Bir 'Amerikan Ahlaksızlığı' daha
Salman’a 'öldür izni' verdiler

Bir 'Amerikan Ahlaksızlığı' daha   Salman’a 'öldür izni' verdiler
Evet, “dilediğin kadar öldür, arkandayız” demektir bu. ABD Başkanı Joe Biden’ın Federal Mahkeme’ye Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman (MbS) hakkında dokunulmazlık kararı verdirmek için müdahale etmesi açıkça MbS’ye “öldürme izni” verilmesi anlamına gelir.

MbS, artık hakkında açılan davalarla ilgili olarak ABD mahkemelerinde hesap vermeyecek. Vahşice öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın eşi Hatice Cengiz'in “Cemal bir kez daha öldü” serzenişi çok yerindedir. Bu kararla dünyadaki tüm insan hakları savunucuları moral olarak yenildiler, çok yazık.

ABD felsefesine gayet uygun

Biden ile benzerlerinden bunun tersi davranış bekliyordum gibi bir düşünce içinde olduğum sanılmasın. Bu ülkenin yönetim “felsefesi”ne çok uygun bir tutum bu. Bu tavırla bir kez daha karşılaşarak, onlara karşı verilen mücadelede kaybedenlerden oluşumuza hayıflanıyorum, hepsi bu. Yoksa kış kışlığını, ABD'de de işini yapacak haliyle.

Kararın kılıfı da hazır tabii. Herhangi bir ülkenin Başbakanı, görevde kaldığı sürece, ABD yasaları karşısında dokunulmazlık elde ediyor. Mbs de bu “haktan” yararlanmış oldu. MbS'nin ABD'de hakkındaki dvalar sürerken babası tarafından daha iki ay önce, diğer görevlerinin yanı sıra başbakanlığa da atanmasının zamanlaması da hayli ilginç.

Oysa ABD Başkanı Biden, MbS'yi Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tutmuş, hatta Suudi Arabistan'ı parya yapmaktan söz etmişti. Biden yönetiminin MbS'nin ABD mahkemelerindeki yasal işlemlerden muaf tutulup tutulmaması konusunda görüş bildirmesi gerekmiyordu. Çünkü hem Biden hem de Donald Trump yönetimleri Suudi hükümetinin MBS'nin ABD'de kendisine karşı açılan çok sayıda davada dokunulmazlık taleplerini kabul etmemişti.

Biden'ın müdahalesi bağlayıcı değil. Ayrıca Veliaht Prens’e, dokunulmazlık tanınıp tanınmayacağına nihai olarak bir yargıç karar verecek. Ancak bu haliyle bile Mbs'nin suçlarını soruşturmakta olan ABD güvenlik kurumları için de yargı için de dava sona ermiş oldu.

Biden, neden bu hamleyi yaptı?

İlk neden herhalde Suudi Kralık'ın “petrol üretimini azaltma” tehdidi olmalı. Bu tür bir girişim, ABD'nin Rusya’yı cezalandırma hamlesini etkisizleştirecek kuşkusuz. Ayrıca kendisi de bir petrol üreticisi olmasına rağmen Suudi Arabistan‘ın petrol varil ücretlerinde herhangi bir oynama yapması ABD için iyi olmazdı.

ABD'nin bir süredir Suudi Arabistan ile petrol üretiminde kesilme yapılmaması konusunda görüşmeler yaptığı biliniyor. Biden, Temmuz’da gittiği Riyad'da, hakkında onca olumsuz laf ettiği MbS ile de samimi bir şekilde tokalaşmıştı.

ABD ordusunun da uzun zamandan beri “küresel petrol piyasasında istikrarı sağlaması” için Suudi Arabistan'ı koruduğu sır değil. Karşılıklı 'alış-veriş' esasına uygun kirli bir 'sözsüz' anlaşma ile birbirlerini koruyan bu iki ülkeden ABD, Mbs'yi de 'korumuş' oldu.

Suudi Arabistan'ın Ukrayna savaşında açık bir Rusya karşıtlığı yapmaması, ABD'nin Çin'e açtığı ticari savaşta pek ABD yanlısı gibi görünmemesi ABD'yi telaşlandırmış olmalı. Bunun üzerine geleceğin Suudi kralının (fiili olarak Kral aslında o) bir cinayet suçlusu olarak mahkum edilmesinin kendisine ağır bir geri dönüşü olacağını biliyordu ABD yönetimi. Hatırlatalım, 8 milyar dolar ile ABD'deki 'en büyük yabancı yatırım' Suudi yatırımıdır.

Petrol, her lekeyi temizler.

'Kan lekesi' dahil.

Etiketler :