmeye başladı.
Bu sene üç ay önce tahtta geçirdiği 70 yılı platin jübileyle kutlayan Elizabeth, 6 Eylül’de hükümdarlığının 15’inci Başbakanı Liz Truss’a görev teslimini yapmasından iki gün sonra hayata gözlerini kapadı.